“Ayaktaydı Veronika, bacaklarını iki yana iyice açmış, cinsel organını, memelerini elliyor, saçlarını karıştırıyordu, ömründe hiç yapmadığı ölçüde salıvermişti kendini; bunu Eduard’ı uzak dünyasından çekip çıkarmak için değil, şimdiye dek hiç tatmadığı bir keyfe sürüklendiği için yapıyordu.
Derken konuşmaya başladı, inanılmaz sözcükler çıkıyordu ağzından, ana-babası, arkadaştan, ataları tarafından iğrenç olarak nitelenecek sözcükler. İlk orgazmı gerçekleşti, zevkten haykırmamak için dudaklarını ısırdı.
Eduard ona bakmayı sürdürüyordu. Gözlerinde farklı bir ışık vardı, sanki anlıyordu, en azından kızın gövdesinden fışkıran enerjiyi, ter ve kokuyu. Veronika henüz doyuma ulaşmış değildi. Diz çöktü, bir kez daha mastürbasyona başladı.
Orgazm zevki içinde ölmek istiyordu, kendisine ömrü boyunca yasaklanmış her şeyi düşünüyor, kavrıyordu. Adama yalvarmaya başladı, ona dokunsun, onu zorlasın, istediği gibi kullansın diye. Keşke Zedka da burada olsaydı diye düşündü, çünkü bir kadın, herhangi bir erkekten çok daha iyi bilirdi, zaten tüm sırlarını bildiği bir kadın gövdesini okşamayı.”