"Küçük Prens için önemli olan şeyin, yani vazgeçilmez olanın ne olduğunu biliyor musun Mafalda?"
" Herhalde gülüdür "
" Peki onu görebiliyor muydu?"
"Hayır, çünkü onu gezegeninde bırakmıştı."
"Gülünü bul, Mafalda. Senin için vazgeçilmez olanı bul. Gözlerin olmadan da yapabileceğin bir şey."
Ne demişti Ebubekir Dede : Külliyen bir sırdı Aşk, tekildi, özgeydi... Muhatabının karşılığına dahi ihtiyaç yoktu... Kederi de ızdırabı da, firkati ve hicranı da aşığa aitti...
Allah'ın evi olan gönül,aşkın her çeşidine itibar edermiş, ayıplanmaz, yasaklanmazmış. Çünkü aşk olgunlaşmanın anahtarı imiş... Ruhu terbiye eden, seveni niyazda, yaratıcı ile irtibat halinde tutan bir ahval imiş....
Ben gözyaşım derman olur umuduyla derunuma müsaade edip ağlar dururdum ya aşk gözyaşı ile artıyordu... Hicran ve hasret aşkı besleyip büyütüyor, katmerliyordu...