Direnişten çok kısa süre sonra çıktığı için aceleye geldiğini düşünenelerdenim. Erken Kaybedenler'deki minicik bir öykünün tadını veremedi kocaman bir roman. Öyle de umutla beklemiştik ki çıkacağı günü...
"Gezinin ekmeğini yemek" olarak görmüyorum ama. Emrah serbes de bunu yazmazsa kim yazacaktı zaten.. Böyle bakmak gerek bence. Yine de biraz daha sindirseydik-o da sindirseydi daha bir tat verirdi gibi geliyor.
Çağlar İyice Holden Caufield'e benzetilmiş - ya da benzetilmeye çalışılmış ama bence çok iyi yazılmamış bir karakterdi. En çok bu dokundu bana. Sen Behzat Ç karakterini yaratmışsın. Hayran etmişssin bunca insanı amirime. Hadi onu geç Küçük Faşo karakteri çıkmış senin elinden... Çağlar İyice nedir böyle?
SPOILER !!!!!!!
Kitapta çoğu kısım çok abartıydı. Mikrop Cengiz'in Çağların kardeşi küçük Jackson 'a olan tutkusu çok çok çok zorlama bir bölümdü. Sanki "hikaye hadi bir yere bağlansın, bu kızı Kıyıdere'den kim çıkarsın kim çıkarsın? Heh Mikrop çıkarsın" gibi düşünülmüş.
Onun dışında bence gereksiz uzunlukta betimlemeler vardı."İletişimle sayfa başına mı anlaştı acaba?" dedi içimden kendini bilmez bir ses.