Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Mukaddes
Mukaddes
@Dareeyn
-𐱅𐰇𐰼𐰰
İstanbul
807 okur puanı
Kasım 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Selamlar kitabı uzun bir süre elimde süründürdükten sonra nihayet bitirebildim . İsmiyle çok dikkatimi çeken ve bir çok kişinin güzel dönüşleriyle okumaya karar verdiğim bir kitaptı , fakat okurken zaman zaman etkilensemde maalesef içinde barındırdığı LGBTL’li ana karakterler ve yaşadıklarını şeffaf bir şekilde yazıyor olmasıyla beni biraz sıktı açıkçası. Kitap Üniversitede tanışan dört arkadaştan bahsediliyor. Oyuncu William, Mimar Malcolm, sanatçı JB ve avukat Jude. Jude ; bebekken terk edilmiş biri , Uğradığı fiziksel ve cinsel şiddet, dayak, hor görülme onun da kendisinden nefret etmesine ve hayatını değersiz görmesine sebep oluyor. Bu yüzden büyüdükçe kendi ruhuna ve bedenine ızdırap çektiren karamsar bir adama dönüşüyor. Sık sık intihar etmeyi düşünüyor yada kendine zarar verecek eylemlerde bulunuyor , çünkü ona göre hayatı ; değersiz bir hayat !
Dikkat : İçerik itibariyle 18 yaşından küçük kişilerin okumasının uygun olmadığını düşünüyorum ..
Uçsuz bucaksız bir macera …
İslam insanları birbirlerine ne kadar güzel kardeş kılıyor.Kitabı okurken düşündüğüm tek şey bu olabilir. Kitabı okurken beni en ennn etkileyen kısmını sizlerle de paylaşmak istiyorum .. Yazar hakkında bir sürü ihtilaflar olsa da sırf bu yüzden okumaya değer ..
••NAMAZ !
Hepsi, itirazsız ona itaat eder görünüyordu.
••Malcolm X ; kalabalık siyahi bir ailenin çocuğu olarak doğuyor. Babası mütedeyyin Hristiyan bir rahip. Irkçı sömürgeci beyaz çeteler tarafından acımasızca öldürülüyor. Bundan sonra aile yavaş yavaş dağılıyor. Ve sömürgeciler Malcolm X’in annesine deli teşhisi koyarak aileyi iyice yerle bir ediyorlar. Malcolm X için Amerika'nın farklı
Okur Takip Önerileri
••••••Merhabalar çok severek okuduğum kitabın sonuna geldim ..
Kitap öyle güzel öyle farklı ki kitabı okumuyor adeta yaşıyorsunuz , zira kitapta Aziz Mahmud Hüdayi hazretlerinin varoluşunu kendi değil, nefsi anlatıyor .. Hiç bir nefsin sesini işittiniz mi , fikirlerini bildiniz mi ? Bu yüzden defalarca kendi nefsimi sorgulattı bana ..
•••••Sen
Merhabalar, aslında kitabı geçen sene keşfetmiştim .. konusu gerçekten ilgimi çekmişti ve okumak istedim ..Kitabı temin etmem mümkün olmadı o sıralar, açıkçası bulamamıştım ve çokta üzerine düşemedim bu yüzden ancak aylar önce kitabı temin edebildim ve okumaya başladım bu sırada dizisinin yapıldığını fark ettim .. Popülerleşmiş şeylere rağbet etmeyi pek sevmem keşke daha önce ya da çok daha sonra okusaydım .. Kitabımızın konusuna gelecek olursak , yaşanan travmaların nesilden nesile aktarılabilmesi. Bu konu bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Yani bizden önce yaşamış bizim soyumuzdan insanların travmalarını taşıyor olabiliriz. Kitabın ismi bu yüzden “SENİNLE BAŞLAMADI” beni de en çok ismi etkilemişti zaten .. Düşünsenize birileri buhranlar içinde kıvranıyor , hayatı bir türlü düzlüğe çıkamıyorken kendilerini suçluyorlar , tam da o sırada kitabın ismi sanki o yaralara merhem gibi “SENİNLE BAŞLAMADI” diyor .. “O duygular benim içimde yaşıyordu, fakat benden kaynaklanmıyordu… Çoğumuzda yok mudur bu , bazen nerden geldiğini bilmediğimiz, anlamadığımız, sebepsiz, yersiz duygular. Kitap bize kısaca bu duyguların atalarımızdan miras kaldığını söylüyor.Bizden önce yaşanan ve bize de ebeveynlerimiz yoluyla bilinçsiz bir şekilde aktarılan müthiş miras…
Merhabalar, Otuz iki yıllık bir zaman diliminde yazılan İnce Memed dörtlüsünün ilkini bugün bitirdim. Kitabı nasıl anlatacağımı bilemiyorum.. Tadı damağımda kaldı … İnce Memed’e gelince .. -İnce Memed kimdir ?
