Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

hûbb

Ey dünya, ey el bezim, Beni kurşunlarımla sevmesini öğrenmelisin artık
Sayfa 56
Reklam
Daha ölmeyen kişi fazlalık mıdır dünyada Bunu bir yerlerden duymuştum sonra unuttum sandım Yaşamak, sürekli bir köprüden geçmek hissi aslında Karşıya geçince, geçtiğim karşılarda ben yokmuşum hissi
Sayfa 8
Ben hep dünyaya teğet geçtim, dünya daha gençti Ömer'in huzurunda okunacak adaletli bir şiirim olsun istedim Yüzümle ellerimi yıkadım ve duydum ki evren çok küçüktür
Sayfa 8

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Merhametim sayesinde insanım ve insan kalabilmekten daha yüksek bir zirve bilmiyorum."
Sayfa 261
Akıl tek başına insanı Yaratıcı'nın kapısına kadar getirir. Ondan sonrası ilahi buyrukla devam eder. Bu, aklın kabul ettiği bir sonuçtur aslında. Hakikatin kendinden daha fazla olduğunu söyleyen akıl, dogmatik davranan değil, tersine kendi fıtratına ve özüne uygun davranan akıldır. Akıl vahyi ve ilahi olanı icat, inşa ve ihata edemez ama onun hakikatini idrak ve teslim edebilir. Bu noktaya varan akıl, kendi potansiyelini sonsuzluğa kadar uzatma imkanına kavuşur.
Sayfa 41
Reklam
İnsanı en yüce bilgiye, ben ve Rab bilgisine götürmeyen bilgi, kuru malumat ve yük olmaktan öteye geçemez. Ben-bilgisi, insanı ben'in ötesine götürür. İnsan kendini keşfettikçe kendisinden daha fazla bir şey olduğunu, büyük varlık dairesinin bir parçası olduğunu fark eder.
Sayfa 99
Dini inanç insana hiçbir konuda mutlak hakikatin tamamını ihata etmesinin mümkün olmadığını söyler. Zira sonlu olan sonsuzu ihata edip kuşatamaz. Hakikat insandan daha fazla bir şey olduğuna göre insan her zaman bir ihtiyat kaydı ve tevazuyla hareket etmek zorundadır.
Sayfa 158
İnsan neye talip olduğunu bilmeli. Geçici olana talip olursanız isminiz, ününüz, şanınız, şöhretiniz makam mevkiniz de geçici olur. Eninde sonunda geçip gider. Bâki olana talip olursanız size ona göre bir yetenek seti verilir. Kapılar ona göre açılır. Bâki olanla yaşar, onunla anılırsınız.
Sayfa 162
İnsanın özündeki en büyük tehlike, kendi kendini yok edecek potansiyele sahip olması. Varlık âleminde başka hiçbir canlı türünde olmayan fena bir özellik bu. İnsan kendini araçsallaştırmaya, nesneleştirmeye, metalaştırmaya başladığında varlığın anlamını da kaybetmeye mahkum olur.
Sayfa 208
Din ve kültür, birbirinden ayrılamaz derecede içiçe iki toplum gücüdür. Dinden tamamen soyutlanmış kültürün yaşaması mümkün değildir. Din, kültürün içinde gövde içindeki can gibidir. Can gidince, gövde de kuruyup gidecektir.
Sayfa 62
Reklam
Misyonerlerdeki sahte iyilik meleği rolü, aslında üstün ve mutlu insanın "aşağı" insanlara acıması ve onlara kurtarıcı elini uzatması biçiminde ve duygusuyladır.
Sayfa 47
Bir toplumu birden değiştirmek mümkün olmadığı gibi onun kurumlarını da bir çırpıda silip atamazsınız. Müesseselerde yenilik yapmak mümkündür. Ama bu, fırçayla resim yapmaya benzemez. Yenilenme, "eski"den çıkarılan ipuçlarının uzatılması, geliştirilmesi ve beslenmesiyle , yeniden yorumlanmasıyla olur. Yoksa kökten geçmişin inkârı, müessesenin oturacağı tabanı berhava eder.
Sayfa 21
Ya Rabbi Kulun olmayı bana öğret, Çünkü Senin tutsağın olduğum günden beri özgürüm
Sayfa 8 - Hafız/ Niyâz
Gölgem beni terk etse dahi Hüzün benimledir Sadece o Karanlığa açılan bütün kapıların Anahtarını bana veriyor
Sayfa 21
Sen gökyüzünün en bulutlu şiirisin Yağdır ve bu ölü elleri müjdele Mersiye söylemekten yorgun düştü gazel, Ona dinlenme fırsatı ver.
Sayfa 10
854 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.