Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yorum

Erhan isimli okurun asıl gönderisini gör
Necip G. okurunun profil resmi
İnsan niye okur sorusunun yeryüzündeki okuyan insan sayısı kadar farklı cevabı vardır sanırım. ‘Ben neden okuyorum’a gelince; sanırım en büyük nedeni dayatılan tektip ve tekdüze yaşamdır diyebilirim. Çünkü hayatımın çok daha hareketli dönemlerinde, mesela fotoğraf makinem elimde karış karış İstanbul’u gezdiğim veya haber peşinde o şehirden bu şehire seyahat ettiğim dönemlerde okumak bu denli baskın bir ihtiyaç değildi hayatımda. Daha çok bir hobi, bilgiye ulaşma veya kafa dağıtma aracıydı. Çünkü farklı insanların, farklı kültürlerin, farklı coğrafyaların içinde olduğumda kitapların bana katacağı çeşitliliğe organik olarak ulaşabiliyordum. Ne zaman ki biz büyüdük ve dünya biraz daha kirlendi; aile kurmak, geçinmek, hayatta kalmak derdi ön plana geçti, işte o zaman hayat stabilleşmeye, durağanlaşmaya, sabitlenmeye başladı. Ve içinde bulunduğumuz çağın dayattığı, vahşi kapitalizm, tüketim toplumu, bireyselcilik ve değerlerin yok olması da bu sürece çanak tuttu ve hayatımıza sıkıcı, gri bir fon serdi. Çeşitlilik kayboldu, insanlar, mekanlar ve ilişkiler tektipleşti. İşte bu aşamada kitaplar yine kolay ulaşılan, cezbedici bir alternatif haline geldi. Oturduğunuz yerde, nispeten düşük bir maliyetle, fiziken olmasa da ruhen farklı insanların, farklı coğrafyaların, farklı yaşanmışlıkların içine girebilme imkanı sundu. Gidemediğiniz köylere götürdü, giremediğiniz denizlere soktu, tanışamadığınız insanlarla tanıştırdı. İki çift laf edecek birini bulamadığınızda sizinle sohbet etti, akıl verdi, dert dinledi... Kitap okurken kazandıklarımın beni bu hayata karşı koruduğunu düşünüyorum. Kaosun içinde kaybolmaya, savrulup gitmeye, vasatlaşıp değersizleşmeye çok müsait bir ortam var. Çevremde kitaba elini sürmeyen insanlarda çok rahat gözlemleyebiliyorum bunu... Ve ben, o insanlardan biri olmak istemiyorum...
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
RT okurunun profil resmi
Necip Bey bu ne muazzam cevaptır! Söyleyebileceklerimin tamamını ifade etmişsiniz. Bize bir şey bırakmamışsınız.👏👏👏
Nilüfer okurunun profil resmi
Bu kadar mükemmel açıklanır... Yüreğiniz dert görmesin. 👌👏
Erhan okurunun profil resmi
Böyle şeyler olmasa okuyamayacağız seni:) Her şey kötüye giderken tutunacak bir dal o zaman kitaplar sana göre. Aslında soruyu farklı sormam gerekliydi belki de, bu saatten sonra çevirmem mümkün olmasa da. Sana sorayım o zaman sadece. Kitap okumayı lezzetli kılan neydi sende başlarda? Başlarda derken sürekli okuma alışkanlığı kazandığın dönemi kastediyorum.
Necip G. okurunun profil resmi
Yorum sistemi değişmiş sanırım şimdi fark ettim:) Güzel yorumlarınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ederim; https://1000kitap.com/Maritza35 , https://1000kitap.com/MadameAdeline ,
RT
RT
,
Nilüfer
Nilüfer
,
Erhan
Erhan
Erhan, sorunun yanıtı biraz soyut aslında. O yüzden ne kadar kelimelere aktarılabilir emin değilim. Öncelikle kitap okurken kendin için iyi bir şey yaptığını biliyorsun. Kitaplara otomatik olarak güven duyuyorsun. Bazen sosyal medyada farkında olmadan saatler geçirir ve kendine geldiğinde bir suçluluk duygusu hissedersin ya... O çok değerli zamanın bir bölümünü daha boşa harcamışsındır... İşte kitaplar bunun tam tersi bir duygu yaşatıyor sana... Ben düzenli okuma alışkanlığını biraz bu güvene bağlıyorum. Okuduğum kitaptan keyif alsam da almasam da günün sonunda iyi birşey yaptığımı bilmek mutlu ediyor beni. Mesela sinema böyle değildir. Para verip kötü bir filme gittiğinde pişmanlık duyabilir insan. Kitapta durum daha farklı. Her kitabın az ya da çok insana birşeyler katacağına dair bir önkabul var. Demek istediğim, kitabın kuvvetli bir imajı var algımızda... Bir de ilk gençlik dönemlerinde okunan kitaplar ilerisi için de belirleyici oluyor. Mesela ben, lise yıllarında okuduğum Lord of the Rings serisinin 'kitaplarla ilgili' tüm hayatımı olumlu anlamda etkilediğini düşünüyorum. Kitabın beni nasıl farklı bir dünyaya soktuğunu, yani kitabın gücünü orada çok net gördüm... Daha sonra her kitaptan aynı tadı alamasam da o aşıyı bir kez olmuştum ve kitapları bilincime o şekilde kodlamıştım bir kere... Bu nedenle tam olarak sorunun karşılığı olur mu bilemem ama kitap okumayı lezzetli kılan şey bana göre kitaplara güven duymak ve doğru zamanda doğru kitaplarla karşılaşabilmek diyebilirim...
Erhan okurunun profil resmi
Temel neden kitap sevgisinin zamanında, bir şekilde , aşılanması o zaman beynimize. Yüzüklerin Efendisi ayrı bir olay, ben 20'li yaşlarda okuyabildiğim için öyle büyük bir etki bırakmamıştı bende. Sıkılmıştım hatta ikinci kitapta bir ara. Bu sebeple George RR tarafında kalıyorum karşılaştırmalarda:) Gerçi türün ilk örneği olması kült yapıyor onu. Alice'i saymazsak :)) Neyse, bilinçli insanlar olduğumuz için mi güven duyuyoruz kitaplara, öyle öğretildiği için mi, yoksa bizi hiç yarı yolda bırakmadıkları için mi insanlar gibi? Bırakmadılar mı gerçekten, hayal kırıklığı olmadı mı filmler gibi bazı kitaplarda da? Yoksa hep el üstünde tuttuğumuz için görmezden mi geldik kötüyü? Sorular bolca, gereksiz ama hepsi. Bağlanmışız bir kere, bırakmıyoruz :)) Çok teşekkürler cevabın için, sağlıcakla.
Necip G. okurunun profil resmi
Sorular asla gereksiz değil:) Hafta ortası kafamız açıldı işte ne güzel:) Bazen bu tip 'basit' soruları daha sık sormak gerekiyor:) Yazdığın ilk cümle %100 bir cevap olmasa da bence çok etkili kitap ile olan ilişkimizde... yani bu ön kabul ve çevrenin telkinleri diyelim... Ancak herkeste tutmuyor bu aşı... Tutanlar 1k'da toplanmış işte:))) Hayal kırıklığı kitaplar tabii ki oldu ama hiçbiri tam anlamıyla boş göndermedi, minik de olsa birşeyler tutuşturdu elime... Sana da soruların için teşekkürler:) Burada soruları sen sorarsın anladığım kadarıyla:) Sağlıcakla kal...
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.