-Döndü’nün Kınalı Kuzusu ,Hatçe’nin Kara Sevdası, Gariban İbrahim'in Yetim bıraktığı, Zulmün Beşiğinde doğan ve yine Abdi ağanın
Merhabalar , çok severek okuduğum ve hiç unutmayacağım bir kitaptı Siyah lâle .. Baş karakter Cornelis’in talihsizliklerinin devam etmesi , yaşamı boyunca hayalini kurduğu tek şeyi ilk etapta elde edemeyişi beni çok üzdü .. Cornelis Van Baerle’nin hikayesine şahit olmak isterseniz okumanızı tavsiye ederim ..
— Veee 1062 sayfalık serüvenin sonuna gelmiş bulunmaktayım .. Kısıtlı vakitimden dolayı biraz uzun sürsede iyi ki okumuşum diyorum . Kitabı okumadan önce bir yerde okumuştum , Tolstoy 2. cildini 12 kere düzenleme yapmış tam 12 kere , okurken pes edip yarım bırakmamam için büyük yardımcı oldu bu bilgi , zira bu kadar emek verilmiş bir şeyi göz ardı
Vişne bahçesii .. uzun zamandır aklımdaydı ve kitapçıya gittiğimde rafta “beni al” diye bana bakıyordu adeta .. ️Bir piyes gibi yazılmış okurken diyalogları gözümün önünde canlandırarak okudum , sanki izliyormuş gibi.. Ama isimlerin tuhaflığından mıdır nedir bilemiyorum bir türlü konusu beni çekmedi ( kitapta yer alan isimler ; Trofimov / Varya / Yâşa / Lopahin / Anya / Pişçik vb ) Allah aşkına “Biri “Varya’ya” bir şey derken sonunda “Varya” deyince ve bende okuyunca “Sen varya sen”de ki “Varya” geldi hep aklıma ️ .. Anna Karenina’da ki random gibi olan isim bile beni bu kadar etkilememişti .. Kitabın ana teması, bir ailenin yaşadığı ekonomik zorluklar sebebiyle içinde bir vişne bahçesinin de bulunduğu aile çiftliklerinin satılması üzerine kurgulanmış. İyi ki okudum diyemem ama en azından Anton Çehov’un bir kitabıyla tanışmış oldum .. Okumadan önce araştırın öyle okuyun derim naçizane ️..
Sel laam .. Huzur sokağı kitabını küçükken okumuştum ,hatta ilk okuduğum kitaptı. Kitabımı kayıp etmiştim Dedem verdiği için benim için özeldi . Şimdi tekrar okuyunca farklı bir göz ile vakıf oldum tabiki ..Bazı yerlerde üslubun daha farklı olmasını dilerdim çünkü islamiyetin her zaman her yerde tatlı dil ile tebliğ edilmesini daha yararlı buluyorum .. Kitabın konusu ve akıcılığı çok iyi gerçekten yalan yok ama benim için her zaman üslup konusu çok mühim ,bu yüzden sırf dini bir roman diye tavsiye edebileceğimi sanmıyorum Yine de her şeye rağmen hevesle okudum ,böyle bitmemeliydi. Feyza ile Bilal’in kavuşamayacağını bildiğim halde kavuşmalarını bekledim .. Kitabı okumam vesilesi ile #Şuleyükselşenler hanımefendiye de Yüce Allah’tan rahmet dilerim.
-HAYVAN ÇİFTLİĞİ, bir rivayete göre korkunç son ile biten bir PERİ MASALI ..
Elif’imin hediyesi olan bu kitabı büyük keyif ile okudum ..
Kitap aslında toplumsal , siyasi yönden eleştirileri barındırıyor .. Ama yazarın bunu hayvanlar üzerinde kurgulaması gayet manidar .. Peri masalında anlatılan her şey aslında hepimizin hayatında boğuştuğu sorunlar ! Kitapta hayvancıklar artık haksız yönetilmekten , sömürülmekten bıkıyorlar ve isyan çıkarıp kendi dünyalarını inşa ediyorlar .Tabii ki bu kitap yalnızca bizim dönemimiz için ders alınacak bir kitap değil; tarihi olayları farklı bir açıdan değerlendirmemize veya tarihsel bazı olayları tekrar sorgulamamıza kapı aralayan bir kitap .. Okuyacak olanlara şimdiden keyifli okumalar ..
