Oturduğu yerden Boğaziçi'nin koyu mavi gecesinde, karanlık denize inen ince beyaz bir sis arasında bir balıkçı kayığı kayıp gidiyordu. Zeyno da artık bu yabancı balıkçı kayığı gibi, hayat istikametini bilmediği, bir zaman sonra tamamen kaybedeceği bir varlık olmuştu.