Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gökçe

80 syf.
9/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Japon Edebiyatı
Kitabın baş kahramanı Giovanni, kendini gerçek hayatında yalnız hisseden bir çocuktur. Bu yalnızlığını hayal dünyasını kalabalıklaştırarak bastırmaya çalışarak yaşar. Hayalinde hiç de o kadar yalnız değildir, arkadaşı Campanella ile Samanyolu’nda bir tren yolculuğunda bulur kendini. Gerçek hayatta yalnızlığa yürüyen Giovanni, hayalinde arkadaşıyla
Galaktik Trenyolu'nda Gece Vakti
Galaktik Trenyolu'nda Gece VaktiKenji Miyazawa · İthaki Yayınları · 2023692 okunma
Reklam
64 syf.
7/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Victoria Dönemi Edebiyatı
Mill; fikir özgürlüğünün, fikirleri ifade edebilme özgürlüğünün ve bunları harekete geçirebilmek için eylem özgürlüğünün gerekli olduğunu savunduğu kitabında, bireyin ve aynı zamanda toplumun gelişimi için “özgürlük” kavramının ne kadar elzem olduğunun altını çizer. Bu noktada ise Faydacılık (utilitarianism) ilkesi devreye girer. Bu ilkeye göre; eğer bir eylem sonucunda mutluluk getiriyorsa bu eylem doğru, mutluluğun tersini getiriyorsa yanlıştır. Bu bağlamda, eylem özgürlüğünün olumsuz sonuçları olma ihtimali sebebiyle, fikir özgürlüğünün eylem özgürlüğünden önce geldiğini belirtir. Ve bu özgürlük beraberinde değişimi de getirecektir.
John Stuart Mill
John Stuart Mill
Düşünce ve Tartışma Özgürlüğü Üzerine
Düşünce ve Tartışma Özgürlüğü Üzerine
Düşünce ve Tartışma Özgürlüğü Üzerine
Düşünce ve Tartışma Özgürlüğü ÜzerineJohn Stuart Mill · Can Yayınları · 20202,913 okunma
136 syf.
9/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Bir yazarı tanımanın ve hayatı hakkında bilgi edinmenin en iyi yolu bence kendi kaleminden çıkmış kitapları okumaktır. Çünkü yazar kağıtlara kendi hayatını, kişiliğini yansıtır. Vincent Van Gogh'un, Paris'te bir galeri yöneticisi olan kardeşi Theo'ya yazdığı mektuplarında iç dünyası, hayatı, kardeşiyle arasındaki ilişki görülüyor. Bunlara ek olarak bazı tabloları hakkında bilgiler yer alıyor.
Vincent Van Gogh
Vincent Van Gogh
Theo'ya Mektuplar
Theo'ya MektuplarVincent Van Gogh · Remzi Kitabevi · 20186,2bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
90 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bir yazar düşünün… Küçük yaşta maruz kaldığı onca şeyin; savaşların, intiharların, siyasi olayların, dini etkenlerin arasında sıkışıp kalmış. Baskı ve disipline olan öfkesini, aile ve eğitimin önemini gözler önüne sererken takındığı eleştirel tavrı, üslubu ile sizi o günlerde yaşatıyor; Salzburg’da geçen günlerinin o kasvetli çocukluğuna götürüyor. “Salzburg’a gittiğimde ben de o şehri sevmeye hazırdım ama ondan nefret etmeyi kendi deneyimlerimle öğrendim.” diyor Bernhard. Henüz 13 yaşında. Kendini Sachrannen Sokağı’ndaki yurtta buluyor. Büyükbabası yazar Johannes Freumbichler tarafından yetiştirilen Bernhard’ın kitabında yazdığı şu cümle beni çok etkiledi: “Her genç en güvendiği ve en sevdiği insanı olabildiğince sık görmelidir ki bu insan benim için büyükbabamdı.” Thomas Bernhard’ın otobiyografik beşlemesinin ilk kitabıymış. Yazarın diğer kitaplarını da okuyacağım. Bütün olumsuz ifadelere rağmen, öyle bir şekilde bahsedilmiş ki o dönemlerin olaylarından, gerçeklerle yüz yüze geliyorsunuz. Bernhard’ın dediği gibi, benim de tüm benliğimle inandığım bir cümleyle bitirmek istiyorum: “İnandıklarımdan biri, hakikatin hiçbir koşulda baskıya ve şiddete yenilmeyeceğiydi.”
