Niyazi'yi, Caviť'i, Mustafa Kemal'i, daha binlercesini ve Osman Nevres'i hazırlatıyordu tarihe. Hareket Ordusu, Abdülhamit'in sürgün yeri, Ömer Seyfettin, Aka Gündüz, Ziya Gökalp, Yahya Kemal, Genç Kalemler dergisi... Tutu- cu ve müstebit Dersaadet'e karşı Osmanlı patriyotizminin örgütlendiği serbest şehir... Devrimciler, sosyalistler, Türk- çüler, ayrılıkçılar, liberaller, muhafazakârlar ve anarşistler hepsi, herkes orada...
Muzaffer Sarısözen'in Atatürk'ten derlediği Selanik tür- küsünün sevdayı ölüme galebe çaldıran nakaratında, "Aman ölüm, zalim ölüm üç gün ara ver / Al başımdan bu sevdayı götür yâre ver" biçiminde bir bölüm vardır. Selanik'in ölümle aşk arasında gidip gelen bir tarihi olacağını kim bilirdi ki?
Bu kitabı okumadan önce Hasan Tahsini sadece milliyetci bir gazeteci olarak düşünmüşumdür. Halbu ki şimdi teşkilatı mahsusanin bir komitacısı aynı zamanda bir sosyalist olduğunu öğreniyorum.
Ve nihayet İzmir'in işgal edildiği gün, Türk'ün haysiyet ve bağımsızlığını korumak için Yunan ordularına karşı ilk kurşunu atmış ve Kurtuluş Savaşımızın fitilini ateşlemiştir.
"Bu ülkenin kalkınması için insanların okuması, eğitilmesi ve yükselmesi lazımdır. Türk devletini paşazadeler değil, alt tabaka içinden çıkanlar kurtaracak"
Rum gazetesi Taros, "Ege kıyılarından Konya'ya kadar bütün toprakların, Marmara ve Karadeniz kıyılarının Yunanistan'a verileceğini, Ermenistan'ın da Amerika'nın himayesi altında bağımsızlığını kazanacağını" ilan etti.
Büyük fedai... Yüce şehit...
Sen tüm gençlik çağının taze umutlarını ve hayata açılmış zevklerini, isteklerini ve gönlünün renk renk rüyalarını bir yana iterek vatan uğrunda yaşamını feda etmek pahasına bir erkek aslan kükremesini andıran o şahane direniş ve savletinle Türk'ün kutsal yurdunda gözü olanlara en güzel dersi verdin. Senin bu kutsal topraklar için toprağa düştüğün o yerde dikilecek olan anıtınla ebedileştirecek olan asil ve kahraman çehren de aynı anlam ve aynı ifade dünya durdukça silinmeyecektir.