Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yorum

Cafer Akkaya isimli okurun asıl gönderisini gör
H Ç okurunun profil resmi
Konuyla ilgili adres gösterilmiş mi?
Bu yorum görüntülenemiyor
H Ç okurunun profil resmi
Sonuç olarak adına methiyeler dizilmiş insan, diri diri insan yakmış.
Bu yorum görüntülenemiyor
Cafer Akkaya okurunun profil resmi
Bu konuyla ilgili size daha fazla bilgi aktarmak için Arif Tekin ile görüştüm. İlgili bilgileri aktardı. Hz. Ali’nin yakarak öldürdüğü insanlar. Bu yazımda biraz fazla örnek vermek isterim. Çünkü zaman zaman arkadaşlarla sohbet ederken bana şunu diyorlar: Arif sen yazılarında Ali üzerine fazla gitmiyorsun; neden acaba? Ben yazılarımda böyle fark koyduğumu görmüyorum. Konuya göre gerekirse onun hakkında da doğrusu ne ise yazmışımdır ve yazarım da. Her şeyden önce Ali tek başına bir ekol değildi. O, Hz. Muhammed’in amcasıoğlu ve damadı, ayrıca onun bir askeri/vurucu gücüydü. Hal bu iken Ali’ye farklı bakmam söz konusu olamaz. Başka bir ifadeyle; Ali, kötülük yapmışsa da(ki çok yapmıştır) sorumlusu Hz. Muhammed’dir. Çünkü o bir görevli/bir memurdu. Kaldı ki önemli savaşlarda da bulunmamıştır. Örneğin Mute ve Tebük gibi. Bedir, Uhud ve Hendek, birer savunma savaşlarıydı. Herkes katıldığı gibi o da katılmıştır. Hayber baskınında Ali’yi çok abartılı bir şekilde öne çıkarmışlar. Başka da yaptığı önemli bir kahramanlık örneği yoktur. Zaman zaman talan için ufak tefek köy baskınlarına katılmış olabilir; bunu saymıyoruz. Ya da birileri Muhammed’i üzmüş; o da Ali’ye, git infaz et demiştir. Nitekim bunun örnekleri vardır, elimdeki kitap çalışmamda buna epey yer verdiğimi belirtmek isterim. Kısaacsı, halk arasında bilinen Ali’nin o kahramanlığı hayalidir/gerçekle alakası yoktur. Madem zaman zaman öne sürülür ki ben Ali’ye fazla dokunmuyormuşum, o halde bu yazımda onun yaptıklarıyla ilgili sağlam kabul edilen islami kayanklardan bazı örnekler paylaşmak isterim. En başta Buhari’de iki yerde ve diğer hadis kaynaklarından Ebu Davud, Nesai ve Tirmizi’de, ayrıca birçok siyer ve tarih kitaplarında anlatılır ki, Hz. Ali bir topluluğu yakarak katletmiştir. Var olan bilgilere baktığımızda; Ali’nin birçok kez bu yakma hadisesini gerçekleştirdiğini görüyoruz. Bu konuda yeterince örnekler sunacağım. Tirmizi ve Ebu Davud’a göre islamiyeti terk etmeleri; Buhari ise zındık oldukları için Ali onları yakarak öldürmüştür. Zındıklık, genelde tabiatın sürekli var olduğuna ve tenasuha/reankarnasyona inananların inancıdır. Bunlara tabiatçı da diyebiliriz. Arapça bir kelime olmadığı için yorumcular tanımında zorlanıp farklı anlamlar yüklemişlerdir. Bu rivayetlere bakılınca az önceki yakmanın iki nedeni ortaya çıkar. Biri dinden çıktıkları için, diğeri de tabiatın sürekli var olduğuna inandıkları için. Buhari aynı rivayeti iki yerde işlemiş ve tek kişiden aktarmıştır. Bir yerde yakma nedenini yazmış(zındıklık diye), diğer yerde yazmamış(Ali bir topluluğu yakmıştır diye kısa kesmiştir). Ebu Davud ve Tirmizi ise, İslamiyeti terk ettikleri için Ali onları yakmıştır şeklinde yakma gerekçesini belirtmişlerdir. Nesai, mezhep lideri Ahmet b. Hanbel, Taberani ve Beyhaki daha farklı bir rivayet yazmışlardır. Onlara göre, Züt