Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fâtih Karakuş

Fâtih Karakuş
@Fatihan_
Sır sahibi olmak da ne demek? Bizzat sır sensin.
Talebe
Türk Dili ve Edebiyatı
Bartın
Ankara, 2 Ağustos
227 okur puanı
Şubat 2018 tarihinde katıldı
73 syf.
10/10 puan verdi
Merhum
Necmettin Erbakan
Necmettin Erbakan
(rahmetullahi aleyh), Batı dünyasının müsbet ilimlerde bugün bulunduğu noktaya nasıl geldiğine dikkat çekiyor ve bundan öteye gidemeyeceğini, tıkandığını söylüyor. Batı'nın, İslâm dünyasından ve Müslümanlardan edindiği bilgileri ve ilimleri kaynak göstermeden nasıl kendine göre uyarladığını ve daha sonra yine Müslümanların, kendi keşfettikleri bu ilimleri Batı'dan olduğu gibi aldığını çok sade bir dille; iğneyi kendimize, çuvaldızı başkalarına batırarak anlatıyor. Peşin hükümlü olmadan, herkesin şans verip okuması gereken bir eser.
İslam ve İlim
İslam ve İlimNecmettin Erbakan · Mgv Yayınları · 2017473 okunma
Reklam
176 syf.
8/10 puan verdi
Mutlaka okunması, fikir sahibi olunması lazım gelen birçok kitap vardır. Hayy bin Yakzan'ın hikâyesi de onlardan biri. Okuduğunuz zaman ufkunuzu genişleten, mevcut fikirleri farklı bakış açılarından müşahede ettiren, yeni fikirler edindiren ve ilim sahibi yapan kitaplardan sadece biri. Bana bunlar kâfi gelmez diyenler için; birçok batılı düşünüre, yazara, ilim adamına rehber olan; bu hikâyeden, bu kitaptan yola çıkarak kendi eserlerini verdiren bir kitaptır. Bknz. Robinson Cruise. Nasıl ki Mesnevî ile kıssadan hisse aldıysak bu kitaptan, Hayy'ın hikâyesinden de ilmimiz ve fikirlerimiz artacaktır. Allah'a ulaşmanın ıssız bir adada, sadece nebatların ve hayvanların arasında düşünerek ulaşmanın bile mümkün olduğunu bizlere anlatan bir şaheserdir. Kitaba 8/10 puan vermenin sebebi ise, böyle hârikulâde bir eserin tercümesinin bir 'Ordinaryüs Profesör' tarafından katledilmesidir. Batılı hayranlığıyla Cumhuriyet kurduk ama içine ilim, irfan koymadık. :) (Devrim'e ithafen) Erteleyen, emîn olmayanlara; mutlaka bir an evvel okuyunuz diyorum. Keyifli okumalar. Allah, ilmimizi artırsın.
Hayy Bin Yakzan
Hayy Bin Yakzanİbn Tufeyl · Salon Yayınları · 20201,611 okunma
224 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitaba büyük bir hevesle başladım ama henüz yarısına geldiğimde ise okuduğum kitaplar arasında, okurken en çok sıkıldığım kitap olması sebebiyle sükût-u hayâle uğradım. Gerek cümlelerin ve tasvirlerin, gerekse de konuşmaların, fikirlerin aşırı uzun ve aksettirilmeye çalışılan dönemin ciddi havasına hiç uymaması, kitabın beni sıkmasının sebeplerinden başlıcalarıydı. Burada yer alan incelemerde bunlara hiç değinilmemiş. Oysa; anlatılan mevzu ne kadar iyi olursa olsun, okuyucu kitabı zevkle okuyamadıktan sonra ne manâsı var ki? Tabiî, tüm bunlara rağmen dâvânın neticesini öğrendiğim an bunlar pek hatırıma gelmedi. Bunları yazıyorum ve okuyup okumama kararını sizlere bırakıyorum. İyi okumalar...
Dava
DavaFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202153,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
168 syf.
