Bunlar, satışlardaki endişelerini güzel sanatlarda avutmaya geliyorlardı; fakat iş de akıllarından çıkmadığı için, aralarında yine pamuktan, ispirtodan, çivitten söz açıyorlardı.
Onun sandığına göre aşk, şimşek parıltıları ve gök gürültüleri ile kendini birdenbire gösterir, göklerden düşüp hayatı altüst eden, iradelerimizi birer yaprak gibi söken, bütün kalbi uçuruma sürükleyen bir kasırgaya benzerdi. Bilmiyordu ki, evlerin taraçalarında oluklar tıkalı...
Bence güneşin batışı kadar hayranlığa değer hiçbir şey yoktur, ama bilhassa deniz kıyısından seyredilmeli.
Mösyö Leon:
- Ah! dedi; ben denize bayılırım.
Madam Bovary cevap verdi:
- Seyretmesi bile ruhu yükseltip insana sonsuz ideal fikirleri ilham eden o sınırsız uzaklık üzerinde zekamız, hislerimiz daha serbestçe açılıyor, size de öyle gelmiyor mu?
Charles'ın sohbeti tıpkı bir kaldırım gibi dümdüz ve sıradandı. Bu kaldırımda ise, herkesin ağzına sakız olmuş bazı düşünceler, insanda coşku, gülme ya da düş kurma isteği uyandırmaksızın bayağı kılıklarıyla geçip gidiyorlardı.