kavminden insanlar puta taparlarmış; Ali bu yüzden onları yakarak öldürmüştür. Bunların rivayeti daha geniş: Hem o topluluğun adı var(Züt kavmi), hem de yakma nedeni farklı(putlara tapmak). Bunlar bu rivayeti Enes b. Malik’ten aktarmışlardır. Buhari, Ebu Davud ve Tirmizi’nin rivayeti ise İkrime’ye dayanır; o da İbni Abbas’tan almıştır. Mezhep lideri Ahmet b. Hanbel ile İbni Kesir, Hz. Ali’nin bu yakma olayını kitaplarında üçer yerde işlemişlerdir. Şöyle diyorlar: Hz. Ali dinden çıkan bir topluluğa gitmiş. Onların yanında kitapları da varmış. Kendisi hem onları, hem de kitaplarını yakmıştır. Sonuçta (şöyle veya böyle)Hz. Ali bir kitleyi yakarak öldürmüştür. Bu konuyu işleyenler arasında görüş birliği vardır. Tabii ki Ali tek sefere mahsus bu yakma eylemini gerçekleştirmemiştir. Bu konuda farklı birçok örnek var; onları sunacağım. İbni Abbas’ın, ben Ali yerinde olsaydım öldürürdüm; ancak yakmazdım sözüne karşı Ali, ‘Yazıklar olsun İbni Abbas’a’ demiş. Yani yaptığım doğrudur İbni Abbas kimdir dercesine. Ancak Tirmizi’nin rivayetinde Ali İbni Abbas’ın sözüne karşı, ‘Doğru söylüyor’ demiştir ifadesi var. Ali gerçekten ‘Doğru söylüyor’ demişse; ancak İbni Abbas’la alay etmiştir. Çünkü Hz. Muhammed vefat ettiğinde İbni Abbas yeni sünnet olmuş 10-15 yaşlarında bir çocuktu. Ayrıca Mekke fethine kadar da anne babasıyla birlikte Mekke’de yaşıyordu: Hz. Muhammed’le irtibatı yoktu. O bakımdan Ali’den daha fazla konulara vakıf olması düşünülemez. Bir de bazı rivayetlere göre Ali İbni Abbas’ın ,’Ben olsaydım yakmazdım’ sözünü işitince, İbni Abbas ancak kızlar peşinde koşan berduş biridir demiştir. Çünki İbni Abbas, paralı cinsellik(müt’a nikahı) helaldir diyenlerdendi Hz. Ali’nin yaktığı insanlar hakkında ilk hadis alimlerinden İbni Hemmam(h.126-211) ile İbni Ebi Şeybe(h.159-235) birçok örnek vermişlerdir. Bunları başka yazarlar da işlemişlerdir. Ancak bu iki alim Buhari ve Müslim’den de önce yaşadıkları için önemsiyorum. Şimdi örneklere geçelim. 1)Süveyd b. Gafele anlatıyor. Hz. Ali bazı zındıkları (zındık hakkında az önce kısa bir bilgi verildi) sokak ortasında yakarak katletti. Bunu yaparken de, Allah ve resülü doğru söylemişlerdir dedi. Yani ben bu cezayı kendi katımdan uygulamıyorum; Allah ve resulünün emirlerini yerine getiriyorum demek istemiş. 2)Abdurrahman b. Ubeyd babasından aktarıyor. Bazı insanlar vardı; namaz kılar islamdan yardım alırdı. Ancak gizliden putlara tapardı. Hz. Ali bunu öğrenince onları nezarete aldı ve ‘Bunlara ne yapalım diye?’ Müslümanlardan sordu. Onlar, öldürün dediler. Hz. Ali, hayır; öldürmekle olmaz. Bunları Hz. İbrahim’e yapıldığı gibi ateşte yakarız dedi ve yaktı diyor. 1- a-Buhari, Cihad 149/3017 ve İstitabe 2/6922 b-Ebu Davud, Hudut 1/4351 c-Tirmizi, Hudut no: 1458, d-Nesai, Süneni Kübra, Müharebe bölmü, bab 11/3514 c. 3/442 e-Ahmet b. Hanbel, Enes b. Malik rivayetleri no: 2967 f-Taberani Mucemi Kebir, c. 10/330, no: 10638 g-Beyhaki, Süneni Kübra, mürted bölümü c. 8/203, bab 4/16860 h-Ahmet b. Hanbel, Müsned, İbni Abbas bölümü, no: 1871, 2551-2552 i-İbni Kesir, Camiu-l mesanid, no: 1966-68 2-Zehebi, Siyeri A’lam c. 3/331-34 3- a-Beyhakı, Süneni Kübra, hadis no: 16859, Mürted bölümü bab 4, c. 8/202 b-İbni Kesir, Bidaye Nihaye hicri 68’inci yılı olayları kısmında c. 12/79-91 c-Fesevi, el-Bedü ve tarih c. 1/281, tahkik eden Halil Mansur, Darü-l kütübi-l ilmiye Beyrut