9/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Alex, çetesi ve onların şiddet dolu hikâyeleri... Kitabın daha başlarında okuduğum şeylerden dolayı âdeta şok oldum. Zîra böylesine şiddet dolu hadiseler, şiddetten bu kadar haz alınması tahmin edebileceğiniz gibi normal ve hoş gelmedi. Romanın, şiddet dolu sahnelerin bol bol yer almasına rağmen oldukça -hatta fazlasıyla- samimi bir dili var. Kitapta bolca çakozlamak, dikizlemek, marizlemek, cavlamak, b.k püsür vb. kelimeler yer alıyor. Bu samimiyet, ana karakter ile -istemeseniz bile- bağ kurmanıza sebep oluyor. Hikâyemiz, Alex adlı şiddetten haz alan bir gencin (ve çetesinin) şiddet dolu faaliyetlerde bulunmasına ve polise yakalanmasıyla başlıyor. Buraya kadar her şey şiddetin tasviri ve bu hadiselerin anlatımıyla geçiyor. Bu kısımdan sonrası ise daha çok siyâsî bir havada geçiyor. Şaşırtıcı olan şu ki, Alex'in bunca yaşadığı şeyden sonra en ufak bir pişmanlık duymaması ve b.k püsür. :) İnsana tesir eden, içine işleyen ve -bilhassa bu kitap için konuşmak icab ederse- yumruklarınızı sıktıran bir eser. İyi okumalar... "Ama sizler, ey kardeşlerim, eskidenki küçük Alex’inizi arada sırada hatırlayın. Âmin. Ve bok püsür."
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200992,4bin okunma
136 syf.
9/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
Son zamanlarda ülkemizde de çokça münâkaşa edilen mevzulardan birisini, idam cezasını anlatan ve varlığını tenkit eden bir Victor Hugo romanı: Bir İdam Mahkûmunun Son Günü. Romandan ziyade romanın anlattığı idam meselesinin ele alınacak çok yanı var. Kitap hakkındaki değerlendirmeleri okudum ve herkesin, idam cezasının saçma, lüzumsuz, yanlış olduğunu müdafaa etmiş. Fikirlerimi anlatmak için bir sürü şey yazıp sildim. Lâkin tam olarak düşündüklerimi anlatmaya muvaffâk olamadım. İdam cezasını tenkit edenlere sadece şunu sormak istiyorum; son zamanlarda insanların yüreğini acıtan Leyla cinayeti ve benzer şekilde cânice işlenmiş cinayet ve katliamlara sebep olan o mahlûkatların idam edilmesini istediniz mi istemediniz mi? Elbette romanda anlatılan karakter ve onun gibi işlediği suçtan dolayı pişmanlık duymuş insanlara bir şans daha verilmelidir. Bu hususta İslâmiyet, insanlar için en iyisini seçerek, kararı öldürülen kişinin yakınlarına bırakıyor. Allah(c.c), "Kısasta sizin için hayat vardır" diyerek de en güzel şekilde izah etmiş. Konuşulacak çok şey var elbet ama kısa bir şekilde ancak bu kadar oluyor. Kitabı, mutlak doğru olarak okumadığınız, gerçeklere, hakîkatlara ve hayata göre fikir yürüterek okuduğunuz müddetçe, okuyup kendi fikirlerinizi oluşturabilirsiniz. Keyifli okumalar... demek isterdim ama maalesef, öyle değil.
