Herkesin kendinden bir parça hissedebileceği bir kitap. Kitabın her bir cümlesinde kendinizi bir şeyleri sorgularken, kimi zaman yüzleşmekten kaçtığınız yüklerinizin altında ezilmeye ne kadar fırsat sunduğunuz acı gerçeği ile yüzleşeceksiniz.
"Eğer hepsini içseydim sadece şarabı değil kendimi de kaybetmiş olurdum' dediği yerde aslında ne kadar da içimizdeki herkesin ortak yükü dedirten bir cümle, nefis mi bilincin önüne geçer yoksa asıl gerçek haz bilinç midir? Sorgulamak kimine anlamsız fakat haz duyduğun en mükemmel ötesi nesne, kişi, başarı, bilgi dahi olsa nefsin devreye girmesi ile büyük bir hüsranla sonuçlanabileceğini onun için de hazzın bilinci sınırlandırabildiğini düşünüyorum. "İnsanlar tutkunlarının kölesidir."derken de ne demek istediği aşikâr.
Belki de fikirlerinizi serbest bıraktığınız takdirde özgür bir ruha selam çakıp, Diyojen'in dediği mutlak mutluluğun insan zihnindeki huzur ve neşe olduğunu deneyimleyeceksiniz.
İyi okumalar