Fahriye Bacacı

Fahriye Bacacı
@Fahriye34
12 okur puanı
Ekim 2017 tarihinde katıldı
Nefret
Öylesine fiziksel ki, neredeyse duvarlar, piyanolar, hemşireler kadar somut;gövdesinden taşan yıkıcı enerji elle tutulabilir gibiydi. Bu duyguyu bastırmaya çalışmadı, iyi yada kötü olmasına aldırmıyordu, durmadan kendini kontrol etmekten, maskelerden, uygun davranışlardan bıkmış usanmıştı. Önünde kalan iki-üç günlük ömrünü elinden geldiğince uygunsuz davranarak geçirmek istiyordu.
Reklam
Nana
Yazarı Emile Zola bu roman için şöyle der:"Nana'nın konusu özetle şudur :Kıçı üzerinde hayatını sürdüren bir toplum. Henüz kızışmamış ve peşindekilerle sürekli alay eden bir dişi köpeğin ardından koşan bir köpekler sürüsü..."
Duygu
Genç aşıklar sevgilileri hakkında güzel şeyler düşüne düşüne onlara aslında hiç olmadıkları biçimde birer kimlik ve kişilik giydirirler de sonradan sevgililerinin gerçek yüzleriyle karşılaştıklarında "Benim sevdiğim o kişi sen değilsin!" derler.
Sayfa 368Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Aşk
Akıl henüz insana hükmederken aşkta yücelmenin yolları kapalı durur. Çünkü akıl insana dünya ilgilerini, sevgili dışındaki varlıklarla ilişkileri ve onları önemsemeyi telkin eder. Oysa aşık sevgiliden başka en ufak bir şeyi önemsediği zaman gerçek aşka eremez. Sufiler bu yüzden önce nefislerini öldürürler, aşıklar da akıllarını.
Sayfa 117Kitabı okudu
Kambur ve ama kütüphane memuru Olacak olur, beklenen gelir. Bugün doğan yarın elbet ölür. "diye mırıldanarak sormuştu:Ciltleri istiyormusunuz, yoksa gidip siz de Basralı hurma tüccarları gibi sultanın at koşumlarını mı seyredeceksiniz.?(Osmanlı hakanı Kanun Koyucu Süleyman'ın Bağdat'a girişi.) Elli yaşlarındaki Hilleli Mehmet Efendi için gerçekten zor bir soru oldu bu. Acaba o da pek çoklar gibi sultanın kente girişini seyretmelimiydi? Kütüphaneci sormasa böyle bir istek doğmayacaktı belki içinde. Şimdi gönlü, duyduğu top seslerinin Bağdat'a kazandıracağı yeni çehrenin seyretmeye değer bir manzara olacağını hissediyor, öte yandan zihni, harabeleri arasında çocukluk aşkını yitirdiği Babil tapınağı ve asma bahçelerinde yazılmış satırların gizemli dünyasında düşsel gezintilerin ihtirasıyla yanıyordu. Bir an kütüphanecinin hızlanan kalp atışlarını duyacağını ve zihni ile gönlü arasındaki ikilemin alnına çizdiği kırışıkları göreceğini zannetti. Hilleli Mehmet Efendi (Fuzuli) "Ciltler!" deyiverdi.
35 öğeden 31 ile 35 arasındakiler gösteriliyor.