Cafer Akkaya okurunun profil resmi
3)Eyup b. Numan anlatıyor. Hz. Ali ile birlikteydik. Bir adam geldi, şurada bir aile var puta tapıyor dedi. Ali kalkıp gitti, o putu aldı ve evi de yaktı diyor. Artık insanlarla birlikte mi yoksa sadece evi mi yaktı; rivayet metninde bu belirsizdir. 4)Kabus b. Muharik babasından aktarıyor. Hz. Ali, Ebubekir’in oğlu Muhammed’i Mısır’a vali tayin etmişti. Bir ara Muhammed b. Ebubekir Ali’ye haber gönderdi: Burada öyle insanlar vardır ki güneşe- aya taparlar. Bunları ne yapalım? Ali’nin verdiği cevap şu: Onları öldürün. 5)İbni Ubeyd b. Ebres anlatıyor. Adamın biri daha önce hıristiyan iken müslüman olmuştu(bellidir ki korkudan). Sonra tekrar dinine dönünce Hz. Ali başladı onu tekmelemeye. Müslümanlar Ali’nin adamı tekmelediğini görünce onlar da kalkıp adamı dövmeye başladılar ve bu şekilde onu öldürdüler diyor. 6)Ebu Amr Şeybani(Sad b. İyas) anlatıyor. İhtiyar bir hıristiyan adam müslüman olmuştu; ancak sonra eski dinine döndü. Hz. Ali ona, belki aranızdaki veraset yüzünden bir daha hıristiyan olmuşsun, bunun için eski dinine dönmen mümkün mü dedi. Adam, hayır; böyle bir şey yok dedi. Hz. Ali, belki bir evlilik için bunu yapmışsın dedi. Adam, hayır; ben hıristiyanlığı benimsediğim için döndüm dedi. Bu konuşmadan sonra Hz. Ali onu öldürdü. Başka bir anlatımla; Hıristiyanlar otuz bin karşılığında onun cesedini Hz. Ali’den almak istediler; ancak kendisi cenazeyi vermediği gibi; üstelik yaktı. Kaynaklarda adamın ismi de Ucl kabilesinden Misver ya da Müstevrid olarak geçiyor. 7)Ebu Tufeyl anlatıyor: Hz. Ali, Ma’kıl Sülemi’yi Hıristiyan olan Beni Naciye üzerine gönderdi. Bunlardan bir kısmı müslüman olup tekrar dinlerine dönmüşlerdi. Müslümanlar oraya varınca; başlarındaki Ma’kıl onlara, bunları öldürün emrini verdi. Sonuçta onlarla savaşıp erkeklerini öldürdüler, kadın ve çocuklarını da esir aldılar. Sonra bunları cariye-köle olarak 100 bine sattılar. Yukarıda vurgu yapıldı ki, Ali Hz. Muhammed’in sistemini uygulayan biri. Ne yaptıysa İslama göre yapmıştır. Hz. Muhammed Beni Kureyza yahudilerinden ele geçirdiği esir kadın ve çocukları cariye ve köle olarak değişik bölgelere gönderip satmasaydı; Hz. Ali de böyle yapmazdı. Hz. Ali’nin infazlarıyla ilgili hem yukarıdan beri sunduğum örneklerin çoğunu, hem de farklı örnekleri başka islam alimleri de işlemişlerdir. 8) Hz. Ali kendisi anlatıyor. Mekke fethinde Hz. Muhammed birçok erkekle birçok kadının kanı helaldir, yakalandıkları takdirde Ka’be içinde bile olsalar öldürmeliler diye talimat vermişti. O erkeklerden biri de Mukis b. Sababe’ydi. Ben onu yakalayıp boynunu vurdum, sonra çıkıp baktım ki İbni Hatal Ka’be’ye sığınmış; onun da boynunu vurdum. Daha sonra Havle adındaki kadını gördüm. Onu alıp Hz. Muhammed’in yanına getirdim. Kadın Muhammed’i görünce elbisesini açıp ona avret yerini gösterdi. Bunun üzerine Muhammed,’ Ya Ali! Al bunu götür . 4-Bu adam, Hz. Muhammed’e peygamberlik geldiği sırada ben çobanlık yapardım diyor. Ayrıca başta Hz. Ali, İbni Mesut olmak üzere birçok sahabiden rivayetler aktarmıştır. Zehebi, İslam tarihi, c. 6/536, no: 478 5- a-İbni Hemmmam, Musannaf, c. 10/170-71, no: 18709-18715 b- İbni Ebi Şeybe, Musannaf, Hudut bölümü c. 9/400-402, hadis numaraları: 29593-97
