Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sultan II. Abdülhamit
Yıldız Camii planı padişah tarafından çizilen tek camii olma özelliğine sahiptir. Maharetli padişah bununla da kalmamış, camisinin ahşap kafeslerini de kendi elceğiziyle yapmıştır.
Sayfa 92 - Uğurböceği Yayınları, 4. Baskı
Sahn-ı Seman medresesi
İstanbul'un Türkler tarafından kurulan ilk üniversitesi.
Sayfa 72 - Uğurböceği Yayınları, 4. Baskı
Reklam
Kapalıçarşı İstanbul'a renk kattı, ahenk kattı. Kapalıçarşı esnafından dürüstlük yayıldı İstanbul sokaklarına. Tok gözlülük, birbirini düşünme, doğru sözlü olma yayıldı buram buram. Kıpır kıpır Kapalıçarşı, kazanında sevgi harmanladı, mutluluk öğüttü.
Sayfa 71 - Uğurböceği Yayınları, 4. Baskı
Çil çil kubbeler serpin İstanbul'un eteklerine, uzun siluetleri göklere yükselen ince minareli camiler inşa edin. Ezan sesi dalga dalga yayılsın. Türbeler, imaretler, külliyeler doldursun şehrin ıssız sokaklarını. Her taşa, her toprağa İslâm'ın mührü basılsın.
Sayfa 67 - Uğurböceği Yayınları, 4. Baskı
İstanbul'umda ilim öğrencileri bulunsun, ders çalışan öğrencilerin mırıl mırıl sesleri kulaklarımızı doldursun.
Sayfa 67 - Uğurböceği Yayınları, 4. Baskı
Binlerce yiğidin öncüsü durumundaki Ulubatlı Hasan, surlara Türk bayrağı dikmeyi başardı. Askerlerden birkaçı surların üzerine çıkarak ezan okumaya başladı.
Sayfa 59 - Uğurböceği Yayınları, 4. Baskı
Reklam
Gemilerin karadan yürüdüğünü fark eden Bizanslıların şaşkınlıktan dilleri tutuldu, gözleri kocaman kocaman açıldı. Gerçekten bu padişahla baş edilmezdi.
Sayfa 57 - Uğurböceği Yayınları, 4. Baskı
Rumeli Hisarı'na kuşbaşı bakıldığında Peygamber Efendimiz'in (asm.) ismi olan Muhammed yazısı görülür.
Sayfa 55 - Uğurböceği Yayınları, 4. Baskı
... kendini bildi bileli İstanbul'a sevdalıydı. İstanbul elinde okunmayı bekleyen bir kitap gibiydi.
Sayfa 50 - Uğurböceği Yayınları, 4. Baskı
Günden güne Osmanlı büyüyor, Bizans ise küçüle küçüle minnacık kalıyordu. Osmanlı'nın gözü Bizans'ın başkenti İstanbul'daydı. İstanbul müjdelenen şehirdi, İstanbul özlenen, fethi beklenen şehirdi. Osmanlılar, İstanbul'u bir ellerine geçirselerdi, artık hiç kimse onları tutamazdı. Ta VİYANA'ya kadar gider, atlarını Maceristan düzlüklerinde koştururlardı.
Sayfa 49 - Uğurböceği Yayınları, 4. Baskı
186 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.