Sözlerinize ilave edilecek bir husus görmüyorum. İntibalarınıza aynen katılıyorum. Yalnız, ben de, o yıllarda sizden farklı bir surette gelişen bir yanımı belirten ve şimdi hangi çekmecenin hangi gözünde olduğunu bilemediğim bir yazımı, daha doğrusu bir
bildirimi tartışma zabıtlarına eklersem, müzakerelerin bir bütün haline geleceğini sanı- yorum. Artık seni daha iyi tanıyorum; daha önce bilmediğime yanıyorum Oğuzcum Atay
En kötüsü, hayır demeyi öğrenemedim. Yemeğe kal, dediler: kaldım. Oysa, kalınmaz. Onlar biraz ısrar ederler; sen biraz nazlanırsın. Sonunda kalkıp gidilir. Her söylenileni ciddiye almak yok mu, şu sözünün eri olmak yok mu; bitirdi, yıktı beni.”
Şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için, on bin kitap okumuş olmayı isterdim" dedi: Gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek: "Seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda..."