yunus emre yıldız
@yunusemreg
İnsan en çok bilmediğinin düşmanıdır
instagram.com/yunus1189
twitter.com/bom007emre?t
SAÜ SBF
26 okur puanı
Ağustos 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Sabitlenmiş gönderi
Özgürlük ve adalet uğruna savaşıyor görünerek aşağı kesimi de yanına alan orta kesim hedefine ulaşır ulaşmaz aşağı kesimi eski kölelik konumuna geri gönderir ve kendisi yüksek konumuna geçer
Fin ülkesinde önceleri bazı zenginler servetlerinin bir kısmını kiliseye veya hayırlı işlere vakfediyorlardı. Fakat millet arasında sözünü ettiğimiz Aydınlar ve aydınlanma akımları ortaya çıktıktan sonra eğitim öğretim için büyük vakıflar yapılmaya başlandı. Ülkenin çeşitli yerlerindeki varlıklı aileler evlerini kütüphane, konferans salonu veya halka ait eğlenceleri olmasın niyetiyle bağışlar hale geldi.
Çocukların iyi terbiye görüp görmemesi yalnız anne ve babaya ait olan bir mesele değildir. Aynı zamanda toplumu da devleti de şiddetle ilgilendiren bir sorundur.
Okur Takip Önerileri
Hayattaki düzensizliğin en büyük sebeplerinden birisi şudur ki, herkes hayatında sadece refaha nail olmayı arzular, fakat hayatını daha iyi bir biçimde düzenleme ihtiyacını hissetmez.
Milyonlarca halk bedenen, fikren ve ahlaken çürüyor ama kimse bir üzüntü hissetmiyor. Herkesin karakteri bozulmuş ya da herkes bu üzüntü, sıkıntı ve vurdumduymazlığa alışmış
Aydın olmak, modaya uygun elbise ve şapka giymek, kolalı gömlek taşımak değildir, Aydın zümre, milletin dimağı durumundadır.
Hayatı yaratan, olayların istikametini çizen ve bunların karakter ve rengini veren münferit şahıslar Napoléon gibiler değildir, halk kitlesinin kendisidir.
Devletlerin kuvvetlenmesi ve zayıflaması, milletlerin yükselmesi ve düşüşü, yalnız devlet adamlarının ehliyet ve iktidarından ya da dirayetsizliğinden ileri gelmez. Yönetenler iyi ve kötü, kahraman veya zalim olsun, onlar kendin milletlerinin birer yansımasıdır.
Gelmiş geçmiş en iyi günlerdi, gelmiş geçmiş en kötü günlerdi; hem bilgelik çağıydı hem ahmaklık; noktalı, hem inancın devriydi hem şüpheciliğin; noktalı, hem aydınlık hem karanlık bir mevsimdi; umudun baharı, umutsuzluğun kışıydı; her şeyimiz vardı hem hiçbir şeyimiz yoktu; hepimiz ya doğruca cennete gidecektik ya da tam aksi istikamete özetle; şu an içinde bulunduğumuz döneme öyle benzer bir dönemdi ki dönemin, sesi en çok çıkan otoriteleri bugünler hakkında olumlu anlamında da, olumsuz anlamda da ancak ve ancak en sözcüğü kullanarak konuşabileceğini iddia ediyorlardı.
İnsanların yeteneksizliğini, akılsızlığını, düşüncesizliğini, kararsızlığını ve kimi zaman hayvanlardan bile azgın ve aşağı duruma düştüklerini bilmiyordu.
162 syf.
·
Puan vermedi
·
52 günde okudu
