Kalp...
Kalp, ezelden beri sevginin en kuvvetli sembolü ve duygularımızın merkezi olarak kabul edilirdi. Ama sonra tıp ve modern bilim ortaya çıktı ve bize, kalbin sadece vücudumuzda kanın dolaşımını sağlayan bir pompa olduğunu yutturmaya çalıştı. Biz "normal insanlar" ise, elimizde hâlihazırda bunun aksini kanıtlayacak herhangi bir delilimiz olmamasına rağmen, kalbimizin duygularımızın merkezi olduğu inancımızı asla kaybetmedik. "Kalbi bu acıya daha fazla dayanamadığı için öldü." ya da "Çok yürekli bir çocuk." gibi kullandığımız birçok deyim bunu gözler önüne sermeye yeter. Burada "yürekli" sözcüğü, "cesur" anlamında kullanılır. "Cesur" kelimesinin Latince karşılığı, "yürek sahibi" olmaktır ve "yürek" kelimesi de yine "inanç" kelimesiyle anlam bakımından bağlantılıdır. Bu bağlantının ne kadar doğru olduğunu ve bilimin ne derece yaıldığını, ta 1993 yılında yapılan ama asla tam olarak kamuoyuna açıklanmayan şaşırtıcı buluşlar gösteriyor. Bilim, yanıldığını kabul etmekte bazen zorlanıyor işte. :)
Sayfa 23 - Elips KitapKitabı okuyor
kırmızı deynek
Havanın yüzünde bir kırlangıç sürüsü Ve yabanıl ak atlar doludizgin Bu sabah, bu sabah öylesine güzel ki Bu sabah yağmur yağacak Bu sabah gün açacak Bu sabah tekmil tornurcuklar patlayacak Bahar patlayacak Köpükler, bulutlar patlayacak Özlemierin en güzeli, tozlu bir özlem Topraktan yeni çıkarılmış Üç bin yıllık yunan şarabı Atların kara
Sayfa 85 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Ölen Refah değil Ölen İnsânlık!
7 Ekim’den bu yana, Filistin konusunda dünya halkları ayağa kalkarak tek yürek olmuşken, ekseriyeti Müslüman olan toplumumuzda Gazze meselesine lakayt kalan ve anlamsız bir şekilde “Filistin bizim meselemiz değil” diyenlerin varlığı, bizi üzmektedir. Tarihi gerçeklerden uzak, ama en önemlisi insani değerlerden uzak bu insanlar, Filistin bizim
114 syf.
9/10 puan verdi
Kök Salmadık Arkadaş!
Sinemayı yakıp Münire'yi kaçıran Bulgaryalı Ali'nin destanı. Aslında kitabı elimize aldığımızda destan nerde diye düşündürüyor lakin okuduğumuzda aşk, siyaset, bilinmezlikler ... Bir kitapta her şey varsa o kitap mükemmel olmaması imkânsız tabii yazarın kalemi iyiyse. Hem kitap hem de film ikisini kıyaslamak bunu yapanlardan olarak
Uzun Hikâye
Uzun HikâyeMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 202336.5k okunma
İnsanlarla oynamamalı. Bir yerleri var, ince bir yerleri. İşte oraya değmemeli.
Şems korkusuzluğun ışığıdır. Sevgi korku yatağına yatırılsa bekâretini kaybetmiş, tacize uğramış mağdura dönüşür. Yürek o yataktır. Sevgi ise masumiyetle doğan bebek. Sevgiyi ya da herhangi bir duyguyu baskı altında tutmak bir suçtur, ruhu sakatlar. Sevgiden daha çok korku üzerine odaklanır ve günah olan budur işte. Korkuya daha fazla önem vermek günah, sevgiye daha fazla önem vermek ise erdemdir. Çünkü kişinin hayatın daha yüksek doruklarına, Allah’a ulaşması sevgi aracılığıyla olur. Korku dolu birisi büyüyemez. Korku sakat bırakır, felç eder, o cehennemi yaratır.
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
SAVRULAN BEDEN
Pek az zamanı kaldı bu zora koşulmuş bedenimin, Olduğum gibi ölmeliyim, olduğum gibi... Tüy, kan ve hiçbir salgıyı düşünmeden, Kesmeliyim soluğunu doğmuş olmanın! Nasıl da biçilmiş kaftan ölüm bu solgun yürek için. Sevinçlerle sevinçleri bağlamayan zaman bir, bir boz köprü ve onun dayanılmaz gölgesi. Yitiyor işte gözardı edilen bedenim, Olduğum gibi ölmeliyim, olduğum gibi... Dost, ana baba ve hiçbir umudu düşünmeden Doğramalıyım bu tiksinç vücudu beynimle! Bilir miydim yaklaşan karanlığı daha önceleri, Son verilebilir yaşamın benimki olduğunu? Şendim, şendim ben, Kahkaham insanları ürkütürdü! Zamanı azaldı artık, zorlanmış bedenimin, Olduğum gibi ölmeliyim, olduğum gibi... Aşk, bağ ve hiçbir utkuyu düşünmeden, Kalıvermeliyim öylece kaskatı!
Nilgün Marmara
Nilgün Marmara
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.