Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

zehra

Halkın ona karşı beslediği muhabbet ve hayranlık sonraları Abdülhamid’in şüphesini davet etmiş, onu halktan uzaklaştırmak için Saray’a almıştı. 1908 İhtilali’ne kadar sahneden çekildi. Hakiki despotlar, siyasi olsun olmasın daima, her nevi şöhretten ürkerler.
Reklam
Her insana var olduğunu ilk defa idrak ettiren başka vakalar vardır. Etraflaki eşyanın veya hadiselerin zaman zaman hafızada çakıp sönen bir şimşek ışığı içinde göründüğü yaş, galiba şahsa göre değişiyor. Bu küçük kızın kafasında çakan şimşekler, inanılmayacak kadar erken başlar, fakat çok fasılalıdır.
Yasa koymaktan haz alıyorsunuz. Ama onları çiğnemekten aldığınız haz daha fazla. Okyanus kıyısında oynayan, durmaksızın kumdan kuleler yapıp, sonra da kahkahalar atarak onları yıkan çocuklar gibi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sevinçliyken yüreğinizin derinliklerine bakın göreceksiniz; sizi şimdi sevindiren, bir zamanlar üzenden başkası değildir.
Ben bizim çağdan gelmiştim. Korkunun insanı felce uğratmadığı, gizemin dehşetini kaybettiği, insan ırkının bu olgunluk çağından
Reklam
Akılsız bu Türkiye. Yok onlarda zekavet. Adam hiç çok büyük Çeçenistan padişahını yapar bir köy memuru? Bunlar bilmez politika. Yarın öbürsü gün değişir politika, olur gene padişah Han Üzeyir?
Sayfa 199Kitabı okudu
… çünkü iffet bir kadınlık görevi, zevk ise, tıpkı akıl gibi,bir erkek ayrıcalığıydı.
Sayfa 137Kitabı okudu
Neredeyse bütün Mısırlı kadınlar zaten ev hapsine mahkumdular. Babanın ya da kocanın izni olmadan bir adım bile atamıyorlardı ve birçoğu evden sadece üç vesileyle çıkıyordu: Mekke’ye gitmek için, kendi düğününe gitmek için ve kendi cenazesine gitmek için .
Kültürün giyimle atbaşı gittiğine, üniversite eğitimiyle derin bilginin aynı şeyler olduğuna inanarak nasıl da kendini kandırmıştı.
Sayfa 295Kitabı okudu
Reklam
Ancak sert olarak tanımlayabileceğim gözlerini gördünüz. Hiç kimse tarafından korunup kollanmamış. Hep kendi başının çaresine bakmış. Kendi başının çaresine bakmış bir kızın gözleri yumuşak ve kibar olamaz, mesela… mesela sizinki gibi olamaz
Sayfa 121Kitabı okudu
“Peki Martin neden yazar olmak istiyor?” diye devam etti. “Çünkü para içinde yüzmüyor. Nasıl oluyor da sen kafanı Saksoncuyla, genel kültürle doldurabiliyorsun? Çünkü hayatta başarılı olmak zorunda değilsin. Bu işi baban halletmiş.”
Sayfa 131Kitabı okudu
O bir harptı; tek hayatı ve bilinci,telleriydi; müzik ise arasından aktığı o telleri hatıralar ve hayallerle titreştiren bir seldi.
Onun aşk kavramı daha çok, çiçek kokulu loş bir uhrevi sükunet ortamında bulunan maşuka yönelik sakin duygusal yakınlıktı. Aşkın volkanik patlamalarını, yakan ateşini, kavrulmuş küllerinden oluşan kıraç döküntüsünü hiç canlandırmamıştı gözünde.
Dünyada şimdi onunla yan yana bulunmamamız kadar mantıksız ve lüzumsuz ne vardır acaba ?
Beni ne öldürüyor Varekna? Para değil ama günlük yaşamın bütün bu endişeleri, bütün bu fısıltılar, arkadan gülüşler,şakalar…
Sayfa 112
Reklam
İçinde şeytan dediğin o şeyin en kıymetli tarafın olmadığını nerden biliyorsun? Sizin gibi beş hissinden başka duygu vasıtası olmayanlar daimi korkudan kurtulamazlar. Asıl sebeplere varabilseniz göreceksiniz ki en zayıf tarafımız dışımızdadır. Gözümüzü kör eden yedi renktir, kulağımızı sağır eden sesler, ağzımızı paslandıran yediklerimiz, kalbimizi önce coşturup sonra durduran sonsuz koşmalarımızdır. Yüksek insan dışına değil, içine kıymet verendir .