Peki kör bir pencere olması da umut değil midir ? Şey gibi düşünelim hiçbir şekilde göremeyen görme engelli biri yavaş yavaş alışırda göremediğine, kalp gözüyle görmeye çalışır ya hani ve biz o Zahir de kendi silüetimizi bulmayı umut ediyoruz.
Değil.. Bence umut , var olmasını istediğimiz bir duyguyu bir olguyu var etme biçimimizdir. Bir boşluk olduğuna inanmıyorum bilakis içimizde ki boşluğu dolduran bir duyudur.
Var olmasını istediğimiz bir duygu " ; ve lakin zahirî ise bu var olmasını istediğimiz duygu kendini yeni bir şeyle tezahür etmez; var olan ile olmayan arasında mana burda hayat bulur ; bu da kişi ile yaşam bulur ; çay alayım havalar soğuk :)
Öyle ise kişi o zahirde ilkin kendini bulmalı, sonra zahiri aydınlığa kavuşturacak bir diğer beni bulmalı.. bulmalıki yalnızlık zahire yoldaş olsun. Açtım çayın altını:)
Burgaz Ada da saik faik Abasıyanık evine doğru giden iki yol var " hafif bir yokuş var sağ tarafta camii var Ufak onun yanında sıralı bir iki küçük ev bir başka gezegenden gelmiş gibi"..
Diğer sokakta ise kilise oda ap ayrı güzel :)
Hm.. Sait Faik. Onunla yeni tanıştık biliyor musunuz, o kadar mutluyum ki yeni tanıştığımıza çünkü kolladığı zaman dilimi tam onun içinmiş. Ve o Burgaz adaya giden vapuru öğrendim bugün.
Çok fazla kalabalık değildir dünyası tıpkı Burgaz Ada gibi"; dünyaya başka bir zaman dan itilmiş saik faik Abasıyanık hal böyle olunca Burgaz Ada ona yakışıyor ;)
Önce kafasını gösterdi:
— Kafa dediğin eskir, ihtiyarlar, ölür bile insan ölmeden, dedi.
Sonra kalbini gösterdi:
— Eskimeyen, eksilmeyen şey buradadır.
Alemdağ'da Var Bir Yılan Biz kafamızı eskitelim ama hiçbir şeyi kalbimizde eksiltmeyelim ve Sait abinin fazla kalabalık olmayan dünyasına uyalım :)
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.