Şehrin rüzgârı mı uğultusu mu yontuyordu kulakları?
Çanlar çaldı zangoç yoruldu.
Keşişin elinde tütsülenen günah
Alnında parladı kadının
kanının kırmızısı alevi kıskandıracak kadar sıcaktı.
O yıl yuva yapmadı kırlangıçlar
Papatyalar açmadı.
Kuytularda masumiyet ördü örümcekler.
Kozalarından çıkmadı kelebekler bildiler ki dönüşümün düşmanıydı aklı fakirler.
Baykuşlar hiç susmadı viranelerde
Çıt çıkmadı ins ve cinden
Sustu şehir çığlıklara asılmış ruhların sesini işitemezdi ölüler.
E.Gülüş Teke
Mıgırdiç Margosyan ‘ı kaybetmişiz. Çok üzgünüm.
Bizi, biraz gözyaşı, biraz günlük kokusuyla gömülen Güzellerin Meryem’le, Kure Mama’yla, Papaz Arsen’le, Dikroların Dikran’la, demirci Haço’yla, duvarcı ustası Tumas’la, zangoç Uso’yla tanıştırıp çoğalttı. Bugün de bir eksiltti. Devri daim olsun.
Tevfik fikret oğlunu batıya eğtim alması için gönderir fakat oğlu papaz olarak geri döner
Bunun üzerine Tevfik fikret "Halukun Defteri" adlı kitabını çıkarır ve oğluna "Zangoç" diye hitap eder.