Faşist diktatör Mussolini
Libya işgalinde Mussolini,Ömer Muhtar liderliğinde ayaklanan Libya Müslümanlarını toplu halde katletti,bir bölümünüde aç bırakarak tam bir insanlık dramı oluşturdu. Bu zulüm senelerce sürdü. Bu şekilde Libya'da 1.5 milyon Müslüman şehid düştü. Mussolini,1935-1941 yıllarında Etiyopya'yı işgalinde 15bin Müslümanı öldürdü.
Ateist,gösteriş meraklısı ve faşist diktatör Mussolini
Faşizm doktrinin temelinde bireysellikten ziyade,devlet vardı. Devletin gücü her şeyden üstün ve devlet için her şey feda edilirdi. Faşizm doktrini,diktatörlük teorisinden ziyade,totalizm teorisiydi. Mussolini bu teoriye,bütün acımasızlığıyla kendine özgü zulüm metodları giydirdi. (Benewick ve Philip,2000:376)
Reklam
Göklerin ve yerin hükümranı olan Allah’ım, her şey Senden, Senin emrinden, Senin hükmünden. Bu yüzden beni acıtma niyetinde olan zulüm oklarının, tam yüreğimi delecekken sabır nimetiyle güller gibi üzerime yağması, Senin hükmündendir. Senin, resmin bir parçasına değil bütününe bakmamı öğrettiğindendir bendeki bu rahatlık, bu sakinlik, bu teslimiyet, değil mi? Hükümran Sensin, yani son söz Senin, kimsenin değil, yalnız Senin.
İnsanlık tarihinin en barbar dönemi
Stalin devri o kadar vahşiyane ve kanlı geçiyordu ki,bu korkunç zulüm hareketinin "İnsanlık tarihinin en barbar dönemi" olduğunu bizzat Kuruşkev itiraf etmişti.(wingast,1980:205)
"Zulüm ile âbad olanlar,er geç berbat olurlar."
Saraylar saltanatlar çöker kan susar birgün zulüm biter. menekşelerde açılır üstümüzde leylaklarda güler. bugünlerden geriye, bir yarına gidenler kalır bir de yarınlar için direnenler...
Reklam
Akıl durur dil durur boğazım düğüm olur Akıl durur dil durur boğazım düğüm olur Yar yanımda yok isan her günüm zulüm olur Yar yanımda yok isan her günüm zulüm olur
nasıl bir çeviriyse olayların içine sürüklüyor adeta tarih romanı
“Sultan Mehmed’in ordusu Ankara’da toplanmıştı. Amir Bek geri dönmek istedi, ama Karamanoğlu bunu önledi ve dedi ki: Sultan benim bütün ülkemi elimden aldı, şimdi geri vermeli, o zaman Amir Bek ordusuyla Ankara’ya doğru yola koyuldu. Orada karşısındaki orduyla savaşa tutuştu, yenildi. Askerleri de kaçtı, Hasan’ın sürüleri, düşmanın yörelerinde Moğolların yaptıklarına benzer zulüm ve vahşette bulundular. Tokat kentini yerle bir edip halkını işkenceyle öldürdüler. Yenik düşen Akkoyunlu birlikleri Hasan’ın öğüdü üzere Suriye’ye sığınmaya çalıştılar, “çünkü onlar bizim dostumuz.” Ancak Suriyelilerin bu Türkmen yığınlarına hiç de sempati besledikleri yoktu, hatta onları soyup soğana çevirdikten sonra Halep’e yollayıp bir mağaraya tıktılar “ve orada hayvanlar gibi doğradılar.” “Batı Avrupalıların 16. yüzyıl sonlarına kadar Türk despotluğuna Asyalının direnme gücü olarak gördükleri Karamanlılara karşı Mehmed ilk darbeyi 1473’te indirdi. Karamanoğlu, Sultan’a teslim olmaktan başka çare bulamadı. Mehmed ikinci bir darbeyle Hasan’ı Doğu Anadolu’dan fırlatıp attı. 11.8.1473’te Mehmed onun ordusunun hemen hemen tümünü başkentte yok etti. Akkoyunlu ordusunda topçunun olmayışı ve örgütlenmesindeki köhnelik yenilginin baş nedeniydi. 1475’teki ikinci bir yenilgi Şah’ın tüm yayılma planlarını mezara gömdü.”
Net ve vurucu bir cümle!
Şehirleri insanlara, sert ve çekici kokularla büyüleyici karanlık bir zindan yapan batı medeniyeti, binlerce esirin emeğiyle dünyanın çocuklarını eğlendirici oyuncaklar hazırlayan büyük bir zulüm cihazıdır.
Beni herkes sevdaya asi sanır Oysa aşk beni nerde görse tanır Hasret tanır zulüm tanır ölüm tanır Yüzüm yüzümden utanır
Reklam
Dert çekme boşuna, hep gül de yaşa; Zulüm yolunda hakkı bul da yaşa; Sonu yokluk madem bu dünyamızın Yok bil kendini, özgür ol da yaşa.
Neresi İslâm hükümetinin idâresi altına girerse, oradan zulüm ve sefâlet derhal kalkıyor, yerine İslâmî adalet ve refah geliyordu.
Sayfa 431 - Sebil yayınlarıKitabı okuyor
Hiç bir şahıs, hiç bir parti ve hiç bir kurum veya kuruluş, Devletin üstünde olamaz. Devlet de zulüm makinası haline getirilemez. Devletin giyotini vardır; ama Devlet giyotin değildir ve olamaz. Devlet otoritesi ile kişi özgürlüğü, birbirini yıkıcı, yok edici iki düşman değil, birbirini besleyici, geliştirici iki dosttur.
Zelzele
Depremler ilahi bir ikazdır. Âlimler, (İki Z olunca üçüncü Z gelir) demişlerdir. Yani Zulüm ve Zina çoğalınca Zelzele olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Zina yayılınca depremler çoğalır.) [Deylemi] (Günahlar açıktan işlenmeye başlanınca, iyi kötü herkes genel bir azaba maruz kalır.) [Taberani] Depremler kıyamet alametlerindendir. Buhari’deki hadis-i şerifte, (Depremler çoğalmadıkça kıyamet kopmaz) buyurulmuştur. (Geçmiş Olsun Tokat)
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.