Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de, geri adam, boynunda yafta...
Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mı? .. Belki... Daha ölmedim!
Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli...
Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak.
Ne ayak dayanır buna, ne tırnak!
Bir âlem ki, gökler boru içinde!
Akıl, olmazların zoru içinde.
Üstüste sorular soru içinde:
Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?
Buradan insan mı çıkar, tabut mu?
...
Somurtuş gibi bıçak,nara gibi tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
Yalnız seccademin yönünde şefkat
Beni kimsecikler okşamaz madem
Öp beni alnımdan,sen öp seccadem!
Şair: Necip Fazıl Kısakürek
“Halimi düşünüp yanma Mehmed’im!
Kavuşmak mı? Belki… Daha ölmedim.”
‘Zindandan Mehmed’e Mektup’ şiirinde oğlu Mehmed’e böyle sesleniyordu büyük şair ve fikir adamı Necip Fazıl Kısakürek.
Baba oğul bugün kavuştular.
Mehmed Kısakürek’e Allah’tan rahmet; ailesine ve sevdiklerine başsağlığı diliyorum.
Mekanı cennet, makamı âli olsun.
Sükût… Kıvrım kıvrım uzaklık uzar;
Tek nokta seçemez dünyadan nazar.
Yerinde ki acep, ölü ve mezar?
Yeryüzü boşaldı, habersiz miyiz?
Güneşe göç var da, kalan biz miyiz?