Hem manevi hem beşeri aşkı anlatan, sorgulayış ve arayış içinde geçen ve buram buram mektup kokan bi kitaptı. Sadece böyle güzel başlayan bir kitabın yüzeysel sonlanması biraz hayal kırıklığına uğrattı açıkcası.
Ahlak ve din, bütün insanlığın müşterek hazineleridir. Onlar evrenseldirler... Onların, dokularıyla oynandığında önümüze adını koyamadığımız felaketler çıkabilir.
“ Hayat tıpkı bir bilgisayar yapımı gibidir. Bilgisayar yapmak için en iyi parçaları bir araya getirmek yeterli olmayacak; birbirine en uyumlu parçaları bir araya getirmek, en doğru olanıdır. “
Günlük yaşam içinde çok büyük bir sır vardır. Herkesin bunda bir payı bulunur ve herkes onu bilir ama pek az kimse bu konuya kafa yorar. Çoğu kimse onu olduğu gibi benimser ve ona asla şaşırmaz. Bu büyük sır, zamandır.
Gelmek, gitmek, bir bu gemiyle, bir şu gemiyle. Nasıl rastlarsa, yük gemileriyle ya da büyük teknelerle. Ama hep, ayaklarının altındaki yeşil denizin insanı sallayan dalgaları üzerinde..