Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Duygu Çoban

Duygu Çoban
@Duuuyguuu
Okumaya müptela, kendi varoluşsal sorularının cevaplarını kitaplardan edinmeye çalışan, öğrencilerini ve öğretmeyi çok seven biri.
Öğretmen
Türkçe Öğretmenliği
Aydın
1995
104 okur puanı
Haziran 2020 tarihinde katıldı
Çünkü çok çalışan az çalışanın bir bakıma düşmanıdır. Onun tembelliğini, beceriksizliğini ortaya koyar. Zekasıyla ve kabiliyetiyle sivrilip ileri çıkanları sevmeyiz.
Sayfa 93 - Damla YayıneviKitabı okudu
Reklam
Saz, söz ebediyyen sürecek zannedelim de, Dert etmeyelim gel, tükenen ömrü bu akşam. Seyfettin Başçıllar
Sayfa 242 - Türk Dil Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Gerçek Mutluluk
Gerçek mutluluk; yavaş yavaş, azar azar gelir ve bu; bizim hayata bakış açımızla, çevremizle, çevremizdekilere karşı davranışımızla doğrudan doğruya ilgili ve orantılıdır. Mutluluk birbirini tamamlayan ufak tefek şeylerin birikmesinden doğuyor.
Sayfa 22 - ÖtükenKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Akıl, yürek ve ten
Akıl, yürek ve tenle birbirine bağlanan varlıklar on sözcüklük bir telgrafın büyük harflerinde o eski birlikteliğin işaretlerini arayacak hale geldiler.
Sayfa 74 - Can YayınlarıKitabı okudu
Ölüm
Rabbim verecek misin o bitmeyen yarını? Koşup sana hesap vermeye Geç kaldık Yarab geç kaldık. En güzel, en bahtiyar, en aydınlık, en temiz Ümitler içindeyim Şükür öleceğiz.
Reklam
Sanat Eseri
Sanat eseri hem bir saat gibi içinde bulunduğumuz zamanı hem de bir pusula gibi gidilmesi gereken yönü işaret etmelidir.
Sayfa 27 - Yılmaz YayınlarıKitabı okudu
Dalgaların Sırtında
Biz mülk edinme dalgasının sırtında yaşayanlardık; gerçekten, dalganın kayalara vurmayacağına ve boğulmayacağımıza mı inandık?
Sayfa 121 - Yitik Ülke YayınlarıKitabı okudu
Hareket ve Düşünce
Önceleri herkesin ne yaptığına, nasıl davrandığına dikkat ediyorlardı. Şimdi ise herkesin ne düşündüğünü, ne biçim konuştuğunu öğrenmeye çalışıyorlardı.
Sayfa 235 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Para
Ama para, sonunda insanın avucunu boş, namusunu da kirlenmiş olarak bulduğu bir hayal oyunu gibi onların avucundan da akıp gidiyordu.
Sayfa 230 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
İyilik ve Kötülüğün Kardeşliği
Çünkü insanoğlunun alın yazısı böyle yazılmış, kadir ve mutlak Allah bunu böyle uygun görmüştü. Her dirhem iyiliğin yanında iki dirhem kötülük vardı. Nefret olmadan iyilik, kıskançlık olmadan büyüklük olmazdı.
Sayfa 220 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Müziği elleriyle tutmak, avuçlarının içine alıp ona şekil vermek istiyor gibiydi.
Sayfa 117Kitabı okudu
Ama yol göstermek konusunda kitapların üstüne yoktur.Kimi zaman beyaz badanalı bir evin yolunu gösterirler, kimi zaman ise hayatınla ilgili arayıp bulamadığın yolu...
Sayfa 41 - Altın KitaplarKitabı okudu
Bazı insanlar kendi kafalarındaki kalıpların dışında kalan şeyleri kabullenemiyorlar.
Sayfa 106Kitabı okudu
Bir insan topluluğunun yarısı toprağa zincirlerle bağlı kalırken öbür kesiminin gökyüzüne yükselebilmesi mümkün müdür?
Sayfa 192Kitabı okudu
Reklam
Oysa biz oraya silah ve cephane değil yüksek bir ideal, inanç dolu kafalar götürüyoruz
Sayfa 103Kitabı okudu
Kültürlerini geliştirmek isteyen öğrencilerin iki öğretmeni vardır: Biri okuldadır, biri de kitaplardır.
Rıfat Ilgaz-Oğlum
... Görgüne sözüm yok Ama bakıyorum rahat değil çocukluğun, Arabalar yolunu kesiyor Tele takılıyor uçurtman Akarsuların tepelerin yok Var mı tarlan yer çilekleri toplayacak Böğürtlenlerini otlara dizecek Çalılıkların var mı?
Asaf Halet Çelebi -İnsanlar
su istiyorum su veriyorlar meramını anlıyorlar ağzımın kımıldanışından dokununca gövdelerine kaçmıyorlar soruyorum kim olduklarını insanız diyorlar
Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, yok edin insanın insana kulluğunu, bu davet bizim... (Nazım Hikmet)
Reklam
Büyükler, bir zamanlar çocuk olduğunu unutan büyükler
Büyükler sayılara bayılırlar. Tutalım, onlara yeni edindiğiniz bir arkadaştan söz açtınız, asıl sorulacak şeyleri sormazlar.Sesi nasılmış, hangi oyunları severmiş, kelebek biriktirirmiymiş, sormazlar bile. "Kaç yaşında?" derler, "Kaç kardeşi var? Kaç kilo? Babası kaç para kazanıyor?" Bu türlü bilgilerle onu tanıdıklarını sanırlar.
Sayfa 22 - Can YayınlarıKitabı okudu