10.0/10
4 Kişi
22
Okunma
0
Beğeni
358
Görüntülenme

Yücel Namal Gönderileri

Yücel Namal kitaplarını, Yücel Namal sözleri ve alıntılarını, Yücel Namal yazarlarını, Yücel Namal yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dil Encümeninin bir aylık çalışması sonrası encümen adına İbrahim Grandi'nin Elifba Raporu ve Cevdet Emre'nin yazdığı Gramer Raporu ortaya çıkmıştır.
Sayfa 31
Harf inkılabı hakkındaki görüşler çerçevesinde 1928 Mayıs ayında Dil Encümeni kurulmuştur...Encümenin karşılaştığı sorun hangi alfabenin alınması meselesidir. Osmanlıcada yabancı seslerin hakkını veren alfabe veya yalnızca Türkçe seslerden oluşan alfabe tartışmaları oldu. Bu tartışmaların ışığında iki görüş ortaya çıktı: Birincisi Arap sesleri aynı olmalı,ikinci görüşün sahibi ve tartışmada baskın gelen milliciler Türkçenin sadeleşmesi için harf inkılabı yapılması gerektiğini savunur. Bir diğer sorun "q" meselesidir. Arapçadaki k'nın ka kalın seslileri ke ince seslileri okuttuğundan q alfabeye alınmadı...Türkçe'de yeri olmayan j ve c harflerinin alınması bir diğer noktadır... Komisyon çalışmaları sırasında Kur'an-ı Kerim'i Türkçe yazılığu yazılmaması meselesi Kılıçzade Hakkı Bey'in önerisi ile sakınca olarak görülmemiştir. s. 30-31.
Dr. Sinan Ateş, Doç.Dr. Yücel Namal, Muhibbe Erdoğan, Ötüken Yayınları, İstanbul, 2019, s. 30-31.
Reklam
Enver Paşa yazısı, ordu elifbası harflerin ayrı ve sessiz harf arasına sesli harf yerleştirilerek oluşturan alfabedir. Resmi genelgelerde bu yazı tercih edilmiştir.
Sayfa 26
Arnavutların Latin harflerine geçme girişimi
II. Meşrutiyet'in getirdiği özgürlüklerden yararlanmak isteyen Arnavutların Latin harflerine geçme girişimi İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin Manastır şubesinde bağımsızlık yolunda atılan ilkadım olarak aldılandı. Arnavutları bu adımlarından vazgeçirmek için din faktörü devreye getirilmiş bu durum Cemiyete güveni olmayan Arnavutlukların gerginliğine sebep olmuştur. Cemiyetin merkezi ise Manastır'daki şubelerini uyararak Arnavutların bu talebine engel olmamaları gerektiğini belirtir. 2 Eylül 1909 tarihinde Arnavut aydınların Elbasan'daki eğitim kongresi karşısına İttihat ve Terakki'nin Manastır şubesi Elbasan'da Latin alfabesi aleyhine kongre toplar. Sonunda şeyhülislam makamı olaya el atarak 5 Nisan 1910 tarihinde yayınlamış olduğu fetvasında Arnavutluktaki bütün müftülüklere Latin harflerinin kullanılmaması yönünde çağrıda bulundu...1911 Mart ayında Maarif Nezareti Arnavutlukta açılan bütün okulların Latin harfleri ile eğitime izin vermiştir. s. 25
Sayfa 25
Yazının ıslahı hakkındaki görüşler
Yazının ıslahı konusundaki düşünceler iki gruba ayrılır: Birincisi Arapça ve Farsça olan kelimelerin yazımın kendi dillerindeTürkçe kelimelerde ise düzenleme yapmaktır. Bu görüşe göre Arapça'daki "hareke-i resmiye" Türkçe'ye uymadığı için "hareke-i harfiye" denilen sesli harfler kullanılmalı ayrıca Arapça-Farsça kelimeler olduğu gibi yazılmalıdır. İkincisi Türkçe, Arapça ve Farsça kelimelerin yazımını aynı kurala bağlamaktır. Bu grup Latin harfi taraftarı değildir ancak bazı işaretlerle ve sesli harfleri çoğaltarak yazı problemini çözme düşüncesindedir. Bir başka çarede harflerin ayrı şekilde yazılmasını öneren içerisinde Dr. Milaslı İsmail Hakkı, Prof. Dr. Necmeddin Arif, Cihangirli M. Şinasi, eğitimci İsmail Hakkı (Baltacıoğlu) gibi kişilerin bulunduğu huruf-ı munfasıla grubudur.
Sayfa 22
II. Meşrutiyet'in ilanı sonrası gündeme harf ve imla konusu tekrar gelmiştir. Harf ve imlayı düzeltmek için resmi ve özel girişimler olmuştur. İlk özel girişim 12 Kanun- ı Evvel(Aralık) 1908 tarihinde kurulan Türk Derneği tarafından gerçekleştirildi...Dernek kısa sürede dağılmasına rağmen El-Kitabü Lügati't-Türkiyye ve Anton Tıngır'ın Sarf-ı Tahlil-i Lisâni Türkî adlı eserlerini ve yedi sayı çıkabilen Türk Derneği Dergisini yayınladı...İlk resmi girişim 1909'da Maarif Nezareti'de kurulan İmla Komisyonu tarafından yapıldı. Yarı resmi girişim ise Recaizade Mahmut Ekrem öncülüğünde kurulan 1911 tarihli Islah-ı Huruf Cemiyetince yapılır. Maarif Nazırı Şükrü Bey zamanında "Sarf, Lügat ve İmla Encümenleri" ve 1914'te "Islahat-ı İlmiye Encümeni" adı altında dört encümen daha kuruldu. s. 20-21.
Sayfa 20
Reklam
22 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.