"Kendi dünyasında yaşayan herkes delidir. Şizofrenler, psikopatlar, manyaklar. Yani başkalarından farklı olanlar."
Kitaba başlarken her ne kadar çok karamsar olduğunu düşünüp önyargı ile yaklaşsam da kitabı çok tatmin edici şekilde bitiriyorum.
Ana karakter Veronika'nın başarısız intihar girişiminin ardından gideceği akıl hastanesinde tanıştığı insanların hayatına dokunduğunu, kendi mutluluğu ve yaşama sevincini yine kendi içinde bulduğunu anlatan bir kitap.
Kitabın başlarında olay örgüsünün yavaş ilerlediğini düşünebilirsiniz. Bazı yerlerde olaylar birbirinin devamı niteliğinde değil kesit kesit ana karakterlerin gözüyle anlatılıyor.
Kitap akıcı anlatımı ve olay örgüsü sayesinde kendisini okutmayı ve merak ettirmeyi başarıyor.
Karakterlerin duygu ve düşünceleri, günümüzdeki bazı toplumsal tabuları yıkıp, düşüncenin sınırlarını zorlayarak, çoğu kişi tarafından kabul görmüş dini inanç ve kalıpların da dışına taşarak içsel bir sorgulamayla okuyucuya aktarılıyor.
Herkesin içinde kendisinden bir şeyler bulabileceği, yaşamı ve yaşamın amacını sorgulatabilecek düzeydeydi benim için.
Okunması gereken güzel bir kitap olduğunu düşünüyorum. Keyifli okumalar dilerim.
