Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mehmet Zahid Kaya

Mehmet Zahid Kaya
@zahidkaya
Öğrenci
Üniversite
İstanbul - Eskişehir
İstanbul, 15 Ekim
6 okur puanı
Mart 2020 tarihinde katıldı
"Çok açık ki yaşanılırlık kriterlerini ben evvela kültür üzerinden tanımlarım. Çok basit bir tarif vereyim: İyi şehir; bir kütüphanede iyi bir kütüphanecilik hizmetiyle çalışıldıktan sonra iyi bir salonda, iyi tiyatro oyunları seyredebildiğin ve temsilin ardından güzel bir kafeye gidip sohbet edebileceğin şehirdir. Bu özellik gelişmişse, diğerleri de ona göre gelişmiştir."
Sayfa 254 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
"Batı'yı Batılılar kendileri düşünsün, bizim evvela kendi insanımızı nasıl kullanacağımızı öğrenmemiz gerekiyor."
Sayfa 171 - Kronik KitapKitabı okudu
"Elitlik, illa paranın veya mülkün gücüne sahip olmak veya iktidar üyesi olmak değildir; illa bir diploma almak da değildir. Toplum bunu iyi tespit edip örgütlenmelidir."
Sayfa 161 - Kronik KitapKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Buna epey dikkat ettim. Türkiye'de öğretmen en önemli meseledir. Bu öğretmenlerimizi ıslah etmezsek, ellerinden tutmazsak, yeni nesillerini olsun kurtaramazsak, yaşam kalitelerini yükseltmezsek, niteliklerini desteklemezsek, onları fakirlikten çıkaramazsak, gelecek nesillerin hayatı düzelmez. Yoksa bizleri bekleyen hüsrandır."
Sayfa 159 - Kronik KitapKitabı okudu
"Öğretmen dediğin ciddi, işini seven, öğreten insan olacak. Bunun sağı solu olmaz."
Sayfa 151 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
"bizim bir hukuk ordusu üretmemiz lazım. Örneğimiz, Ulu Önder'in isabetli yaklaşımıdır; kendisinin gerçek anlamda yaptığı devrimdir. Nedir bu? Atatürk'ü filoloji, matematik ve müziğin önemini anlamasıdır. Bunları bir arada yapmadan bizim modern dünyayı kavramamız, insan düşüncesini geliştirmemiz, bir mantık yaratmamız mümkün değildir."
Sayfa 139 - Kronik KitapKitabı okudu
"Bakın, Türkiye'de tarihçiler işe genelde şöyle bakmıştır: "Efendim, Türk toplumu çok kapalıdır; kadınları evinde oturur, hayat durağandır. " Sağcısı da solcusu da böyle düşünür. "Fuhuş yoktur," derler; "Haşa Müslümanlık vardır," derler; işte sağcının görüşü budur. Solcusu da, "Efendim öyle bir şey Mümkün değil; bunlar zaten baskı altında, herkes evinde oturuyor," diye yazar. Onları dinlesen, kimse yaşamamıştır. Aslına bakarsan, bilemiyoruz. Özellikle Lale Devri'den önce nasıl yaşıyorlardı bunu çok iyi bilmek pek mümkün değil, çünkü yazılmadı. Ama baktığın zaman bu toplumda her şey mevcuttur. Olmaz olur mu? Kanuni Devri'nin edebiyattaki, güzel sanatlardaki inceliğini düşünsene. Bu incelik durup dururken mi meydana gelmiş? Mümkün değil. Osmanlı İmparatorluğu çok renkli bir imparatorluk."
Sayfa 62 - Kronik KitapKitabı okudu
"Ne yaşadıysanız yüzünüze yansır. Insanın yüzü bir kitap gibi okunabilir. Ifadeniz bomboşsa da hiçbir şey yaşamadığınız farkedilir. Bundan kurtulmak mümkündür; yaşayın, monotonluktan uzaklaşın, gezin, görün, keşfedin, başkalarıyla ilgilenin, okuyun, sevin. Bunları dolu dolu yapın ki izleri yüzünüze yansısın. Yüzünüz ifadesiz kalmasın."
Sayfa 49 - Kronik KitapKitabı okudu
"Her şeyden evvel insanların birbirlerini çok sevmesi lazım. Sevginin olmadığı yerde hiçbir şey kurulamıyor."
Sayfa 45 - Kronik KitapKitabı okudu
"Ben insanları arar bulurum. İyi hocalardan eğitim almak için bizzat çok uğraşmışımdır. Neticede kimse gelip beni keşfetmedi. Zaten kimsenin bunu yapacak hali de yoktu."
Sayfa 22 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
"Herkes kendi talihini mimarıdır; "faber est suae quisque fortunae."
Sayfa 7 - Kronik KitapKitabı okudu