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023121,2bin okunma
Reklam
207 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Sherlock Holmes ve Doktor John Watson'un tanışmalarıyla başlayan, serinin ilk kitabı olan ve soluksuz okunacak romanı: Kızıl Dosya ya da benim okuduğum kitabın adıyla Kızıl Soruşturma. Okuduğum Sherlock Holmes kitapları içinde en uzun soluklu olan kitaptı. Okumuş olduklarım kısa hikâyelerden teşekkül ettiği için uzun soluklu bir Sherlock Holmes romanı okumak daha iyi bir tecrübe oldu. Kitabı, bu sebepten ötürü hikâyelerine tercih ederim. Odaklanılacak tek bir hikâyenin olması kitabı daha iyi anlamaya imkân sağlıyor. Evvelâ cinayeti ve bu cinayetin aydınlatılmasını okuduğumuz kısımlarla hikâyeyi öğrenmeye başlıyoruz. Tabiî ki her Sherlock Holmes kitabında olduğu gibi, cinayetle alâkalı ayrıntıları Sherlock Holmes konuşup izah edinceye kadar öğrenemiyoruz. Cinayetin sebebini ise bambaşka bir hikâyeyle ikinci bölümde anlıyoruz, daha doğrusu anlamaya başlıyoruz. Sherlock Holmes serîsiyle aşinâ olduğumuz Arthur Conan Doyle, ikinci bölümdeki hikâyeyle kendini bir kez daha kalemine hayran bırakıyor. Sonunda ise Sherlock Holmes konuşuyor ve cinayeti nasıl çözdüğünü tek tek anlatıyor. Açıkçası katile ya da onun kendini gördüğü şekilde söylersem, adaleti yerine getirmeye çalışan adama cinayetlerin sebebini anlatmasıyla birlikte hak vermedim değil. Bir kitabın daha sonuna gelmenin memnûniyetle birlikte bu kitaba ve seriye mutlaka başlamanızı ve okumuş olmanızı tavsiye ve telkinde ediyorum. Selâmetle...
Sherlock Holmes - Kızıl Dosya
Sherlock Holmes - Kızıl DosyaArthur Conan Doyle · Ren Yayınları · 201714,8bin okunma
140 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yeraltından Notlar Dostoyevsky'in, Suç ve Ceza'nın ardından okuduğum ikinci kitabıydı. Bu yazar, insan psikolojisini o kadar iyi anlatıyor ki, bu kitapta da olduğu gibi âdeta hakîkaten yaşanmış olduğunu düşündürüyor. Çeşitli tetkiklerde, incelemelerde Rus yazarların allanıp pullandığını gördüm ve açıkçası söylemek isterim ki onları okudukça öyle olduğuna hak veriyorum, bu sözlere sonuna kadar katılıyorum. Kitap, yalnızlığın ve bundan daha beteri, yalnızlığa alışmış isimsiz bir antikahramanın yeraltı dünyasındaki hikâyesini ele alıyor. Daha evvel de söylediğim gibi kitabın ilk sayfalarında Dostoyevsky'in kendi hatıraları olduğunu düşünmüştüm. Kitaptaki cümleler, fikirler, değerlendirmeler benim hemfikir olduğum kadar birçok insanın, bilhassa yalnız insanların hemfikir olacağı şeylerden ibaret. Dostoyevsky, karamsar bir yazar ama bu karamsarlık, içinde bir yerlerde umut ışığının vâr olduğu cinsten bir karamsarlık. Bize sadece o ışığı bulmak kalıyor. Okunduğunda "Işte bu!" dedirtecek, her ne kadar yalnız hissetsek de aslında yalnız olmadığımızı, bizim gibi düşünen birçok insan olduğunu bize hatırlatan bir eser. Keyifli okumalar.
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020129bin okunma
264 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Efendimiz(s.a.s) izinde Mekke ve Medine topraklarında karış karış geziyoruz. Belki madden değil ama manevî olarak geziyoruz. Daha evvel Talha hocamın Kudüs kitabını okumuş ve o mukaddes toprakları hafızama kazımış olarak bu kitabı okudum, Elhamdülillah. Kitabı, siyer kitaplarından ayıran başlıca husus, Efendimizin (s.a.s) hayatını zamana göre değil mekânlara göre anlatıyor olması. Tüm teferruatıyla olmasa da bilmemiz icâp eden mühim hâdiseler anlatılmış. Hem mukaddes toprakları tanımak, görmek hem de peygamber efendimizin(s.a.s) hayatını öğrenmek için okunası kitaplardan biri.
