Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yoshi Oida

Yoshi OidaGörünmez Oyuncu yazarı
Yazar
7.5/10
8 Kişi
43
Okunma
4
Beğeni
729
Görüntülenme

Yoshi Oida Sözleri ve Alıntıları

Yoshi Oida sözleri ve alıntılarını, Yoshi Oida kitap alıntılarını, Yoshi Oida en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Japonya'da bir deyim vardır: "Üç yıl boyunca iyi bir öğret­men aramak, aynı süreyi kalitesi düşük biriyle alıştırma yaparak geçirmekten daha iyidir."
Sayfa 131 - 1. Baskı: Mayıs 2013 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi
☆temizlik☆
Gündelik hayatımızda temizlik, kendine saygının simgesidir ve belli bir disiplin altında yapılacak çalışmaya zihinsel ve bedensel bir ön hazırlık niteliğindedir. Dövüş sanatları ve dinsel öğretiler, temizliğin önemini sadece bir ön hazırlık olarak değil, kendini eğitmenin bütünleyici bir yanı olarak özellikle vurgular; bu yüzden günlük çalışma öncesi bedenlerini ve çalışacakları alanı temizlerler. L. M.
Sayfa 22 - 1. Baskı: Mayıs 2013 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi
Reklam
Peter Brook'un Önsözü
Babam bana sürekli eski fızik öğretmeninin şu sözle­rini söylerdi: "Rakamlarla ifade edilemeyecek hiçbir olağa­nüstü olay yoktur." Günümüzde sanatın trajedisi, içinde bilim barındırmaması, bilimin trajedisi ise içinde yürek barındırmamasıdır. Zen üstadı Zeami'nin Nö tiyatrosunun Sırları kitabının başlığını görünce Batılı yaklaşım hemen Doğuyu, buğular içinde, gizemli afyon dumanları arasında hayal eder. Aslında, sırlar ve gizemler ancak araştırılma­dıklarında romantik bir belirsizliğe bürünürler. Bu kitapta Yoshi Oida, bir oyunun sırlarının ve gizemlerinin dene­yimlerle pişen kati, kesin ve aynntılandınlmış bir bilimden ayrılamayacağını gösteriyor. Bize verdiği yaşamsal dersi o kadar zarafet ve incelik içinde yapıyor ki, doğal olarak, zorluklar görünmez oluyor. Her şey çok yalın görünüyor ama yine de işin bir püf nok­ tası var: Doğuda da, Batıda olduğu gibi hiçbir şey kolay değil.
1. Baskı: Mayıs 2013 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi
Sizinle tek kalan tek kişi bu kadar za­man suistimal ettiğiniz "kendinizsiniz"
Japonya'da bir hafta boyunca dağlarda yürünen ve yiye­cek olarak sadece biraz esmer pirinç yenen bir Şinto ge­leneği vardır. Başka bir gelenek de tapınak etrafında tam yüz kere dönmektir. Bu eylemleri üstlenir ve bitirmeyi başarırsanız dualarınızın kabul olunacağına inanılır. Bu dini ayinlerin ortak temeli tekrar etme eylemidir; sizi de­ğiştiren tekrarın ta kendisidir.
Sayfa 61 - 1. Baskı: Mayıs 2013 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi
Günlük hayatımızda genelde bedenimizi derimizin içinde tutmaya çalışırız. Bedenimizi sağdan sola hareket etti­rir, sandalyelere çarpmadan yürümeye çalışır, kalabalık sokaklarda yolumuzu bulmaya çalışırız. Bütün bunları yaparken bedenimizin, etrafını çevreleyen alan içinde ne­relerde konumlandığını düşünmeyiz bile. Bununla birlikte oyuncunun bedeni sahne denilen eşsiz alan içinde var olur; bu alanı doldurması için de "genişlemesi" gerekir. Kemiklerinizin ve teninizin farkında olmanızın yanı sıra etrafınızı her "yönde" de hissedebi­liyor olmanız gerekir.