Thomas Bernhard
Thomas Bernhard
Neden
NedenThomas Bernhard · Sel Yayıncılık · 2015696 okunma
240 syf.
10/10 puan verdi
·
20 saatte okudu
-“Bu nilüfer,” dedi Colin. -“Nilüferi mi var?” diye sordu Nicolas. -“Sağ ciğerinde,” dedi Colin. -“Ayrıca Chloé’nin çevresine sürekli çiçekler koymak gerekir,” diye ekledi Colin, “diğer çiçeği korkutmak için…” İğrenç bitkinin adını söylemek istemedi. -“Neden?” diye sordu Nicolas. -“Çünkü açarsa,” dedi Colin, “başkaları da olacak. Ama çiçek açmasına izin vermeyeceğiz onun.” Diyaloglarda adı geçen nilüfer bitkisini Vian, William Faulkner’in ‘Sivrisinekler’ adlı eserinde yaşlı ve mutsuz bir kadının zehirli bir çiçeğin kendi içinde büyüdüğünü hissettiği bölümden esinlenerek; yaşama aşık genç bir kızın, eşi Chloé’nin, gizemli ve sembolik bir hastalık olarak yerleştirmiştir akciğerine. Gün geçtikçe kızın akciğerindeki nilüferin kendisini daha fazla hissettirmeye başlamasıyla, içinde bulundukları şartlar da zorlaşmaya başlar. Colin, Chloé’nin içindeki nilüferi küstürsün diye odayı envai çeşit bitkiyle donatır sürekli. Fakat bir süre sonra, Colin’in iyi olan maddi durumu, çiçek bile alamayacak kadar kötü hale gelir. Chloé’nin yattığı oda, bu süre zarfında daralmaya başlar, burada yazar ekonomik zorluklara atıfta bulunur. Kitabın genelinde metaforlar yapılarak, okurun kitapta hakim olan acıklı havayı soluması sağlanmıştır.
Günlerin Köpüğü
Günlerin KöpüğüBoris Vian · E Yayınları · 20111,781 okunma
Reklam
190 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Zweig’ın kaleminden Dostoyevski. O kadar derin bir biyografi kitabı olmuş ki her cümlesiyle insanın içine işliyor hikayesi. Ne hayatlar var dedirtiyor.. Çok da şaşırtmıyor aslında insanı. Çünkü Dostoyevski’nin okuduğum kitaplarını şöyle bir düşündüğümde, bu kitaplar ancak böylesine acıklı bir hayatı olan insana ait olabilirdi diyorum. Detaylara girmiyorum, ben ne kadar burada yer versem de, kelimelerim yetersiz kalacak biliyorum.
Stefan Zweig
Stefan Zweig
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
Dostoyevski: Yalnızlığın Keşfi
Dostoyevski: Yalnızlığın KeşfiStefan Zweig · Zeplin Kitap · 2019463 okunma
112 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Salâh Birsel’e ait okuduğum ilk kitaptı. Denemelerden oluşan bu kitap, bir çırpıda okunabilecek bir kitap değil bana göre. Denemelerde yazarın türettiği kelimelerin yanı sıra çoğu kesimin belki de daha önce hiç duymadığı kelimelere yer verilmiş. Araştırma yapılarak, her ifadenin eksiksiz bir şekilde anlaşılarak okunması gerektiğini düşünüyorum.