Mekânlar ve Olaylarıyla Hz. Muhammed'in Hayatı
Mekânlar ve Olaylarıyla Hz. Muhammed'in HayatıTalha Uğurluel · Timaş Yayınları · 20151,139 okunma
538 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Emekli Dedektif Dave Gurney'in maceraları devâm ediyor. John Verdon'un, Aklından Bir Sayı Tut ve Gözlerini Sımsıkı Kapat romanlarından sonra serinin üçüncü kitabı Şeytanı Uyandırma, ilk kitaptan sonra ikinci kitabın tam olarak veremediği o hissi vermiş. Bu seriye alıştığımdan ve sevdiğimden midir bilmiyorum ama Davey âdeta aileden biri gibi, bir tanıdık gibi geliyor. Davey'in fikirlerine ve düşünme şekline âşinâ olduk diyebilirim. Kitabın muhtevâsından bahsedecek olursam, esrâr ve merak unsurları, katilin kim olduğu suali gibi hususlar gayet iyi işlenmiş ve iyice yedirilmiş. Lâkin bu üçüncü kitap olmasına rağmen giriş, gelişme ve netice kısımlarının -her ne kadar giriş ve gelişme farklılıklar gösterse ve daha iyiye gitse de- aynı veya benzer olması kitaba dair beklenen o sürpriz son heyecanını gölgeliyor. Yani, katilin ifşa olacağı heyecanı sürerken ilk kitaplardaki gibi bir sonla kitabı bitirmek insanı biraz sükût-u hayâle uğratmıyor değil. Bunların hâricinde cinayetlerin çözülmesi vetîresindeki ayrıntılar kitabın iyi bir temele ve tahkîkata dayandığını gösteriyor. Bunun için John Verdon'u tebrik etmek lâzım. Dediğim gibi, Davey artık bizden biri gibi oldu. Bu sebeple bu seriyi bitirmeden rahat etmek yok. :) Serinin hakettiği şekilde devâm ettiğini ve nihayete erdiğini görmeyi arzu ediyorum. Selâmetle... 🤗
Şeytanı Uyandırma
Şeytanı UyandırmaJohn Verdon · Koridor Yayıncılık · 20139,1bin okunma
344 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Müslümanlar için mukaddes olan mekânlardan biri olan Kudüs ve Kudüs'ü karış karış, eser eser anlatan kitap, Arzın Kapısı Kudüs... Maalesef günümüzdeki her müslüman İslâm'dan ve İslâmî her şeyden bihaber olduğu için Kudüs de unuttuklarımızdan, bize unutturululanlardan şeylerden sadece biriydi. Bu eseri okuduktan sonra Kudüs'e hiç gitmemiş biri olarak oradaki bir çok eseri tanıyabileceğimi söyleyebilirim. Mukaddesiyatlarımızı bize sâde ve tesir edici bir şekilde anlatan, şüphesiz dirilişimize katkı sağlayacak olanlardan Talha Uğurluel ağabeyime bu eseri için teşekkür ediyorum. Allah muvaffâkiyetlerini dâim kılsın, inşaallah.
Arzın Kapısı Kudüs - Mescid-i Aksa
Arzın Kapısı Kudüs - Mescid-i AksaTalha Uğurluel · Timaş Yayınları · 20161,729 okunma
Reklam
304 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Yegâne lisânımızın unutulmaya yüz tutmuş, bugünün bayat ve -birtakım zihniyetler tarafından- yıllardır uydurulan kelimeler arasında güneş gibi parlayıp kendini belli eden, insanın içini ısıtan, samîmi kelimelerin derlenmesiyle oluşturulmuş, insanın her dâim müracaat edebileceği hârikulâde bir lügat. Kitapta; daha evvel bildiğim, kullandığım/kullanmaya çalıştığım kelimelerin yanısıra duymadığım, bilmediğim kelimeleri de öğrendim. Buradaki kelimeleri hayatımda olabildiğince kullanmaya çalışacağımı söyleyebilirim. Emeği geçenlerin eline sağlık diyorum ve herkesin mutlaka okuması lâzım gelen bir lügat olduğunu düşünüyorum.
