Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bengisu

Goethe der ki, “Elleriyle çalışan işçidir. Elleri ve kafasıyla çalışan, ustadır. Elleri, kafası ve yüreği ile çalışan, sanatkărdır.”
Reklam
“Dünya cennet değildir. Dünya, dünyadır. Onun kendine has özellikleri ve kusurları vardır. Dünyayı dünya yapan kısmen kusurları olduğu için, onun içinde ne kusursuz bir eş ne kusursuz biir arkadaş, ne de kusursuz bir ev veya iş bulunamayacaktır.”
“İnsana düşen ne zaman detaylara odaklanacağını, ne zaman olaylara dışından bakacağını doğru belirlemektir.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Kalp grafiğindeki iniș ve çıkışların çokluğu kişinin hayatta olduğunu gösterdiği gibi musibetler nimetleri, sevinçler hüzünleri takip ediyorsa, bu canlılık ąlametidir. Aksi hălde insan felç geçiriyordur.”
“... Kendisini hangi müjdenin beklediğinj kimse bilemez.” -Kur'an-ı Kerim (32,17)
Reklam
Boethius Felsefe'nin Tesellisikitabında şöyle der; “Çok mutluluğa alışmış kimseler müşkülpesent olur ve en ufak bir zorlukla karşılaşmaya alışık olmadıklarından, herhangi bir şey beklentilerine uygun düşmediğinde sarsılırlar.”
“ Varlık elde etmek için yokluk gerek. Mimar ev yapmak için boş arsa arar. Marangoz, ahşap işi yapmak için ham tahta arar. Saka, su satmak için susuz ev arar. Yokluğa dikkat et, onda çok hikmetler var” (Mesnevi Cilt6).
“Kalbinde çözülmeden kalan her şey için sabırlı ol. Cevapları şimdi arama. Cevaplar sana şimdi verilmez, çünkü sen henüz onlarla yaşayamazsın. Bu, her şeyi o an yaşama meselesidir. Şu anda soruyu yaşaman gerekir. Daha ileride belki farkına bile varmadan, günün birinde kendini cevabı yaşarken bulacaksın.”
"Leibniz'e göre özgür iradenin, dolayısıyla zulmün ve kötülüğün de bulunduğu bir dünya, özgür iradenin bulunmadığı ve hiçbir kötülüğün olmadığı bir dünyadan daha iyidir. Kusursuz bir varlık olan Tanrı'nın neden bunca kötülüğün olduğu bir dünya yarattığının tek açıklaması budur."
Sayfa 113Kitabı okudu
"Kaplumbağaların yol hikayeleri tavşanlarınkinden daha çoktur.” -Halil Cibran
Reklam
“İyi insanlar, bir musibet geçirdikten sonra daha iyi olurlar.” -Frederic Amiel
Nietzche şöyle der: "Keyif ile keyifsizliğin birbirinden asla ayrılmaz şeyler olduğunu düşünelim, öyle ki, insan birinin ne kadarına sahip olmak isterse, ötekinin de ancak o kadarına sahip olacak olsun. Nasıl bir seçim yapardınız? Mümkün olduğunca az ketif dolayısıyla az acılı bir yaşam mı; yoksa o ana kadar hiç tadılmamış zevkleri tatmanın, büyük keyifleri yaşamanın ağır bedelini ödeten bir yaşam mı? Eğer ilk seçeneği seçer ve acılarınızı azaltmayı, hatta yok etmeyi isterseniz, o zaman zevk alma kapasiteniz de azalacak, hatta yok olacaktır. "
Sayfa 141Kitabı okudu
İnsanlar insanların içinde insana hasret yaşarlar
Nana korobi ya oki Yedi kez düş, sekiz kez kalk -Japon özdeyiși
Kimse dinlemiyorsa beni - ya da istediğim gibi dinlemiyorsa - günlük tutmaktan başka çare kalmıyor. Canım insanlar! Sonunda, bana, bunu da yaptınız.
Albert Einstein, "Mutlu bir adam o an o kadar memnundur ki geleceğe kafa yormaz," der.*
Reklam
"Yalnız yaşayanlar her şeyi hesaba katmak zorundadır. Başka türlü korunamazlar."
Büyük Oyun
"Ülkemiz büyük bir oyun yeridir. Her sabah uyanınca, biraz isteksiz de olsak, hepimiz sahnenin bir yerinde, bizi çevreleyen büyük ve uzak dünyanın sevimli bir benzerini kurmak için toplanırız... Sonunda, kendi oyunumu, bütün bu oyunların dışında gerçek olarak yaşamaya karar verdim...''
Sayfa 350 - HikmetKitabı okudu
“Nihayet insanlıkta öldü. Haber aldığımıza göre, uzun zamandır amansız bir hastalıkla pençeleșen insanlık, dün hayata gözlerini yummuștur. Băzı arkadaşlarımız önce bu habere inanmak istememişler ve uzun süre, 'Yahu insanlık öldü mü?' diye mırıldanmaktan kendilerini alamamışlardır...”
Sayfa 255Kitabı okudu
“ İnsan anladığı kadardır . ”
Sayfa 311 - DreamerKitabı okudu
“Beni bir gün unutacaksan, bir gün unutup gideceksen, boşuna yorma derdi; boş yere mağaramdan çıkartma beni. Alışkanlıklarımı özellikle yalnızlığa olan alışkanlığımı kaybettirme boşuna. Tedirgin etme beni. Bu sefer geride bir şey bırakmadım. Tasımı tarağımı toplayıp geldim. Neyim var neyim yoksa ortaya döktüm. Beni bırakırsan sudan çıkmış balığa dönerim. Bir kere çavuş olduktan sonra bir daha amelelik yapamayan zavallı köylüye dönerim. Beni uyandır.....”
“Hikmet'e göre ülkemizde herkes aklını oynatmış; memleketin İsviçre'ye tedavi için gönderilmesi icap ediyormuş...”