Nezleli Karga
Nezleli KargaSalâh Birsel · Sel Yayıncılık · 2013122 okunma
116 syf.
10/10 puan verdi
·
10 saatte okudu
Yaşar Kemal ile sohbet tadında bir kitaptı. Ara ara olumlu kanılar içeren, umudun her zaman ve her koşulda olması gerektiğini hatırlatan, fakat çoğunlukla “gerçekler acıdır” dedirten bir sohbet. İlki 1960, sonuncusu 1993 yılına ait yazılarıyla o yıllardan günümüze çok da bir şeyin değişmediğini yüzümüze vuruyor. Okurken kendimi sürekli yazılarındaki çoğu eleştirel tavrına katılıp ona hak verirken buldum. Yaşar Kemal’in kalemini çok seviyorum. Herkesin mutlaka kitaplarından okuması gerektiğini düşünüyorum.
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
Sevmek, Sevinmek, İyi Şeyler Üstüne
Sevmek, Sevinmek, İyi Şeyler ÜstüneYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20182,950 okunma
344 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Herkesin mutlaka yıllar önce rastgele aldığı ve bu zamana kadar okumadığı kitap vardır. Yıllardır kitaplığımda okunmak için bekleyen “Asla Arkana Bakma” o kitaplardan biriydi. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Anlatımı sade, anlaşılması kolay bir kitap. Film izler gibi okudum, merakla. Yazarın diğer kitaplarından da okuyacağım. Tess Gerritsen kitaplarından okuyup önerisi olan var mıdır?
Tess Gerritsen
Tess Gerritsen
Asla Arkana Bakma
Asla Arkana BakmaTess Gerritsen · Martı Yayınları · 20123,494 okunma
380 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Gerçek bir hayat hikâyesi.. Tüm zorluklara rağmen hiç pes etmeden hayalini yaşatan ve gerçekleştiren William Kamkwamba, hayat hikâyenden ilham alarak devam edeceğim yaşamıma ve dilerim kitabını okuyan herkes ilham almıştır yaşamından..
Rüzgarı Dizginleyen Çocuk
Rüzgarı Dizginleyen ÇocukWilliam Kamkwamba · Martı Yayınları · 20123,301 okunma
Reklam
108 syf.
7/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Barış Bıçakçı, kısa kısa öyküler halinde aslında hepimizin hayatından kesitlere, yaşanmışlıklara yer vermiş kitabında. Diğer okuduğum kitaplarında olduğu gibi yine o kendine has, sade anlatımıyla yazdığı için hiç yormadı. Çerezlik bir kitap olarak düşünebilirsiniz (ben 1 saatte bitirdim:) Yazarın kalemini seviyorsanız bu kitabını da seversiniz.
Baharda Yine Geliriz
Baharda Yine GelirizBarış Bıçakçı · İletişim Yayınevi · 20201,907 okunma
184 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Bir solukta okunan, içinde hayata dair nice yaşanmışlık barındıran duygu yüklü şiir kitaplarını seviyorum.. Ahmed Arif’in şiirlerini okurken o dönemlere gidiyor insan. Yaşanan sıkıntılar, hayatın zorlukları ancak bu kadar eksiksiz aktarılabilirdi.
Hasretinden Prangalar Eskittim
Hasretinden Prangalar EskittimAhmed Arif · Metis Yayınları · 201739,9bin okunma
250 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitabı okuduktan sonra gelen maddi değeri olan her şeyden arınmak istediğiniz hissi bu kitabı özetlemek için yeterli aslında. Marlo Morgan, Amerika'da ki hayatından, Avustralya anakarasında yaşayan Aborijinlerin (Avustralya yerlilerinin) hayatına uzanan yolculuğunu anlatmış. Yazar, sıradanlaşmış hayatından, alışkanlıklarından, doğru bildiği her şeyden sıyrılıp kendini Avustralya'nın kurak çölünde bulur. Aborijin kabilesi ile birlikte uzun bir yürüyüşe çıkar. Bu uzun yürüyüşün başladığı ilk günlerde benliğinden ayrılmakta zorlansa da, daha sonra asıl benliğine kavuştuğunu fark eder. Kabile yaşamının doğal ortamına ayak uydurur, birçok şeyi yaşayarak öğrenir ve asıl yaşamına döndüğünde ise bu deneyimlerini kitap halinde aktarmaya karar verir.
