Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zekiye Arabacı

Algofobi (acı korkusu) siyasete de yansır. Uyum ve uyuşma baskısı artar. Siyaset palyatif bir alana yerleşerek her türlü canlılığını yitirir. “Alternatifsizlik” siyasi bir ağrı kesicidir. Muğlak “orta yol” palyatif bir etki gösterir. Tartışmanın ve daha iyi savlar uğruna mücadelenin yerini sisteme uyma baskısı alır.
Reklam
Yapacak pek fazla meşgalesi olmadığı doğruydu ama asıl sebep, sürekli değişen ekrana konsantre olduğunda kalbinin bir köşesinde yer eden boşluğu az da olsa doldurabilmesiydi. Kimi zaman boş kimi zaman dolu görünen o tuhaf bölgede acı ya da sızı hissediyordu, olur da bir anlığına ihmal etse boşluk daha da büyüyüp onu ele geçirecekti sanki.
Bir cami yaptıracak param yoktu, ben de bu kitabı yazdım.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir Kâbe çevresi, bir Sultanahmet havası, bir Eyüpsultan semti nasıl öbür yerlerden bir çırpıda ayrılıyor, insanı ta yüreğinden kavrıyor, insanın özüne tesir ederek onu öbür insanlardan ayırıyorsa, Ramazan ayında Müslüman ülkeler de böyle bir yücelikle dolup taşarak, Avrupa’dan, Çin’den, Rus ülkesinden, Amerika görünüşünden bir bakışta seçilir, fark edilir, ayrılır.
Oruçla gelen ruhların uyanışı da tıpkı sahurdaki ışıkların bir bir yanışı gibi, biri yanınca öbürünü de çağırmış gibi bir şölendir. Oruç, ruhların şölenidir.
Reklam
Bayram namazla başlar. Güneşin bir mızrak boyu çıktığı bir sabah vakti namaz başlar. Bu bir nevi, Yaratıcı ile bayramlaşmadır.
Oruç, insanın katıldığı, her yıl bir ay katıldığı bir ruh şölenidir. Üstün insanların davetlisi olduğu bir tabiatüstü ziyafet, bir gök sofrasıdır. Yani, Samanyolunda Ziyafet.
Nice zarif ve duygulu kimseler vardı ki buradan geçerken kalplerini adeta burada bırakmışlardı.
Reklam
Günler, aylar sonsuzluğun yolcularıdır; birbirine karışan yıllar deseniz hakeza. Bir kayığın üzerinde ömrünü tüketen kayıkçının da, atın üzerinde yaşlanan seyisin de her günü bir yolculuktur. Geçmişte niceleri vardır ki bu yolculuk sırasında bir anda son nefesini verip göçmüştür bu dünyadan…
Eskimeyenin karşısında bir tür korku duymadınız mı hiç; zamanın geçtiğine dair bilincinizi kaybedeceğiniz, sayısız yılların geçeceği ve kendinize geldiğinizde kendinizi yaşlanmış ve saçlarınızı beyazlamış bulacağınız korkusunu?
Hayatın temel gereklilikleri konusundaki zevkleri tartışmanın bir lüks olduğunu düşünenler var; bu insanlara göre ev soğuğu içeri sokmadığı ve yemek aç bırakmadığı sürece bunların neye benzediğinin pek de önemi yok.
Vaktiyle bildiğim şeylerin ve zihnimde yıllarca başka türlü yaşadığım yerlerin bu dönüşümü bana geçmişimden kovulmak gibi geldi.
Sayfa 216Kitabı okudu
151 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.