Öpüşler mezarlığı, ateş sızıyor senden,
yanıyor salkım, nice kuşun didiklediği.
Ey ısırılmış ağız, ey öpülmüş kol bacak,
aç dişler, kucaklamış gövdeler birbirini.
Umudun ve çabanın çiftleşmesi çılgınca
düğümleyip, umutsuzluğa düşürüp bizi.
Ve dudaklarda yeni yeni başlayan sözler.
Ve sevecenlik, hafif bir su gibi, un gibi.
Sayfa 91