Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yücel Karakoç

Yücel KarakoçModern Bir Akıl Sapması: Deizm yazarı
Yazar
9.5/10
18 Kişi
65
Okunma
2
Beğeni
404
Görüntülenme

Yücel Karakoç Gönderileri

Yücel Karakoç kitaplarını, Yücel Karakoç sözleri ve alıntılarını, Yücel Karakoç yazarlarını, Yücel Karakoç yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
200 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Akıl sapması/saptırılması: Deizm/Deist
Yaşadığımız çağ, insanoğlunun fıtratındaki zorunlulukları dahi değiştirip, kimliğine, köklerine, aidiyetlerine ve hüviyetine karşı inanılmaz bir yabancılaşma açmazına girdiği bir zaman dilimine dönüştü. Ekonomime kapitalizm, siyasi - hukuki noktada laisizm ve Makyavelizm, bireysel anlamda hedonizm, bilimsel sahada pozitivizm ve insan-ilah münasebetlerinde hümanizmin yegâne kıstas kabul edildiği bu keşmekeşin bir neticesi olarak düşünce dünyamıza girdi Deizm. Allah Resulü'nün helak edici saiklerden biri olarak saydığı “heva ve arzuları tabi olma” tutkusunun bütünüyle bünyemizi sarması, zerresinden kürresine kadar iman hamuruyla yoğrulmuş bu toprakların bile Deizm gibi bir virüsle tanışmasına müncer oldu ne yazık ki. Bunların hepsine bir de dinin temel sabitlerinin bile milyonların karşısınnda tartışmaya müslümanların sinesindeki iman nurunu şüphe karanlıklarına çevirme projesi eklenince deizm gibi bâtıl ideolojilerin coğrafyamıza intikali kaçınılmaz oldu. Bu eser deizm tanımi, kökenini yayılması altında sebeplerini ve tutarsızlığı aklı ve mantıki yollarla ve sağlam kaynakçalarada beslemiştir. İman zafiyeti bu tarz konuları merak eden sorgulayan müslümanlarında okuması gereken bir kitap bol istifade dilerim..
Modern Bir Akıl Sapması: Deizm
Modern Bir Akıl Sapması: DeizmÖmer Faruk Korkmaz · Dirayet Yayınları · 201935 okunma
KüreseLEŞme...
İnsanlık artık 21. asra gelindiğinde önüne gelen bütün değerleri ezip dümdüz eden, sözde evrensel ahlâkî esaslar çerçevesinde bir inanç ve tasavvur dünyası inşa etme iddiasıyla hareket eden küreselleşme buldozerinin etkisine maruz kaldı. Siyaseti, beynelmilel münasebetleri, iktisadi yapıları, sporu, sanatı ve akla gelebilecek her türlü algıyı küreselleştirmeye yönelik düşünceler dini de hedef aldı.
Reklam
Akıllar arasında yerden göğe kadar fark vardır; akıl vardır, güneş gibi, akıl vardır zühre yıldızından aşağıdır, akıl vardır sarhoş mum gibi, akıl vardır ateş kıvılcımı gibi. Bunlar güneş gibi olan aklın adını kötüye çıkarmışlardır."
Bilim ciddidir. Magazinsel bilim ise insanları yönlendirmek içindir. -Hamza Burak Çiçek
Sayfa 127Kitabı okudu
"Bilim bardağından içilen ilk yudum kişiyi ateist yapar. Lakin bardağın dibinde Tanrı vardır." Alman fizikçi Werner Heisenberg
Sayfa 124Kitabı okudu
"Akıl, yaratıcısını bilmek, ona şükrün gerekliliğini bilmek, doğruluk ve adaletin güzel olduğu gibi vücûbî hükümleri bilebilir. (...) Dolayısıyla şeriattan önce akıl bir şeyi çirkin gördüğünde ondan kaçınması ona vacip olur. Kaçınmaz ise bunun için azaba düçar olur. (...) Burada söz konusu olan, aklın bir hükmü mucip olması/gerektirmesi değildir. Sa- dece aklın o hükmebilebileceği sınırlar içinde- bir âlet olarak delalet etmesi umulmaktadır.
Reklam
Unutmamali ki, mantar gibi her gün bir yenisi patlayan bu gibi dini akımlarla mücadele etmek, bugün hayatımızı idame ettirmemiz için gerekli olan temel ihtiyaçlarımız kadar elzem bir konudur. Dolayısıyla Müslümanlar bu mücadeleyi yürütebilecek kurumlarını hiç vakit kaybetmeden tesis edip yola koyulmalıdırlar.
Ayet-i kerimlerden de anlaşılacağı üzere, onlar Allah Teâlâ'nın varlığı konusunda herhangi bir şüphe içerisinde değillerdi. Buna mukabil, sözde aşkın bir tasavvurla onu dünyaya karıştırmayıp hayatın dışına itmekteydiler. Atalarından tevarüs ettiklerini söyledikleri, menfaatlerine uygun, yaşam biçimleriyle çelişmeyen ve çatışmayan türden birtakım yetkiler yükledikleri putları yardımcı ve en önemlisi de hayatın içine nüfuz eden ilâhlar ediniyorlardı.
Yahudilik ve Hristiyanlık içerisinde zuhur eden akımlar ile dine tepki olarak ortaya çıkıp geliştiği belirtilen deizm; sorgulama ve reform konusunda ve dahi her alanda gerçekleşen yenilikler noktasında ittifak hâlindeydi.
Felsefi düşünceler, skolastik düşünceden sıyrılabilmeye yönelik arayışlar, zuhur eden dini ve siyasi savaşlar ve doğal teoloji de, deizmin ortaya çıkışı ve gelişimi konusunda ayrı başlıklar altında ele alıp değerlendirilmesi gereken konulardır.
Reklam
Deistler, kiliseye sadece baskıcı otoritesi açısından değil; teslis akidesi, vahyin varlığını inkâra bağlı olarak kutsal kitaba karşıtlık, kurtuluş düşüncesinin sadece Hristiyanlara tahsisi gibi konular ve esrarengiz olarak değerlendirilen kabuller üzerinden de karşı çıktılar.
Her şeyden evvel şunu ifade etmek gerekir ki, Hristiyanlık Hazreti İsa'nın refinden sonra Aziz Pavlus tarafından ortaya konulmuş bir dindir. Bunun bir dinden ziyade Pavlus Kristolojisi olarak değerlendirilmesi de daha doğrudur. Günümüzde Hristiyan dünyasının geneli tarafından kabul gören apokrif Inciller de Hazreti İsa'ya vahy edilen mukaddes kitabı karşılamaz.
Allah Teâlâ'nın ilminin cüziyyata taalluk etmeyeceğine dair kanaat, İmam el-Gazzâlî'nin (ö. 1135) da, filozofların küfür olan görüşleri arasında zikrettiği kanaatlerden biridir. Deizmi farklı kılan bir başka husus da mücerret aklın, hakikati bulabileceğine, dolayısıyla peygamber gönderilmesine lüzum bulunmadığına yönelik kabuldür. Bu kabulün küfür olduğu konusunda da hiç şüphe yoktur.
Hiristiyanların teslis akidesine savrulmalarının temel sebebi de yine bu dengeyi kuramamalarıdır. Tenzih konusunda aşarıya gitmelerinin sonucu olarak Hazreti İsa'yı as ulühiyyet isnadı ile ilâh seviyesine yükseltmişlerdir. Genel itibarıyla Yahudiler ise bu aşırılığın karşı yakasında konuşlanmış, tesbihe düşmüşlerdir.
131 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.