“Geceleri üzerine kafa yorduğumuz olayların genelde kötü şeyler olması tuhaf değil mi? Sadece kendimizi kötü hissetmemize neden olan şeyleri düşünüyoruz.”
“İlkbaharda her şey yenilenir.” dedi Anne. “İlkbaharın kendisi de yenidir zaten. Hiçbir ilkbahar bir öncekine benzemez. Her ilkbaharın kendine özgü tatlı bir yanı vardır.”
İlk alıç çiçekleri açmaya başladığından beri Matthew'un mezarına yaptığı haftalık ziyaretlerini bir kez bile aksatmamıştı. Marilla hariç Avonlea'deki herkes sessiz, utangaç, önemsiz Matthew Cuthbert'ı çoktan unutmuştu fakat Anne'in kalbindeki hatırası hâlâ tazeydi ve her zaman da öyle kalacaktı.