Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ben dünyada üç nesneyi istemem: Bir cahillik, bir yoksulluk, bir zulüm!
Yirmi dört yaşında ve dünyada bunca zulüm varken..
mᎪᏉᎥŞ  hᎪᏁım

mᎪᏉᎥŞ hᎪᏁım

@Mavishnm
·
20 Nisan 23:40
*⁠・⁠~⁠・⁠* Bugün oturdum ölümü düşündüm Yirmi yaşında ve hayat bu kadar güzelken. *⁠・⁠~⁠・⁠*
Reklam
Haksızlık, zulüm, kanunsuzluk her zaman, her yerde, her kime karşı olursa olsun,hep aynı manayı taşır. Düşmanımıza karşı yapıldığı zaman gizlice sevinmek budalalıktır. Bir memlekette bunlar kime karşı yapılırsa yapılsın, bir gün gelip bize çarpacaktır.
Dersim sürgünden de öte bir şey zilan bir kerbela'dır aslında hâlâ anlatılır ki aşiret çocuklarına bir zulümdür gurbet zulümden de öte Gurbet ne ki yüzyılımızda demek de bir yabancılaşmadır Çünkü varolduğu sürece dünyada zulüm gurbet mutlaka olacaktır
Zulüm karşısında birinin mazlumların dili olması gerekiyordu, ucunda ölüm bile olsa...
"Beni herkes sevdaya asi sanır,oysa aşk beni nerde görse tanır.Hasret tanır,zulüm tanır,ölüm tanır,yüzüm yüzümden utanır..."
Reklam
Zulüm iki türlüdür, biri zulmeder diğeri zulme rıza gösterir, ikiside zalimdir...! Hz. Ali (r.a)
Zaten acıyla dolu olan kalplerimiz ezildi adeta. Anlatılan zulüm karşısında bigane kalacak bir ruh var mıdır bilemiyoruz dünyada. Ancak anlatılanları yapacak kadar zalim ruhların olduğu çok açık.
İnsanlar her şeye, her şeye başkaldırmalı, diyordu. İnsanlar böyle uyudukça, insanlar böyle zulüm altında inlemeyi kabul ettikçe insanlığın bir sinekten ne farkı olur, insanlar, eğer en küçük bir haksızlığa, bir zulme başkaldırmayı akıl etmezlerse, insanlık bundan böyle daha da beter hale düşecektir. Allah, başkaldır ya kulum, demiş ve insan onun
“İtilaf devletleri milletimizi bütün insani hukuktan mahrum bir hayvan sürüsü, memleketimizi sahipsiz, açık arazi kabul etmektedirler. Bu yanlış kabuller yüzünden her gün artan zulüm ve haksızlıklarını tatbik etmekte meşguldürler. Halbuki milletimiz hayatının ve bütün insani hukuk ve vazifelerinin idrakinde ve vatanına tamamen sahip ve hürriyet ve bağımsızlığına aşk ve sadakatle bağlıdır. Ve ancak mevcudiyet ve mukaddesatını müdafaadan başka bir şey yapmıyor. Bağımsızlık ve hürriyeti için mücadele eden milletimiz haklı davasını bütün insanlık vicdanının takdirine havale eder.”
Sayfa 291 - Mustafa Kemal
Reklam
Bitecek bir gün bu zulüm, bitecek bu hân-ı yağma... ( Renk Değiştirenler , Şekilden Şekile Girenler Sizlerde Gömüleceksiniz O Ahlaksız Vicdanınıza Ne Yapsanız Boş ) Çabalarınız Taktire Şahayen Ama Yok Olmaz Bu İş Bitti ...
Thedore Herzl'in ilk ziyaretinden 4 sene sonra Osmanlı Devleti'nin Selanik Mebusu Yahudi Emmanuel Carasso, Siyonist bir heyetle 17 Eylül 1901 de Sultan II. Abdülhamid'in huzuruna çıkarak, Rusyada zulüm gören Yahudilerin Filistine yerleştirilmeleri ve Yahudilere Filistin'de muhtariyet verilmesi karşılığı olarak 20 milyon altın teklif etmiştir. Bu tekliflere sinirlenen Sultan II. Abdülhamid, heyeti huzurundan kovmuştur.
Hikmet, Allah’ın varlıklar üzerindeki tecellisidir. Hikmet ilahi yasalardır. İlahi yasalara uyulduğu sürece Allah’ın insanlar üzerindeki tecellisi de olumlu olarak değişecektir. İnsanların çektiği acıların kaynağı egoları ve nefsleridir. Hz. Adem’den bu yana tüm insanlığın çektiği çileler egoları ve nefsleri yüzündendir. Egoları ve nefsleri yüzünden bulundukları konumdan aşağı indirilirler. Ego ve nefs, ilahi yasaları çiğneterek Allah’ın sizin üzerinizdeki tecellisini olumsuza çevirerek acılar çekmenize neden olur. Böylece aslında kendi nefsinize zulmedersiniz. Allah kimseye zulüm murat etmez. Ne kadar Allah’a göre iyilikler yaparsanız dünyanız ve sonsuz yaşamınız o kadar iyi olur. Yapılan iyilikler ve kötülükler tohum hükmündedir, ne kadar çok iyilik tohumu ekerseniz o tohumlar olgunlaşır ve hayatınız belli dönemlerinde o kadar iyilikler karşınıza çıkar. Tam tersi olarak da ne kadar Allah’ın kötü dediği şeyleri tohum olarak ekerseniz, dünyanızda ve sonsuz yaşamınızda o kadar zorluk çekersiniz. İmtihan konusu başka bir başlıktır.
En çok da vatanını seven kişilere yazık oluyo maalesef ki.
biz, dedim, bu vata­nın evladıyık, dedim. Zulum altında yaşamaya mecbur muyduk?
İbn-i Kayyım el-Cevziyye, insana ilâhî imtihan gereği verilmiş olan nefsin husûsiyetlerini açıklarken şunları söyler: "Sübhanallah! Nefiste İblis'in kibri, Kābil'in hasedi, Ad Kavmi'nin azgınlığı, Semûd Kavmi'nin tuğyânı, Nemrûd'un cür'eti, Firavun'un taş- kınlık ve haddi aşması, Kârûn'un zulüm ve fesâdı, Hâmân'ın alçaklığı, Bel'am'ın hevâsı, Ashâb-ı Sebt'in hîlekârlığı, Velid bin Muğîre'nin inadı ve Ebû Cehil'in cehâleti vardır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.