Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Pınar

240 syf.
·
Puan vermedi
Dizisi bin kat daha iyiydi
Sırf merak edip içimde kalmasın diye okumuş olmak için okuduğum bir kitap. Dizisini bayıla bayıla izledikten sonra kitabının da baya iyi olmasını bekliyordum ama beklentimi karşılamadı kitabı. Zaten bu yazara da nedense hiç içim ısınmaz. Dizideki çoğu karakter kitabında yoktu bu kısım da eksilerinden biriydi benim için. Bunu okuyacağınıza gidip 65 bölümlük dizisini izleyin emin olun her şeyi daha iyi anlarsınız. Gözüm bir deli Tuncay'ı aramadı değil yani kitabın içinde...
Köprü
KöprüAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20137,5bin okunma
Reklam
143 syf.
9/10 puan verdi
Yine çok güzel akıcı bir Reşat Nuri Güntekin kitabıydı. İnsani duyguları, suçluluğu, yaftalanmayı, sevgiyi, aşkı ama en önemlisi acımayı ve merhameti en güzel işleyen yazarlarlardan birisidir bence Reşat Nuri Güntekin. Kitap İffet adında bir adamın ders vermek üzere gittiği çocukların evinde Vedia isimli mahzun bir kadına hissetmeye başladığı duygular ile başlıyor. Daha sonrasında beraber yakalandıklarında İffet, Vedia'nın namusu için eve hırsızlık yapmaya geldiği yalanını ortaya atıyor ve o hırsız damgası İffet'e yapışıyor. O hayatı boyunca o damganın silinmeyeceğini düşünür fakat yıllar geçer birçok şey yaşanır ve damgası da etkisini yitirir. Kitabın son kısmı bir ders niteliğinde. Gereğinden fazla değer vermek insanı mahveder demek istemiş yazar.
Damga
DamgaReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 20173,322 okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Okuyun asla pişman olmayacaksınız.
Kitabı bitirip son kısmında biraz gözyaşı döktükten sonra bu kitabı bol övmeli bir inceleme yazmam kararını verdim. Ben şuna inanıyorum ki, gerçekten her kitap her zaman diliminde okunmuyor. Bazı kitapların okunmak için yaşa, zamana, tecrübeye ihtiyaçları var. Eğer birkaç yıl önce okumaya kalkışsaydım kitabı bitiremezdim büyük ihtimal (oysa ağır dilli bir kitap falan da değil) çok sade ve akıcı. Ama işte okumak için o olgunluğa sen geldin mi asıl bu önemli. Neyse, kitap Zehra adında çok kalpsiz, vefasız gibi görünen bir öğretmenin babası öldükten sonra onun hatıra defterini okumasıyla başlıyor. Zehra, babasını kalpsiz biri olarak bilirken oysa işin arka yüzünde neler neler yokmuş ki... Meğer babası hiç de sandığı gibi biri değilmiş. Aksine çok vefalı, insanlara sürekli iyilik yapmaya çalışan bir adammış. Mükemmel bir kitap, yazarın dili insanın kalbine dokunuyor. Çok duygusal satırlar var, duygulanmamak elde değil. Okuduğum için çok mutluyum. Herkese acımayı öğrendikleri bir hayat diliyorum.
Acımak
AcımakReşat Nuri Güntekin · İnkılap Kitabevi · 200239,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
95 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Mükemmel bir başyapıt
Bu kitabı okuyalı 119 gün olmuş fakat incelemesini yapmak bugüne kısmetmiş. İran Edebiyatından okuduğum ilk kitap idi. Benim için ölümü, ölümle ilgili bir şeyleri anlatan en güzel kitap bu kitap... Bazıları için çok ağır ve sıkıcı olarak kabul görüyor fakat bazılarına göre ise tam tersi. Bence yer yer arayla tekrar tekrar okunması ve dersler alınması gereken bir kitap. Ayrıca Sâdık Hidâyet'in en en beğendiğim kitabı oldu benim için Kör Baykuş. İran Edebiyatına bir yerden başlamak istiyorsanız hiç düşünmeden bu kitap ile başlayın. Yazar beni çok etkiledi, onda yer yer kendimi buldum :) bakınız • Çocukluğunda bir kere bir bayramda kurban kesilmesini görmüştü, o günden sonra artık hiç et yiyemedi, ölümüne kadar et koymadı ağzına. Bir seferinde, farkında olmadan, kıymalı bir börekten bir parça ısırmış, midesi bulanmış, çıkarmıştı. Bu cümleyi okuduğumda bu yazara olan ilgim daha da arttı, daha fazla sevdim kendisini. Ayrıca hem hüzünlendiğim hem de etkilendiğim bir başka şey, yazarın intihar şekliydi... Şimdi biraz alıntı bırakalım. • Lâkin tek korkum: yarın ölebilirim kendimi tanıyamadan. • Çünkü biliyordum, benim hayatım yavaş yavaş ve acılı, susmuş sona ermiştir. • Korkunç bir şeydi bu: ne tam diri, ne tam ölü olduğumu hissetmek. Bir canlı cenazeydim artık; ne beni diriler dünyasına bağlayan bir şey vardı, ne de ölümdeki unutmadan, huzurdan yararlandığım. • Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar.
