Seni görmekten uzak kalışımın üzerine eklediğim her yeni eksiklikte, sarhoş gibi kendimden geçiyordum. Bir de, sadece sende yaşamaya dayanan tutkumun yön değiştirmesini istemiyordum. Yalnız başıma evde oturuyordum, saatlerce, günlerce ve seni düşünmekten başka hiçbir şey yapmıyordum, tekrar tekrar sana ait yüzlerce küçük anıyı, her karşılaşmayı, her bekleyişi kendim için yeniliyordum, bu küçük küçük kesitleri birer tiyatro oyunu gibi kendime sahneliyordum. Tam da bunun için, o döneme ait her saniyeyi kendime sayısız defa tekrar ettiğimden, bütün çocukluğum belleğimde öylesine yakıcı bir anı olarak kaldı ki, o geçip giden yıllara ait her dakika sanki daha dün kanımda dolaşmış gibi canlı bir biçimde hafızamda yer etti.