Bir Çift Yürek
Bir Çift YürekMarlo Morgan · Klan Yayınları · 201923,3bin okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Milena ile Kafka, Prag'da bir kafede tesadüfen tanışırlar. Sonraki günlerde Milena Viyana'ya döndüğünde Kafka'ya mektup yazarak eserlerini Çekçeye çevirmek istediğini belirtir. Kafka bu isteğe olumlu yanıt verir. Yaklaşık bir sene sonra Kafka Milena'ya tekrar yazar ve Milena'dan mektubuna hemen cevap gelir. Böylece yaklaşık 2 yıl boyunca mektuplaşırlar. Aralarındaki ilişki zamanla aşka dönüşür.. Bu esnada Milena evli olduğu için Kafka'nın aşkına tam anlamıyla karşılık veremez ve bir süre sonra mektupla başlayan aşkları mektupla sona erer.. Milena'nın mektuplarının kendi isteği çerçevesinde yok edilmiş olması nedeniyle, kitapta sadece Kafka'nın mektupları yer almaktadır. Kitabın son sayfaları, Milena'nın Max Brod'a (Kafka'nın yakın dostu) yazdığı mektuplara ayrılmıştır. Kitapta aşk teması hakim, bu tarz kitapları okurken sıkılsam da Kafka'nın kaleminin ne kadar başarılı olduğunu, Milena'ya olan duygularını ifade ediş şeklinde görmek mümkün.
Milena'ya Mektuplar
Milena'ya MektuplarFranz Kafka · Panama Yayıncılık · 201454,7bin okunma
90 syf.
8/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Kitap, ismini Cemal Süreya’nın “Kehanet 1985” adlı şiirinden almıştır. Cemal Süreya 1985 yılında yazdığı “Kehanet 1985” şiirinin hikâyesini anlatır. Süreya, Lokman Hekim efsanesinden yola çıkarak kendisine yedi kırlangıç yaşamı kadar ömür biçer. Bu şiirin yazılma öyküsünü röportajında şöyle dile getirir: “Üç yıl önce çok karamsardım. Kendime göre bir ömür uzunluğu biçmiştim. O şiir odur. Bunun için Lokman Hekim söylencesinden çıkış yaptım. Lokman Hekim’e uzun ömür verilmiş ve bunu kendisinin saptaması istenmişti. O da çok yaşayan bir kuşun, kartalın yaşama süresini temel almış. Kartalın 80 yıl yaşadığı varsayılıyormuş o çağda. Lokman Hekim yedi kartalın hayatını ardı ardına yaşamış 7x80=560. Beş yüz altmış yıl yaşamış. Ben de kendime kırlangıcı seçmiştim. Yedi kırlangıcın hayatını art arda yaşamalıydım. Biliyorsun kırlangıç dokuz yıl yaşar. Gerisini hesapla işte...” (Süreya 2002) “Lokman şair senin hayatın Yedi kırlangıcın hayatı kadar Altısını ardı ardına yaşadın Bir kırlangıcın daha var.” Kendisine bu şiirle birlikte 63 yıllık bir ömür biçen Cemal Süreya, yedinci kırlangıcın ömrünü tamamlayamaz ve 59 yaşında hayata gözlerini yumar..