Sayfa 37 - 1. Baskı: Mayıs 2013 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi
Reklam
Emek, çaba, eğitim ve çalışma; odaklanmanız gere­ken şeyler. Uzun süren gayretin sonunda bir çeşit özgür­lük keşfetmeye başlayacaksınız. Artık ne yaptığınızı ya da nasıl etki uyandırdığınızı düşünmeyeceksiniz. Oyununuz sakince, kendiliğinden ortaya çıkacak. İşte bu özgürlük oyuncunun "hiçlik"i. En üst seviyede, bir bebek gibi olmak , hiçbir şey planlı ya da bilinçli bir şekilde yapılandırılmış değil ama düşünceleriniz ve duygulannız yaşam dolu bir enerjiyle, berrak bir şekilde sizden taşmaya başlıyor.
Sayfa 144 - 1. Baskı: Mayıs 2013 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi
İyi oyuncular sahnede gerçek hayattakinden daha büyük görünürler. Aynı şey çekicilik için de geçerli.
İnsanların önünde gösteri yapmak değil, onların gözü önünde kaybolmak.
İnsanda bir görünen yüzey vardır ve bundan daha fazla da içeride saklanan başka bir yüz vardır. Gördü­ğünüz, göremediğiniz tarafından desteklenir. Bu sebep­le, sadece yüzeyde görüneni eğitme yanlışına düşmeyin. Bu hiçbir işe yaramaz. Eğer güzel bir çiçek istiyorsanız, bitkinin köklerine su vermeye ve büyüdükçe dallarını ve sapını desteklemeye odaklanmalısınız. Yine aynı şekilde güzel bir vücut ve kuvvetli bir sahne duruşu istiyorsanız öz benliğinize zaman ayırmanız gerekir. Eğer iç dünyanız yeteri kadar beslenmiyorsa, ne güzel hareketler, ne inanıl­maz bir ses tekniği, ne zarif kostümler ne de şık makyajlar fayda eder. İçi olmadan hiçbir şey işe yaramaz.
Sayfa 76 - 1. Baskı: Mayıs 2013 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi
Reklam
Japon dilinde ma kelimesi hem zamanda hem de alanda "boşluk" anlamına gelir. Ma hiçbir şey banndır­maz; ma bir şey söylemek ya da yapmaktan kaçındığınız o 'an'dır. Bu kavram tiyatro için oldukça faydalıdır; çünkü herhangi bir eylemin yokluğu önemli anları çerçevelemek için kullanılabilir. Bu 'yokluklar' sadece 'hiçbir şey olma­ yan anlar' değil oyunu bütünleyen anlardır. Nasıl müzik hem sesle hem de eslerle yapılanıyorsa oyunculuk da aynı şekilde yapılanır.
Sayfa 128 - 1. Baskı: Mayıs 2013 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi
Tiyatrodaki boş alan sahne üzerinde olduğu kadar, oyuncunun içinde de vardır.
Her gün farkındalığın, açıklığın, bağlanmanın bütün katmanlarına odaklanarak fiziksel olarak çalışırsanız "oyuncu bedeni" önünde sonunda doğal haliniz olacaktır. Yeni ya da farklı bir şey yapmanız istendiğinde bile bedeni­niz hep uygun cevap verecektir. Her şeyin kolay ve düzgün nasıl yapıldığını otomatik olarak bulacaktır. L.M.
Sayfa 57 - 1. Baskı: Mayıs 2013 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi
Oyuncu "onu" sergilemez. Fiziksel olarak görülebilecek bir şey değildir "o", ancak izieyenin hayal gücüyle çakıştığıncia ortaya çıkan "başka bir şeydir". Bunun gerçekleşebilmesi için, seyircinin oyuncunun yaptıklannın farkında olmaması gerekiyor. Seyirci oyuncuyu unutabilmeli. Oyuncu yok olabilmeli.
Günümüzde sanatın trajedisi, içinde bilim banndırmaması, bilimin trajedisi ise içinde yürek banndırmamasıdır.
91 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.