"Toplum Sözleşmesi 1756-1760 yıllarında yazılmış, 1762'de basılmıştır.
Yapıt dört kitaba bölünmüştür. Birinci kitap, toplumun bir sözleşme yoluyla doğduğundan; ikinci kitap, egemen varlıktan, egemenlik ve genel istemden; üçüncü kitap, yürütme gücü olarak çeşitli yönetim biçimlerinden; dördüncü kitap da sistemin işleyişinden ve toplumun dininden söz eder."
Farklı bir noktaya da şu sekilde deginmek gerek.
"1712 yılında Cenevre’de doğan filozof, yazar ve hatta bu sıfatların da ötesinde bir değer olan Jean-Jacques Rousseau, Fransız Devrimi’nin fikir babalarından olması sayesinde günümüzdeki demokrasi anlayışını da biçimlerden isimlerden biri. Döneminin kafa yapısına göre fersah fersah ilerde olan meşhur Toplum Sözleşmesi (1762) eseri ile Rousseau, milletin egemenliğini üstün tutarak, bunun genel irade (volonté générale) ile yapılan toplumsal bir sözleşmeyle temellendirilmesini ele alır.
Bunun dışında, başta İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi olmak üzere, bütün insanların eşitliğini ve temel özgürlüklerini savunan birçok kanun, yasa ve hukuk metninin ardındaki temelde onun fikirlerini görebiliriz. Rousseau, tüm insanların eşit doğduğunu ve adil bir sözleşmeyle de bu eşitsizliklerin aşılabileceğine inanır. İşte bu görüşlerden neredeyse 200 yıllık bir sürenin sonrasında da ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, yurdu yeniden inşasındaki özgürlük ve demokrasi anlayışında Rousseau’dan etkileniyor.