Bir Kırlangıcın Daha Var
Bir Kırlangıcın Daha VarCemal Süreya · Yapı Kredi Yayınları · 20181,631 okunma
158 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
En sevdiğim yazarları sıralayacak olursam, Dostoyevski kesinlikle ilk sırada yer alır. Okuduğum eserleri arasında en beğendiğim "Yeraltından Notlar" oldu ve bundan sonra: "Bir insan iç dünyasını ne kadar iyi ifade edebilir?" "İnsan derinliklerinde hissettiklerini, düşündüklerini ne kadar eksiksiz aktarabilir?" sorularını kendime sorduğumda, cevaplarını nerede arayacağımı biliyorum.
Yeraltından Notlar (Bez Cilt)
Yeraltından Notlar (Bez Cilt)Fyodor Dostoyevski · Koridor Yayınları · 2020128,3bin okunma
Reklam
680 syf.
10/10 puan verdi
·
26 günde okudu
Bazı kitaplar vardır.. O kadar çok kendinize rastlarsınız ki satırlarında, bitmesin diye yavaş yavaş okursunuz.. çünkü ne kadar çok hatırlarsa insan kendisini, o kadar çok yaklaşır benliğine. Kendisine doğru, asla bitmeyecek olan uzun bir yolculuğa çıkar.. bu kitap da benim için çok güzel bir yolculuktu, teşekkürler Pessoa!
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun KitabıFernando Pessoa · Can Yayınları · 202110,5bin okunma
335 syf.
10/10 puan verdi
·
18 günde okudu
"Beni anlamıyorlar; ben bu kulakların dinleyeceği ağız değilim." (s.12) Nietzsche'nin bu kitabını her insanın okuyabilmesi mümkün evet; ama sadece bakmakla kalmayıp, aynı zamanda görebilenlerin okuması gereken bir kitap ve bence her cümlesi sindirilerek okunmalı. Çünkü ancak o zaman Nietzsche'nin dünyasına dokunabilirsiniz.
Böyle Söyledi Zerdüşt
Böyle Söyledi ZerdüştFriedrich Nietzsche · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202037,7bin okunma
210 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
İnce bir kitap ama o kadar zor bitirdim ki.. Her satırında hayatın acı bir tadı olduğunu hatırlattı. Sıradaki kitabımı okumadan önce biraz nefes almam gerekecek. İç açıcı, umut dolu kitap önerileriniz varsa alırım.
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633,5bin okunma
208 syf.
8/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Leylim Leylim.. “Leylim” Ahmed Arif’in Leyla Erbil’e hitap ediş şeklidir. Kitapta Ahmed Arif’in şiirleri ve Leyla Erbil’e yazdığı mektuplar yer almaktadır. Hitap ediş şeklinden de anlaşılıyor aslında mektuplarda ne kadar içten, ne kadar açık bir şekilde aşkın ifade edildiği.. Mektupların yazıldığı dönemin sıkıntılarının, dolayısıyla Ahmed Arif’in de iç dünyasına yansıyan sıkıntıların izleri de fazlasıyla hissediliyor. Bütün olumsuzluklara rağmen, Ahmed Arif, aşkına karşılık bulma umuduyla ve bir nebze hayata tutunabilmek için mektuplar yazmaya devam eder.. Zaten hayat da bu değil mi? Umudun olmadığı yerde yaşam olur mu?
Leylim Leylim
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316,2bin okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
·
14 saatte okudu
Atatürk'ün hayatını defalarca okumama rağmen, her defasında daha çok hayran kalıyorum hayatına, karakterine.. ve her defasında kitaplarda hayatının sonuna yaklaştıkça, hayat dolu enerjisi yerini "ölüm" kelimesinin soğukluğuna bırakırken, duyduğum üzüntü hep aynı kalıyor.. Bu nedenle kitap bitmesin istedim. Ama buna rağmen Salih Bozok'un oğluna ithafen yazdığı mektubunda Atatürk ile olan, fazlasıyla fedakarlık içeren dostluklarına şahitlik etmek isteyenlere tavsiyemdir.
Arkadaşıma Veda
Arkadaşıma VedaZülfü Livaneli · Doğan Egmont Yayıncılık · 20164,552 okunma