Allah aptallık günlerimi bağışlasın… Tatlı günlerdi…
Düşünmeye başladığım günden beri sıkıntılarım arttı.
Son hüznün çehresini tanimaya basladığım günden beri,
yeni bir deriyi duyumsamaya basladım; eski derimin yerini yenisi almaya başladı.
Günden güne kavradim ki dünyanin boyutu dairemin boyutundan daha büyüktür.
Doğarız ve o an sanki ömür boyu sürecek bir pakt imzalamış gibiyizdir, fakat gün gelir.
Bunu benim adıma kim imzaladı, diye sorarız…
Okur Takip Önerileri
İnsan bir kez kendine karşı olmaya başladı mı, başka herkesin de karşı olduğunu düşünür.
“Başkaları olmadan yaşayamıyorsun demeye geliyo.
Çevrende insanlar varken, gerçek dünya sana yetiyor. Yalnız kaldığın zaman, hayali kişiler yaratmak zorunluluğu duyuyorsun. Sana arkadaşlık etmeleri için gereksinimin var onlara."
Su beden için neyse, amaç da zihin için odur.
Şibumi: sıradan, olağan görünümlerin altında yatan gizli üstünlüklerdir. Bilgiden çok anlayış demektir. İfade dolu bir sessizlik demektir. Kendini kanıtlama gereği duymayan bir alçakgönüllülük demektir.
Barbarlardan nefret etmek güç bir şey değil. Onlardan ırk olarak nefret etmek için içlerinden bazı kişileri tanımam gerekmez.
Evet. Genelleme ancak bireylere, kişilere uygulandığı zaman sonuçlar verir. Kalabalıkları tanımlarken her zaman gerçekçi bir yöntemdir. Senin ülken de demokrasiyle yönetiliyor. Yani kalabalığın diktatörlüğüyle.
İnsanlar bir düşünmeyi öğrenebilseler. Gericilerin bütün çabası da onlara düşünmeyi öğretmemek ya…
Bizim köylerde çok yalınayak gezenler vardır. Bunlar paraları olsa bile ayakkabı ihtiyacı duymayanlardır. İlkokul bitirmiş birinin yalınayak gezdirebilir misiniz? Demem o ki, ihtiyaçlar, insanın aklı erdikçe artar. İhtiyaçlar arttıkça insan çalışmak zorunda kalır…
Sırça fanusun içinde ölü bir bebek gibi tıkılıp kalan insan için dünyanın kendisi kötü bir rüyadır.
Bir erkeğin dünyada hiçbir kaygısı yokken, beni hizada tutmak için bir sopa gibi asılı duran bebek konusu var.
Dünya öylesine karmaşık, dolaşık ve fazlasıyla yüklü ki, biraz aydınlık bakabilmek için seyreltmek gerekiyor, seyreltmek.
Onsuz yapamayacağınız bir şeyi bir kenara bırakmayı bir kere başardığında, bir başka şey olmadan da yapabildiğini, sonra da bir başka şeyden de sıyrılabildiğini göreceksin.