Dün kitabın son sayfasını kapadığım da , 632 sayfadan sonra açıkçası ondan ayrılmak istemedim .. Oblomovluk ; Hemen hemen herkesin kendisinde bir parça bulacağı genel bir hastalık , halk dilinde tembellik hastalığı diyebiliriz .. Kitapta Oblomov’a can veren İlya ilyiç o kadar tembel ki neredeyse kitabın yarısına gelene kadar o meşhur hırkasıyla odasından ve yatağından çıkmadı . Yardımcısı Zahar ile olan atışmaları beni çok güldürdü . İkisi de bana göre çok komik ve farklı karakterlere sahip .. Zaman zaman İlya’nın aşk hayatında yapmış olduğu gereksiz tavizler ve vazgeçişler sinirimi bozsada Olga’ya etraftan laf gelmemesi için uğraşması takdire şâyandı .. Keşke Olga ile evlenselerdi .Ştols’a bu yüzden çok kırgınım , ama oda İlya’nın vefatından sonra çocuğunu sahiplenmesi ve ona gözü gibi bakmasıyla benden artı puan almıştı .. Genel olarak kitabı çok sevdim asla “neden bu kitabı okuyorum ki?” sorusunu aklımdan bile geçirmedim .. Çünkü kitapları okur iken zaman sarf ediyoruz ve biz okuyucular için zaman mefhumu çoook önemli .. Ayrıca belirtmeden edemeyeceğim bir kaç yerde Alman’ları aşağılayıcı cümleler geçti, kitabı çok sevsemde hedef göstererek ırkçılık yapılmasını da kınıyorum ..
-Merhabalar , Selamün Aleyküm kitap kurdu Arkadaşlarım ...Kitap Selena adındaki Hristiyan bir Amerikalının yazdığı günlüklerden oluşuyor. İslamı tam olarak yaşamaya çalışan bir Müslümanla evleniyor ve olaylar gelişiyor. Yazarın değindiği güzel yerler var ama bazı noktalara çok takıldım. Bazı yerler de güldürdü bazı yerler de düşündürdü açıkçası :)Kapak ismine bakınca kafamda çok farklı şeyler canlanmıştı ama, bu açıdan hiç düşünmemiştim.. :)
________
-Kitabı okuduktan sonra ister istemez konuşmadan önce 10 kere düşünüyorsunuz .. Ağzımızdan çıkan her şey bir ok gibidir ve geri dönmesi mümkün değildir .. imamı Gazâli’nin de dediği gibi ; “Şunu iyi bil ki, dilin tehlikesi büyüktür. Onun tehlikesinden ancak susarak kurtulmak mümkündür.”
_____
#Alıntılar ;
-Allahım! Ben, benim şeref ve haysiyetime dil uzatarak arkamdan konuşanlara, hakkımı helal ettim; bu benim onlara sadakam olsun ..
-Arkadaşlarının ayıplarını zikretmek istediğinde kendi ayıplarını hatırla !
-Adamın biri Hasan-ı Basri'ye, 'Falanca senin gıybetini yaptı' dedi. Bunun üzerine o gıybet edene bir tabak taze hurma göndererek, 'İşittiğime göre, sevaplarından bana hediye etmişsin. Buna karşılık ben de sana bu hurmayı hediye gönderdim. Ama kusuruma bakma, senin hediyen kadar kıymetli bir şey gönderemedim' demiştir..
-Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için diriler birbirini yiyor.
-Sakın, onların dünyasını imar edeyim diye kendi âhiretini mahvetme.
-Büyüklerden biri, "Allahım! Bizi ateşten azat et" demeyi uygun görmezdi. Çünkü "azat et" demek, girdikten sonra çıkar mânasına gelir. Büyük zatlar, "Allahım! Bizi ateşten koru. Cehennemden sana sığınıyoruz (bizi oraya sokma)" derlerdi.
-En çok aldanan kimse, başkasının dünyası uğruna kendi ahiretini mahvedendir.
-Dilim yırtıcı bir canavar kadar tehlikelidir, eğer onu serbest bırakırsam ilk önce beni parçalar.
-Hiç izlemesem de dizide ki Safiye’ye benzetilmem hasebiyle merak ettiğim #masumlarApartmanı dizisinin feyz alındığı #madalyonuniçi kitabını okumak istedim , kitapta Masumlar apartmanı “Çöp Apartman” olarak geçiyor ..Ve tabi kitap içinde birbirinden farklı insanlar ve anormal hayatlar mevcut... Bir psikiyatristin not defterinden, gerçek hayat hikayeleri ..
_____
#Alıntılar ;
-Eğer bilgiyle, düşünceyle, hayalle geliştirmezsen akıl ve zekâ neye yarar ki.
-Biz hüzünle arkadaş olduk. Benden hiç ayrılmıyor desem yeridir.
-Bizi yaratan, her yaptığımızı, her düşündüğümüzü bilen ve gören koskoca Tanrı, bizi denemeden anlayamıyor muydu nasıl olduğumuzu? Hem her şeyi bilip hem niye sınava sokuyordu? Sonra da kendi yarattığını beğenmeyip neden cezalandırıyordu? (En güçsüz olduğumuz zamanlar da hepimizin içindeki kötü ses böyle fısıldıyordur değil mi ?)
-Bak Safiye, "insan umut ettiği sürece yaşar." diye çok klasik bir söz vardır. Yaşamak için umut etmek zorundayız.
-Ben yufka yürekli bir adamım, herkesin derdi beni ilgilendirir. Kimseye "bana ne" diyemem.
-Güneş gitti yine karanlıkta kaldım. Yıllardır alışkınım ben ışıksız yaşamaya. Ama güneşi bir kez görünce karanlığa dayanamıyor insan.
