Bir kaç sene içinde üç milyon kilometre kare genişliğinde bir devlet haline gelecek olan medine deki bu islam devletini mekke müşriklerinin ayakları altında işkence çeken müslüman olmadan önce sıradan insanlar olan fakat müslüman olduktan sonra insanlığın en güzel hasletlerini kendilerinde toplayıp ahsen-i takvim bayrağına sarılan kendini allaha ve onun resulüne bağlamış insanlar yöntiyordu. Bunlar mekke döneminde oluşan potansiyelin medine döneminde enerjiye dönüşen kılıçlaşmış kahramanlarıydı. Onların lideri olan Hz. Muhammed(s.a.s) ise peygamberlerin sonuncusu insanlık tarihinde geçmiş ve gelecek bütün devlet başkanları ve komutanlara örnet olacak nitelikte bir insandı.
Hicret, fetih için bir gerilmedir, konsantre olmadır. Hicrer, müslümanlara dinlerine göre yaşama hakkı tanımayan müşriklere karşı bir mücadele hazırlığı; hedefe varabilmek için yapılan bir "kamp değiştirme" , bir var olma kavgası sürecidir.
Önünde birçok yollar var: Politika bunlardan biri. Belki de en aldatıcısı olduğu için en câzibi. Mutlak'ın ve sonsuzun rüyası. Mukaddes bir abes. Bana sorarsan kütüphanene dön, yani kitap ol, aydınlan ve aydınlat.