Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

⠀ོKatrei Sukut

Peygamber efendimiz (sav): "Kim içki içerse namazı 40gün kabul olunmaz" hadisi için şöyle denilmiştir: Çünkü içkinin tesiri kulun içinde, damarlarında ve organlarında kırk gün kalır. Allah daha iyi bilir.
Reklam
Bağırsağınızın kendi bağışıklık sistemi vardır: "bağırsakla ilişkili lenfoit doku" (GALT). Vücudunuzun toplam bağışıklık sisteminin %70 ila 80'ini temsil eder. Bu, bağırsağınızın önemi ve hassasiyetiyle ilgili çok şey ifade eder. Bağırsağınızda gerçekleşen olaylar bu kadar hayati olmasaydı, bağışıklık sisteminizin çoğunun onu korumak için orada yer alması gerekmezdi
Her türlü hastalığın şiddetli enflamasyondan kaynaklandığını ve bağışıklık sisteminizin enflamasyonu kontrol ettiğini bilin

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsan ruhu
İnsan ruhunun, insanlık ruhunun yılanları vardır; uygarlıkların çökmesi için bekler dururlar sınırlarda. İki uygarlık bir araya geldi mi hemen yılanlar köprü durumunu alırlar. Adeta iki uygarlığın bir araya gelişindeki ilk sıkıntıdan doğarlar. İyi köprüler de vardır, güvercinlerden, defneler den, zeytin hışırtılarından ve çam iğneleri aralıklarından, ağaçtan ve çiçek tozlarının çılgınlığından. Ama bütün uğurlu habercilerin mevsimi vardır ve mevsim bahardır.
«O inananlara müjdele...» denilmiştir.
Yalnız umut, seraptır. Yalnız korku, boğucu ve çökerticidir. Realiteye de aykırıdır, bunlardan birine dayanıp öbürünü inkâr etmek. İnsanın, gerek geçmişi, gerek içinde bulunduğu zamanı acı ve tatlı gün ve olaylarla haşir neşirdir. Bu dünyanın diyalektiğinde, kötü ve iyi, ak ve kara yanyana durur. Bunlar birbiriyle alternatiftir. Hele değer hükümleri birbirine karışmışsa, akın karaya, kötünün iyiye bulanması bile olağanlaşıverir. Peygamberlere de müjdeleme ve korkutma emredilmiştir. «Ey örtülere bürünmüş adam, kalk ve korkut!» denilmiştir. «O inananlara müjdele...» denilmiştir.
Reklam
Her yılın orucu, büyük "oruç kitabı"na, sabırla ve meleklerin üslubuyla işlenmiş bir sayfa, bir yaprak gibi eklenir.
Dolu geldi. Kendindekini boşaltacak. Giderken de dolu gidecek. Dolu gitmeli...
Oruç, hiç gecikmeden, yolunu şaşırmadan tam saatinde, dinç ve genç, tarihin dinamizmini de özünde gaybın bir üfleyişi gibi taşıyarak geldi. Mademki geldi onu iyi tanımak gerek.
Reklam
Oruç, hiç gecikmeden, yolunu şaşırmadan tam saatinde, dinç ve genç, tarihin dinamizmini de özünde gaybın bir üfleyişi gibi taşıyarak geldi. Mademki geldi onu iyi tanımak gerek.
Yıllar geçtikçe okul, Türkiye'nin geçirdiği değişikliklere adapte olmuştu. Onun verdiği bilgiye göre okulda Kitab-ı Mukaddes (İncil, Tevrat ve Zebur) dersleri seçmeli olarak hep varlığını sürdürmüştü
Sayfa 19 - ÇamlıcaKitabı okuyor
... Çünkü: Avrupa uygarlık olarak ancak Avrupa sınırları içinde kalıyordu. Dışarı taşamıyordu. Dışarı taşışı sadece istilâ ile oluyordu. Asya ve Afrika, Avrupa'yı bir uygarlık olarak değil, bir düşman, hatta kimi zaman tabiî bir afet gibi idrak ediyordu.
Ah, ne olurdu, Hz. İbrahim'in, Hz. İsa'nın ve son Peygamberin hakikat şimşeği, bir diriliş meşalesi gibi, insanlığın üzerinde kamçısını şaklatsaydı da, birden aydınlanan çağın gecesinde bu meşalenin altında put homongoloslarının ecinniler gibi şeytanların bilinmedik ormanlarına doğru kaçıştıklarına tanık olsaydık.
Üniversiteler , bağımsız düşünce ve kendi kültürümüzü araştırma ve kurma merkezleri olacağına , yabancı misafir profesörlerin sürekli konferans ve seminer müesseseleri haline geldi. Ve misafir yerlileşti , evin sahibi oldu.
Sonra ağlayamıyorum, içimdeki hiçbir şey de ağlayamıyor.
Sayfa 51
Reklam
Dünyaya şahit olmanın yolu ise maceranın kendisinden başka bir şey değildi. Yaşanılanlar, görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun, macera insanoğlu için büyük bir nimetti. Çünkü dünyadaki en büyük mutluluk, bu Dünya'nın şahidi olmaktı.
Oysa Uzun İhsan Efendi, Dünya'nın şahidi olmasının gerçek bir ibadet olduğunu sık sık söylerdi. Her insan şu ya da bu şekilde dünyayı okumalıydı. Kuran'ın kendisi Hz. Peygamberin dünyayı nasıl okuduğuna bir örnekti ve onun ardında giden herkes, dünyayı onun gibi okuyup şahadetlerini yazmalı ve bunları başkalarına aktarmalıydı.
Sayfa 90 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Pelin Çift
Siyasi olayları tek bir yönden açıklayamazsınız, çok boyutlu bakmak gerekir. Hep söylediğim bir söz var, siyasetin rasyonel, yani akılcı açıklaması olmaz, çünkü siyasetçi irrasyoneldir; siyasete duygularını, inançlarını, bağlı olduğu yerleri ve ideallerini karıştırırlar.
Sayfa 26 - Destek yayınlarıKitabı okuyor
O zaman susmak, mânâ eksikliğinden değildir, belki de mânânın parlaklığındandır.
Önce, kendi kendine kararlaştırmış olduğun bir fikirden biraz ayrılırsan, bu senin daima kararlarından döneklik ettiğini göstermez.