Lûgat 365
Lûgat 365Kolektif · Can Yayınları · 20202,459 okunma
119 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kendi fikirlerime yakın, katıldığım birçok fikir bulunmasına rağmen bir o kadar da katılmadığım, hoş görmediğim fikirler mevcut olan; okuması zevkli ve insanın hayata bakışına az veya çok tesir edecek mahiyette bir kitap. Karakterin, kendinden eminliğine, birçok şey hakkındaki fikir ve umursamazlığına hayran olmamak elde değil. Buna rağmen annesine dahi umursamazca davranması okuyucuyu, karakterin son derece enteresan birisi olduğunu düşünmeye itiyor. Hikâyenin gidişâtı da kitabın çekici yanlarından birisi zîra, sakin ve durağan ilerleyen hikâye bir anda beklenmedik cihette, beklenmedik şekilde değişiyor. "İnsanın başına ne geleceği hiç belli olmaz." Bu alıntı, yukarıda söylediklerimi teyit eden; hayâtı bu şekilde anlamanın ve buna göre yaşamanın doğru olacağını düşündüğüm, hoşuma giden bir cümleydi. Kitabı bu kadar bilindik kılan ve sevdiren hususların kısaca bunlar olduğunu düşünüyorum. Okumaya değer.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019112,1bin okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Tolstoy'un, okuduğum -Hacı Murad'dan sonra- ikinci kitabıydı. Kitapta sevgiye; hayattaki en mühim zaman, insan ve hâdiseye, inanca ve insanın açgözlülüne dair anlatılmış 4 kısa, ibretlik hikâye mevcut. İçten, samîmi ve sade anlatımla birlikte verilen dersler, günümüzde maddî olarak her şeye sahip olan ama buna rağmen mutsuz ve memnuniyetsiz olan insanoğlunun hayatında tatbik etmeye en çok ihtiyaç duyduğu hususlardan ibâret. Kitap, ele alınmaya ve okunmaya kat'iyen pişman etmeyecek mahiyette bir muhtevaya sahip.
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019192,5bin okunma
168 syf.
9/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Üniversiteden yeni mezun olmuş ve tüm acemiliği ile birlikte bir kasabadaki hastaneye tayin edilen genç bir hekimin, Vladimir Mihayloviç Bomgard'ın hekimlik hayatındaki hikâyelerine şahit oluyoruz. Hikâyeler öylesine gerçekçi ki, muayene ya da ameliyat esnasındaki bütün gerilimi ve o anda, orada hissedebileceğiniz bütün hisleri okuyarak hissedebiliyorsunuz. Kitabın başlarında hekimin acemi olması dolayısıyla 'ters doğum', 'bel fıtığı' gibi hastalıklar hakkındaki fikir ve temennilerinin komikliğinden tutun, muayene sırasında gerek hastaların cahilliklerine gerekse diğer memurların anlattığı hikâyelere gülmeden edemiyorsunuz. Komik olduğu kadar hazin ve trajikomik hâdiseler de bolca mevcut. Kitap, doktorluğun öyle toz pembe hayallerdeki gibi olmadığını da oldukça açık bir şekilde gözler önüne seriyor. Okunması ve hakkında bilgi sahibi olunması lâzım gelen kitaplar arasına uğurluyoruz kitabımızı... :)
Genç Bir Doktorun Anıları
Genç Bir Doktorun AnılarıMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201524,9bin okunma
261 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Sineklerin Tanrısı kitabı, başlarda yavaş ve biraz da sıkıcı olmasına rağmen her bir bölümün sonunda meydana gelen hâdiseler size hikâyenin sonunu merak ettiriyor. Kitap, Lost dizisi ile büyük benzerlik taşıyor. Gerek çocukların adada mahsur kalmaları, gerekse adada vuku bulan hâdiseler diziyle oldukça benzeşiyor. Ayrıca iktidar ve güç mücadelesini anlatması sebebiyle, Hayvan Çiftliği kitabına da çokça benziyor. Doğru mu düşündüm bilmiyorum ama; Ralph ve Domuzcuk, sürekli ateşi yakmaları lâzım geldiğini söylerken, insanî ve manevî değerleri insanlara hatırlatmaya; Jack ve avcılar ise avlanmayı kafalarına takarak dünya hayatına, güce ve maddî şeylere saplanıp kalmış insanoğlunu anlatıyor diye düşündüm. Masumiyet timsâli çocukların bile ölüm arzusuyla canavara dönüşebileceğini anlatan, ibretlik bir kitap. Bu kitap mutlaka okunmalı ki gerçek dünyada, manevî adalarımızda mahsur kaldığımızda güç, iktidar ve ölüm arzusuyla 'vahşilere' benzemeyelim.
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,7bin okunma
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.