Cafer Akkaya okurunun profil resmi
ateşte yak’ dedi. Sonra ateşten vazgeçip, ’Götür boynunu vur.’ dedi. Ben de bu emir üzerine kadının boynunu vurdum diyor. 9)Hz. Ali’, ‘Beni öldüren kişiyi yakın’ demiştir. Yakma konusunda Hz. Ali’den bir örnek daha verelim. Malum Hz. Ali İbni Mülcem tarafından katledilmiştir. Kendisi henüz yaralı iken etrafındakilere, İbni Mülcem’yi yakaladığınızda onu yakarak öldürün demiş. Bunu İbni Kesir iki kaynağında işlemiş. Ayrıca mezhep lideri Ahmet b. Hanbel,İbni’l Cevzi ve İbni Asakir de kaynaklarında buna yer vermişlerdir. Katilini yakalarlar. Ancak infazı konusunda farklı anlatımlar var. Hz. Ali’nin çocukları ilkin onun ellerini ve ayaklarını keserler, gözlerini çivilerle çıkarırlar. Sonra dilini kesip onu ateşte yakarlar. Bu konuda özellikle İbni Asakir kaynağında farklı rivayetler ve geniş bilgiler vardır. 10)Muhammed b. Münkedir anlatıyor. Halit b. Velit haber gönderir ki, kaldığım bölgede erkekler bir erkekle cinsel ilişkide bulunurlar(lutilik). Hz. Ali, bu adamın yaptığı çirkin bir iştir. Onun cezası ateşte yakmaktır diyor. Bunun üzerine Halit b. Velit onu alıp ateşte yakıyor. Ebubekir de, Ali de Ali’den sonra halife olan Abdullah b. Zübeyir de insanları yakarak öldürmüşlerdir. Ali’nin bu cinayetleri, yakma olayları Şia kaynaklarında da geçiyor. Yani her iki kesimden kimsenin buna itirazı olmamıştır Hicri 36’ıncı yılında halife olup Basra’yı kontrol altına alınca böyle bir yakma olayının meydana geldiği Şia kaynaklarında da geçiyor. Bu konuda Meclisi birkaç rivayet sunmuş. Hz. Ali, yahudi asıllı İbni Sebe ve ona bağlı 70 kişiyi ateşe atarak yakmıştır diyor. Yani Şia kaynakları bu konuda farklı bir şey içermiyor. Nitekim aynı rivayetleri sünni ekolden ünlü biri olan İbni Hacer Askalani de Buhari’de geçen ilgili hadislerin açıklama kısmında sunmuştur. Sünni kaynaklarda geçtiği gibi; Şia kaynaklarında da Ali’nin yaktığı o 70 kişi Züt kavmindenmiş ve bunu Basra’da gerçekleştiği anlatılmaktadır. İşte Ali böyle bir Ali’ymiş. Halk arasındaki Ali ile gerçek Ali arasında binlerce fark vardır. Daha doğrusu; bir bütün olarak kitabına uygun islamiyetle kültürel islamiyet arasında dağlar kadar fark vardır. 6- İbni Asakir, Tarih-ü Medinet-i Dımaşk, c. 59/68 7- İbni Kesir, Bidaye Nihaye hicri 40’ıncı yılı olayları, Hz. Ali bölümü c. 11/15. Burada Ahmet b. Hanbel’den alıntı yaptığını da belirtiyor. Ayrıca Camiu-l mesanid ve sünen, Hz. Ali başlığı altında c.19/91. İbnil Cevzi, el-munatazam, hicri 40’ıncı yılı hadiseleri, Hz. Ali bölümünde işlemiş. İbni Asakir, Tarih-ü Medinet-i Dımaşk c. 42/560, Hz. Ali bölümü. 8- a-İbni Abdilber, Temhid, c. 5/315 9- a-İbni Hacer Askelani, el-Diraye fi tahrici ehadis-l hidaye c. 2/204 hudut. b-Şevkani, Neylü-l Evtar c. 7/132-33 c- Maverdi(h.364-450), Havi-l Kebir c. 12/367 10- a-Mecilisi, Biharü-l Envar, c. 25/285. No: 38 b-Amili, Vesaili Şia, c. 28/334-36, no: 34891-95. c-Bağdadi(h.429.ö), el-farkü beyne-l firek, s. 205
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.