Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bahar Çelik

Bahar Çelik
@Bahar_celikk
Sıkı Okur
Gülümsemek, adaleti bozuk düzene sessiz bir küfürdür. Gülümseyin!
264 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Boyalı Kuş
Boyalı KuşJerzy Kosinski
8.4/10 · 4.611 okunma
Reklam
Anlaşılan ancak nefret, hırs, açgözlülük, hınç, intikam, eziyet gibi kötücül duygulara ve hedefine ulaşmak için yeterli ihtirasa sahip olanlar şeytanla yaptıkları anlaşmadan kazançlı çıkabiliyorlardı. Diğerleri, yani kafası karışık, kararsız, ne istediğini tam bilmeyip küfürle yakarış, kiliseyle meyhane arasında sıkışanlar ise, ne Tanrı ne de Şeytan'ın desteği olmaksızın, hayatla tek başına mücadele etmeye çabalıyorlardı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tıpkı sürülmüş tarlalar gibiydi insan aklı ve ruhu, iblisler kötülük tohumlarını dur durak bilmeden işte bu hazır bekleyen tarlalara ekiyorlardı. Şayet bu tohumlar filizlenirse, onlar da gerekli bütün yardımı sunuyordu o insana, tabii ki bu yardımın bencilce amaçlarla kullanılarak diğerlerine zarar vermesi şartıyla. Şeytan'la anlaşma imzaladığı andan başlayarak o kişi etrafına daha fazla mutsuzluk, kötülük, dert, bela ve ızdırap saçmak zorundaydı. Ola ki aşk, dostluk ve merhamet duygularına yenik düşmeye başlayıp kötülük yapmaktan kaçınır hale gelirse, sahip olduğu özellik derhal gücünü kaybetmeye başlayacak, etrafına saçmak için bünyesinde barındırdığı her türlü elem, keder ve yenilgiyi kendi hayatında yaşamaya mahkum olacaktı.
Trenin her geçişinde çirkin ve kindar suratlı bir tabur hayaletin bu dünyaya arzı endam ettiğini görüyordum. Devasa fırınlardan çıkan dumanların göklere yükselerek tanrının ayakları altına tertemiz yumuşacık bir halı serdiğini söylüyordu köylüler. Oğlunun öldürülmesinin bedeli olarak bu kadar çok Yahudi'nin kurban edilmesi gerekir miydi acaba, diye merak ediyordum. Belki de yakında bunca insanın yakılabilmesi için dünyanın kendisi dev bir fırın haline gelecekti. Zaten bütün insanların bir gün yok olup gideceği söylenmiyor muydu, küller küllere, toprak toprağa denilerek.
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
Sevmek hiçbir zaman günah değildir. Sebebi vücudumuz (varlığımızın sebebi) bu... Biliyorum, bir şeyler söylemek istiyorsun. Evet, sevmenin de marazî tarafı olabilir. Fakat o da gelir, geçer... Ona galebe kendi elinde. İnsan cambaz olmak için vücuduna akla gelmeyecek marifetler yaptırıyor. Ruhuna da riyazetle ( nefsin isteklerini kırma), irade ile tahakküm edebilir. Emin ol bir gün bu perhiz, bu riyazetten dolayı insan mükâfatını da görür. Gönlünün eski alevlerine, karlı dağdan volkan seyreden serin bir gönülle bakar.
İnsanı ilk defa ilim ağacının yemişini yemeye sevk eden Şeytan değil mi? O olmasa, insan sadece yiyen, içen, iki ayak üstünde dolaşan bir mahlûktan ibaret kalırdı. Tecessüs (öğrenme merakı) her bilginin anahtarı, bu anahtarın ilk sahibi ve bize ilk bu anahtarı veren de Şeytan'dır.
Kimse kimsenin olamaz. Eşya bile bizim değil. Yani senin dediğin mülkiyet insan için de eşya için de olmamalı. Sevdiğimiz her şey esasen bizimdir. Kalbimizin içindedir. Ona o kadar sahibiz ki, dünyanın orduları kalbimizden onu koparıp atamaz...
Milletin yarısı, öbür yarısının hayvaniyetini doyurmakla meşgul. Çocuğu kim doğurursa doğursun. Keşke piliç gibi yumurtadan çıksak! Fakat asıl onları kim terbiye ediyor, bir kere ona bak. Zenginlerde sırf cinslerini teşhir eden, işleten, boş kafalı, yaldızlı mahlûkat; fukara halk da hayvan sürüsü gibi kullanılan zavallılar... Aralarında bir tanesini, bir fikirle meşgul görebilmek nasip olmadı ki...
- Devleti çeviren çarklar sakat; cemaat hayatı çürümüş, kadınlarımız... Annesi sözünü kesti: - Kadınlara neden bidüziye hücum ediyorsun? - Niçin etmeyeyim? Sade zevke, çocuk doğurmaya mahsus birer alet... Hangisine insan diyebiliriz? Zincirleri altın bile olsa, kendileri birer esir...
Reklam
Hiçbir zaman korkunun kalbinde, kafanda başkaldırmasına izin verme. İnan ki kâinatta Halik'in halk etmediği bir tek şey korkudur. İnan ki korkuyu ilk hayvanlar, ilk insanlar acizlerinden, çaresizliklerinden kendi kendilerine, kendi içlerinde yaratmışlardır. Korku, efsane cinsinden bir ejderhadan başka bir şey değildir.
Sayfa 377Kitabı okudu
İnsanlar karışık işlemelerde birbirine girip çıkan renk renk iplikler gibi. Ucunu, izini tamamen kaybettim zannettiğin biri birdenbire karşına çıkıyor, seninle birleşiyor, haydi yeniden şekil yaratıyorsunuz.
Sayfa 290Kitabı okudu
Çocuklarını istismar eden ana babalara yalnızca "katı" denildiği; iliklerine kadar sömürülen kadınların ruhsal yaralanmalarına "sinir krizi" adı verildiği; sımsıkı korselere sokulan, sımsıkı gemlenen ve sımsıkı dizginlenen kız ve kadınların "edepli" , "zarif" görüldüğü bir zamandı ve hayatın sayılı anlarında yakalarını kurtarmasını beceren diğer kadınlar ise "kötü" damgası yediler.
Kadınlar olarak, kendimizin ölü ve parçalanmış kısımlarımızı geri çağırmak, hayatın kendisinin ölü ve parçalanmış kısımlarını geri çağırmak bizim meditasyon pratiğimizdir. Ölmüş olandan yeniden bir şey yaratan, her zaman için iki taraflı bir arketiptir. Yaratıcı Anne her zaman Ölüm Anne'dir de ve bunun tersi de geçerlidir. Bu ikili doğa ya da ikili görev nedeniyle bizi bekleyen en önemli iş, çevremizde ve içimizde neyin yaşaması, neyin ölmesi gerektiğini anlamayı öğrenmektir. Yapmamız gereken, ikisinin de zamanlamasını kavramak; ölmesi gerekenlere ölmeleri için, yaşaması gerekenlere yaşamaları için izin vermektir.
Sayfa 47 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
2.890 öğeden 2.731 ile 2.745 arasındakiler gösteriliyor.