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,3bin okunma
312 syf.
10/10 puan verdi
Anlatacak söz yok, herkes okumalı.
Başından sonuna kadar hiç sıkılmadan çok anlamlı satırlar bulduğum mükemmel bir şiir kitabı. Furuğ Ferruhzad'ın tüm şiirleri burada toplanmış. Her dizesinde daha çok aşık oldum bu kadına... Kitaba başlanmadan önce mutlaka Furuğ Ferruhzad'ın hayatından haberimiz olmalı, böylece okurken bize daha anlamlı gelecektir. Neredeyse çoğu satırın altını çizmişim, altını çizdiklerimden birkaç alıntı paylaşarak incelememi sonlandıracağım. • bana düşen bir perdenin asılışının benden aldığı gökyüzüdür bana düşen terk edilmiş bir merdivenden inmek ve yalnızlık içinde çürüyen bir şeye ulaşmaktır bana düşen hatıralar bahçesinde hüzünle dolaşmaktır ve "ellerini seviyorum" diyen sesin kederinde ölmektir • benden sonra adımı yağmur ve rüzgâr taşın yüzünden yıkayıp silecek yavaşça adın sanın efsanesinden arınıp mezarım adsız kalacak yol kenarında • vefa gösterdim bir adama ayakları altına aldı aşkımı da umudumu da ne verdiysem helali hoş olsun bedavaya sunduğum o kalpten başka
Rüzgâr Bizi Götürecek
Rüzgâr Bizi GötürecekFuruğ Ferruhzad · Yapı Kredi Yayınları · 20231,666 okunma
Reklam
124 syf.
7/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Ermeni Edebiyatından okuduğum ilk kitap. Diyarbakır'da doğduğu mahalleyi, ailesini, orada yaşayan farklı farklı insanları sade bir dille kaleme almış yazar. Kitap teker teker farklı farklı içinizi ısıtacak öykülerden oluşuyor. Diyarbakır'ın Gâvur Mahallesinde yaşayan Ermenilerin ve Kürtlerin hikâyelerini anlatıyor. Yer yer kadınlar ve kız çocukları hakkında yazmış olduğu şeyler canımı sıksa bile (ki zaten çok eski nesillerde bu tarz düşünceler çok yaygındı) onun dışında güzel bir kitap. Kitapdan biraz alıntı paylaşmak istiyorum. • Dünyaya ayak basan yeni misafir kız çocuğu ise, bu doğum boşa harcanmış zaman, boşa çekilmiş kürek demektir. (Mesela buna hiç ama hiç katılmıyorum tabi.) • Biz şuna inanırdık: Ekmek yememiş bir insan tok olamaz, mutlaka açtır... • Öğrendim ve anladım ki, sevgi oyunları başlayıp bitiyorlardı.
Gavur Mahallesi
Gavur MahallesiMıgırdiç Margosyan · Aras Yayıncılık · 2000861 okunma
282 syf.
9/10 puan verdi
·
18 saatte okudu
Masim Gorki'nin kendi çocukluğunu, anılarını, aile içi ilişkilerini anlattığı bir kitap. Miras kavgaları, dayaklar, işkenceler ve daha birçok şey... Özellikle aile bireylerinden en ilgimi çeken şahıs kesinlikle dedesi olmuştu. Kitabın başlarında kendisine çok öfkelenmiştim davranışları yüzünden fakat kitabın sonlarına doğru biraz daha fazla sevmeye başlamıştım. Su gibi akıp giden, hiç de sıkıcı olmayan bir otobiyografi eseri. Son olarak kitapdan en çok hoşuma giden birkaç alıntıyı da eklemek istiyorum :) • İnsan başkasının değil, kendi vicdanıyla yaşamalı. • Okutmak gerek bizim milleti, zihnini bilemek gerek. • Evde kendimi yabancı gibi hissediyordum ve bu hayat kuşkularımı tetikleyerek, beni her şeye büyük bir dikkatle bakmaya zorlayarak sanki bedenime onlarca iğne batırılıyormuş gibi hissetmeme neden oluyordu.
Çocukluğum
ÇocukluğumMaksim Gorki · İş Bankası Kültür Yayınları · 201415,8bin okunma