Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yusuf Nazim

Yusuf NazimLeyla'yı Beklerken yazarı
Yazar
8.0/10
2 Kişi
8
Okunma
1
Beğeni
510
Görüntülenme

Yusuf Nazim Sözleri ve Alıntıları

Yusuf Nazim sözleri ve alıntılarını, Yusuf Nazim kitap alıntılarını, Yusuf Nazim en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
En çok da, kendilerine benzeyen insanların dramlarını anlatan haberler acıtırdı yüreklerini.
Ve yeryüzü için akıl almaz cehennemler yaratan tanrılar, kendi yarattıkları bu devasa cehennemin korkunç ateşiyle baş başa kalırlar.
Sayfa 117Kitabı okudu
Reklam
“Çun!.. Hemi çun! Ez jinikeke pirem; Derek tune ez biçim. Hun ji min çi dixazin!” diye bağırdı.
Hayatın, onlar için karşı konulmaz olan hışmına boyun eğmekten başka çıkar yolları olur muydu sanki.
Hayat en büyük öğretendi. İster hiddetten köpürmüş bir denizin azgın dalgalarıyla boğuşurken olsun, ister en onulmaz ihaneti yaşarken; ha bir dağ başında yalnız, ha dişe diş bir kavgada.
İşte bu coğrafyadadır ki onlar, haki üniformaları içerisinde her geldiklerinde, çıldırırcasına ağlıyorlardı çocuklar...
Reklam
Duvarları penceresiz, beton zemin ıslak, daracık bu odada dudaklarının ateşini hücre kapısının mazgal demirlerinde söndüren, kimi yaşlı, kimi genç, kimi delikanlı bir dolu insandılar.
İşsizliğin kol gezdiği, insanların onursuzca yaşamaya mahkum edildiği, aşağılandığı bir düzen onların düzeni olamazdı! Her gün, hak aradığı için dövülen, hakarete uğrayan, yerlerde sürüklenen insanlar onların insanlarıydı!
içinde cılız da olsa bir umudu hala yaşatmak istiyordu.
grev!
İlk defa kendilerine sunulanın dışında, kendileri için bir şeyleri yaratmak istiyorlardı. İlk defa, önlerine konulan bir şeyi kolayca kabul etmeden ona itiraz edecek, ilk defa söylenen bir şeyi duymazlıktan gelecek; çalışma yaşamları boyunca hep üretmek için kullandıkları bu aklı ve emeği, ilk defa üretmemek için kullanmayı deneyeceklerdi.
Reklam
Her gün, hak aradığı için dövülen, hakarete uğrayan, yerlerde sürüklenen insanlar onların insanlarıydı!
Duvarları penceresiz, beton zemini ıslak, daracık bu odada dudaklarının ateşini hücre kapısının mazgal demirlerinde söndüren, kimi yaşlı, kimi genç, kimi delikanlı bir dolu insandılar.
Yaşanmışlıkları da olmasaydı, öykülerden ne kalırdı geriye...
Sayfa 119Kitabı okudu