Bir kahvenin insanın içini gevşeten yumuşak dokunuşlarla damakta bıraktığı tada, en sonunda telvenin hafif acılığının karışması, sanki düş bahçelerinde gezen bir çocuğun bahçe çitlerine çarpması değil mi aslında?
Bir şehre kar yağar, okullar tatil edilir, çam ağaçları üzerlerine binen ağırlıktan çat diye kırılır, sevgilisinden uzakta olanlar bir angora kazak gibi özlediğine sarılmak ister, sevgilisi olmayanlarsa karla karışık müziğe yaslardı kulaklarını.