"İlk kez bir "kadın öğretmen" tayini 1873'te oldu.
1881'de ilk kez bir mezuniyet töreninde bir "kadın" söylev verdi. Kadınların "okul yönetimi" işlerine tayinleri 1883'te başladı ve bu tarihlerden sonra vilâyetlerde de bu yol açılmış oldu ki bu dönem Tanzimat dönemine değil, Abdülhamit dönemine rastlar"
Niyazi Berkes, Türkiye'de Çağdaşlaşma, s. 231.
Tamam da bu alıntı Tanzimat(1839-1876) bölümünün "Eğitim" başlığı altında anlatılıyor.
Üst paragrafta söyle demektedir:
"Tanzimat'ın belki en büyük başarısı, 1862'den itibaren kız öğrencilerin ortaöğretim görmelerini başlatması olmuştur. Kızların eskiden beri mahalle okullarında okuması gelenek olduğu halde, bunun ötesinde eğitim görmeleri düşüncesi gerçekte çok cesaretli bir fikirdi. Tanzimat döneminde kızlar için dikiş evi gibi ev işlerini öğreten sanat okulları ve rüştiyeler açıldığı gibi, kız öğretmen yetiştirecek okullar da açıldı. Ancak bunların bütün imparatorluk bölgelerinde başladığını sanmayalım. En çok İstanbul'da ve bir iki vilayette ağır bir tempo ile de olsa bu yolun açılması Tanzimat'ın bir başarısıdır." -s231-
Sonra sizin yazmış olduğunuz paragraf geliyor.
Anladığım kadarıyla işi Abdülhamid'e yormak istiyorsunuz fakat iş öyle değildir.
Sanırım sende öğretmen moduyla Apdulhamide yormuyorsun.
Tarihi ve olayları kendi anlayışımıza göre yorumlayip yargılamak bize düşmez.
@Aaslan66semavi Kendi anlayışıma göre yormadım.
Üst paragrafta konunun Tanzimat ile birlikte anlatılması gerektiğini vurgulamak istedim.
Bize düşen doğru bir şekilde anlatmaktır.
Çarpıtma değildir.
Olayı Abdülhamid'e bağlamaya çalışmak ise sizin yaptığınız gibi çarpıtmaktır.
@Aaslan66semavi öğretmenden öğreneceksiniz tabiki.
Orası ayrı.
Olayı çarpıtarak anlatan sizsiniz.
Ben de düzelttim.
Abdülhamid'in ne olduğunu Niyazi Berkes çok güzel anlatıyor zaten.
Türkiye'de Çağdaşlaşma kitabını okuyan bilir.
Neyse.
Çarpıtmamayı böyle böyle öğreneceksiniz.
Alan boş değildir.
@brkkckr-
Ewet alan boş.
Ötüken diye bir bir mitolojik hayale inanmak gibi.
Bizler zaten tüccar zinniyetli öğretmenler yüzünden gerçek tarihimizi bilme yerine ideojik uyduruk tarihi, tarih sandık.
Sen haklısın hocammmmm.
@Aaslan66semavi bakınız söylemleriniz sınırı aşmakta.
Hoş değil.
Ben sadece konuyu çarpıtmamak gerektiği konusunda düzeltme yaptım.
Niyazi Berkes'in Türkiye'de Çağdaşlaşma kitabını baştan sona kadar da okudum.
Tanzimat bölümünün "Eğitim" başlığında anlatılan olayı çarpıtarak Abdülhamid'e bağlamak istemişsiniz.
Bölümü okuyanlar görecektir ki konu Tanzimat ile alakalıdır.
1839 ve 1876 arası dönem.
1876 sonrası zaten Abdülhamid istibdatıdır.
İstibdat bile Türk Çağdaşlaşma'sının önünde duramamıştır.
Bu kadar basit.
Abdülhamid'in ne olduğunu kitabı okuyarak göreceksiniz zaten.
553 sayfa okuyun.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.