Yoksa o gün gelip çattı mı ? Yoksa kâbuslarının hakikate dönüşeceği zaman, şimdi mi, bu an mı ? Ama tuhaf, içinde bir sevinç beliriyor. Evet , apaçık hissediyor karnından yükselen sevinci. Neden olmasın ? Belki de en hayırlısı bu. Böylece sona erer yıllarca süren bu işkence… Böylece günahlarının kefaretini ödemiş olur. Hiç beklemediği anda aniden bütün ruhunu ele geçiren bu teslimiyet hoşuna gidiyor. Katilinin yaklaştığını, silahının horozunu kaldırdığını, tetiğe dokunduğunu, büyük bir patlamayla öne doğru savrulduğunu yaşar gibi oluyor, hatta ağzındaki kanın tadını bile duyuyor. Ama çok kısa sürüyor bu kabulleniş, yaşama isteği yeniden ağır basıyor. Kıskançlığı, öfkesi, aşk için duyduğu kahır, hızla hayata döndürüyor onu. Hayır, henüz erken. Amcasından duyduğu o sözler geliyor aklına, pala bıyıklarını sıvazlarken, tuhaf bir sesle mırıldandığı o sözler: “Benim anam ağlayacağına onunki ağlasın.”