Kitabımız”Gregor Samsa bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında,kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu”etkileyici cümlesiyle tüm kitap sevenlerin zihnine kelepçeler vuruyor. Bütün hayatını ailesinin geçimini sağlamak ve kız kardeşini konservatuvara göndermek için çalışan Gregor Samsa,bir sabah hayata böcek olarak uyanır.Buradaki böcek oluşunu bir kaçış olarak nitelendirebilir. Başkaları için yaşamaktan ve çevresindeki insanların beklentilerini karşılamaktan kaçmaktır bu. Gregor,rutin işlerini yürütemeyecek ve insanların yüzüne çıkamayacak olması nedeniyle yalnız başına kalacaktır. Ama bir başka pencereden bakacak olursak eğer;Gregor,artık özgürdür.Babasının borçları yüzünden o patronun yanında çalışmak zorunda olmayışı ve rutin işlerini yerine getirmeyecek olmasıyla özgürdür. Annesi ve babası başlangıçta bu durumu kabullenmeselerde sonrasında o dört duvarın içinde bir böcek oluşunu kabullenirler.Kız kardeşi ise her ne kadar da yemek ihtiyaçını karşılasa da bunu bir yere kadar götürebilecek belli bir yerden sonra ölmesini isteyecektir. Belki de yazarımız hepimizin vicdanını sorgulaması gerektiğini istemiştir. Sahibi olduğu çoçuklarının eve sadece para getirmesiyle değerli olunmayacağını kelimeleriyle anlatmaya çalıştı. Gregor,belki bundan önce yapmış olduğu o rutin işlerden kurtulup bir özgürlük ortamını düşünmüş olsa da ama yine de sahibi olduğu özgürlüğü sadece dört duvarlar içinde kalarak tatacaktır. İşin özünü şu cümleyle özetlemek istiyorum “Sizler bu hayatta hep başkaların ihtiyaçlarını karşıladıkça varsınız”