Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ecem

O neşe bir sırça kadehti ki, kırılmıştı.
Reklam
Biliyordu ki, şartlar değişince insanlarda değişir.
Mehmet Kaplan’ın Tanpınar hakkında bir kaç sözü
•Tanpınar, mensur eserlerini olgunluk yaşına ulaştıktan sonra yazmıştır. •Eroine alıştırılan gibi kolay, hafif, sudan yazılara alıştırılmış okuyucu kitlesi için bu yazıların okunması ve anlaşılması bir hayli güçtür. •Yazılarında sık sık cümlelerini uzatmakla beraber, onları bir resim veya musiki parçasına yaklaştıran hayallere başvurur. •Tanpınar Son çağ Türk edebiyatında Halit Ziya Uşaklıgil‘den sonra gelen en büyük “üslûpçu”dur.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Az okuyoruz, hatta hiç okumuyoruz ve galiba hiç de düşünmüyoruz.
Biz evvela kelimeleri öğreniriz. Sonra yaşadıkça teker teker manalarını…
Sayfa 315Kitabı okudu
Reklam
Asıl mücadele öbür tarafta, Anadolu’da oluyor. Biz burada sadece herhangi bir ihtimale karşı müdafaa vaziyetindeyiz. Vak’a falan çıkarmıyor, belki vak’a çıkmasını önlüyoruz. Vatan meselesi çıkınca insanoğlu değişiyor. Galata‘yı tutanlar kimlerdir, bilir misin? Polis, sabıkalılar, külhanbeyler, falan. Evet polisle sabıklı el ele verdi. Garip değil mi? Ama adı üstünde, milli mücadele bu! Bu ateşte sabıka falan kalmaz, hepsi temizlenir!
Sayfa 160Kitabı okudu
Birdenbire gecenin sessizliğini saat sesleri yıktılar. Evin hemen her tarafından zaman kendini ilân ediyordu. Beyhudedir, diyordu, bütün bu ıstıraplar, unutmalar ve hatırlamalar, ben varken hepsi beyhudedir!
Sayfa 117Kitabı okudu
“Bizim yapacağımız yeni, Müstahsil ve canlı bugünün rüzgârına kendimizi teslim etmektir. O bizi güzelle iyinin, şuurla hulyanın el ele vereceği çalışkan ve mesut bir dünyaya götürecektir”
Tarihimizin ikinci dönüm yerinde, Milli Mücadele'nin ilk temeli gene Erzurum'da atılr. Her şeye rağmen hür, müstakil yaşamak iradesi ilkin bu kartal yuvasından kanatlanır. Atatürk, Erzurum'dan işe baslar. Tıpkı ilk Fatihler gibi oradan Anadolu'nun içine doğru yürür; oradan başlayarak yurdumuzu, milletimizin tarihi hakları adına yeni baştan fethederiz.
Reklam
Erzurum taşı dururken çimentonun kullanılmasını bir türlü aklım almaz. Betonun getirdiği bir yığın kolaylık meydanda. Fakat bu kolayIıklar bazen de mimarinin aleyhinde oluyor. Hele mahalli rengi bozuyor. Erzurum taşı, Ankara taşı gibi çok kullanışlı. Her girdiği yere abide asilliği veren bir mimari malzemesidir.
Ahmet Mithat Hasan Mellah’dan on beş yıl sonra yazdığı Nedamet mi? Heyhat!’ın (1888) önsözünde, Türkiye’de roman anlayışının geliştiğini ve artık Monte Cristo gibi olasılığı çok kuşkulu olaylara, rastlantılara, abartmalara dayanan ve bu bakımdan dev, peri masallarını andıran romanlardan zevk alınamayacağını söyler. Romanın daha gerçekçi ve yararlı olması gerektiği inancındadır.
Bizdeki kurban tipinin kaynağını Batı romanında değil âşık hikâyelerinde aramak daha doğru olur. Sevişen iki gencin ve onları ayırarak ölümlerine neden olan ana babanın öyküsünü, Kerem ile Aslı, Arzu ile Kamber gibi halk hikâyelerinde buluruz.
Ölümünden evel son radyografisini yapan Doktor Tarık Temel, filmin çekilebilmesi için sandalyeye oturmasını rica etmiş. Atatürk de bildiğimiz gibi sandalyeye oturmuş. Bunun üzerine doktor, "Olmadı Paşam, demiş, ricam ata biner gibi oturmanızdı." Atatürk de "Ata biner gibi... Ata biner gibi..." diye kendi kendine mırıldanarak filmin çekilmesine en müsait olan vaziyeti almış. Acaba Anafartalar ve Dumlupınar kahramanı, bu basit teklifi kendi kendine tekrarlarken neyi düşünmüştü.
Erzurum’da toprak sahiplerinin kızlarından alınan kadınlara "paşa" denir, esnaf zümresinden seçilenler, yahut dışardan alınanlar veya cariyeliklerden gelenler "hanım" olurdu. Bu evlenmeler bazen vilâyetin sınırları dışına çıkar, Gürcü beylerinin kızları Erzurum'a paşa olarak gelirlermiş.
359 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.