Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hande B.U.

Hande B.U.
@HBUraz
Sıkı Okur
"Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız." Mustafa Kemal Atatürk
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 günde okudu
Paulo Coelho'nun kendi kişisel krallığını kurtarmak, kaybettiği yaşama, üretme isteğini geri kazanmak için çıktığı yolculuğu ve bu yolculukta karşı dağda ateş yakarak ! ona yol gösterenlerin hikayesi : ELİF . Türkiye'nin ruhu ( Hilal ) ile karşılaşarak Elif çemberini oluşturan Paulo çok çok eski geçmişinde yapmış olduğu ihaneti affettirebilme çabasına girecektir. Paulo Coelho'nın bana göre kitapları muhteşem ve bu kitap hem içinde Türkiye geçtiği için hem de Paulo Coelho'nun bizzat kendi yaşamı olduğu için daha özel.
Elif
ElifPaulo Coelho · Can Yayınları · 20216,4bin okunma
Reklam
576 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İki farklı kurgunun tek bir kişi tarafından anlatıldığı muhteşem eser. 1. Kısım "Yabancılarla sakın konuşmayın" başlığı ile başlıyor. Kalınca bir edebiyat dergisinin genel yayın müdürü Berlioz ile şair Nikolayeviç Patriarşiye göletinde gezintiye çıkar. Isa'nın varlığı hakkında konuşmadan konuşma geçerken Prof. Woland ile karşılaşırlar ki bu tesadüfi bir karşılaşma değildir. İsa'nın varlığı konusunda baskın tavır sergileyen Woland, günümüz adıyla Şeytan'dır. Tabii ki Şeytan işleri kendi yöntemleriyle Moskova'da yoluna koyacaktır. Usta mahlaslı bir yazar akıl hastanesinde yatmaktadır, sonrasında yanına bir çok kişi eklenecek ama isim vermemek en iyisi. Usta bir roman yazar beşinci Filistin valisi amansız şövalye Pontius Pilatus'u ve vermek zorunda bırakıldığı kararı anlatır romanında Margarita en büyük destekcisidir ama beklenen olmaz roman baskılara boyun eğer sobada yanmaya mahkum olur ama hikayede asıl burada başlar. Mihail Bulgakov acımasızca sistemi eleştirmekte Usta ile Margarita 'da, hatta okurken Şeytan'nın bu riyakar, düzenbaz insanlara az bile yaptığını düşünmeden kendinizi alamıyorsunuz. Kitap ne yazık ki Bulgakov'un ölümünden 26 yıl sonra ve ciddi sansür yiyerek ilk baskıya çıkabiliyor, her dönem olduğu gibi SSCB döneminde de yazarlar korkulu rüyası yöneticilerin. Keyifli Okumalar...
Usta ile Margarita
Usta ile MargaritaMihail Bulgakov · Can Yayınları · 20197,2bin okunma
399 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
30 günde okudu
Okurken yaprakların hışırtısı, nemli toprağın kokusu, ormanın serinliği içime işledi, gerçekçi anlatımı yaptığı tasvirler sanki oradasınız ve olayları yakından takip ediyorsunuz.
Hayvan Mezarlığı
Hayvan MezarlığıStephen King · Altın Kitaplar · 201911,8bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
312 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
Sarah Jio'nun tarzına aşina olanların beğeneceği klasik Sarah Jio kitaplarından biri Yeşil Deniz Kabuğu, geçmişle geleceğin harmanlandığı akıcı bir aşk hikayesini konu alıyor. Evsiz insanlara belki bir nebze bakış açınızı değiştirebilecek detaylara da sahip.
Yeşil Deniz Kabuğu
Yeşil Deniz KabuğuSarah Jio · Pena Yayınları · 201511,1bin okunma
364 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Baltasar savaşta sol elini kaybetmiş bir askerdir, Lizbon'dan kendi şehri Marfa'ya dönerken, halk mahkemesine tanık olur. Cadılıkla suçlanan bir kadının kararı verilmektedir. Bu esnada cadı olduğu iddia edilen kadının kızı Blimunda ile karşılaşır, o günden sonra hiç ayrılmamak üzere elleri birleşir. Aynı gün Peder Bartolomeu Lourenço ile de tanışan Baltasar, Peder'in dev projesi uçan ilk alet olan Passarola'nın yapımına dahil olur. Baltasar'ın gücü ve iş yapma yeteneği, Blimunda'nın gözün gördüğünün ötesini görme gücü ve Peder'in üstün araştırma çabası birleşir. Öte yandan yıllarca beklediği veliahta kavuşan kral Mafra'ya manastır yaptırma sözünü tutmak için gerekli talimatları verir. Bu inşaatın yapımı uzadıkça inşaatta çalışan kişi sayısı artmaktadır. Baltasar'da bir süre manastır yapımında çalışır. Passarola'nın uçtuğunu ve manastırın bittiğini bu üçlünün hangisi görebilecektir? José Saramago yine harika bir kitap yazmış konuşma çizgilerinin olmayışı düz metin gibi devam etmesi -ne kadar alışık olursam olayım- bir süreliğine beni zorlasa da kendimi romanın akışına bırakınca nasıl bittiğini anlayamadım.
Baltasar ile Blimunda
Baltasar ile BlimundaJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2013492 okunma
Reklam
544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
Atatürk'ün başucundan ayırmadığı, bazı zamanlarda rastgele açtığı bir sayfayı okuyarak mutlu olduğu harika kitap Çalıkuşu. Bittiğinde verdiğim tepki ise "Aman Yarabbi bu nasıl güzel bir kitaptı." Bu kitabın benim için diğer bir güzelliği öğrencilerimin hediyesi olması. Önce annesini, ardından büyükannesini ve en son babasını kaybeden Feride, okul arkadaşlarının ona taktığı isimle Çalıkuşu, yaramazlığı, gevezeliği ve neşesiyle aslında sevilme ihtiyacı olan kızdır. Lakin sevilme anlarındaki aşırı coşkusu da karşısındakini zora sokacak şekildedir. Kamran'a duyduğu müthiş nefret ki aslında büyük aşk, duygularını yaşamada hep uçlarda dolandığının göstergesidir. Hırçın ve özgür tabiatının etkisiyle kendisini kuşun uçmayıp kervanın geçmeye yol bulamayacağı vatan topraklarında bulur. Yolculuğuna dahil olan dünya güzeli insanların yanı sıra fitne fücurcu, insanlıktan nasibini almamış, hele ki tek başına ekmeğinin derdinde olan bir insanı zor duruma sokacak kadar kötü insanlarda dahil olur. Yeri gelir neşeden, coşkudan taşan Çalıkuşu, hüznüde en ağır haliyle yaşar. O kadar içten yazılmış bir roman ki, Feride ile ağladım, güldüm, korktum yeri geldi Feride'ye kızdım ama çok çok sevdim. Tavsiye listemin ilk 5'ine girdi.
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019102,3bin okunma
288 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
1975 Eylül, Margarita İmroz'dan (Gökçeada) Yunanistan'a öğretmenlik yapmak için taşınıyor , ablası Niki gelirken mutlaka çocukken tuttuğu günlüğü de getirmesini istiyor ve Margarita'nın çocukluğuna dönmesi annesi hakkında ki gizi öğrenmesi bu şekilde oluyor. 1955 yılı haziran ayında başlıyor günlük Niki İstanbul'da yaşayan Yunan asıllı bir ailenin 2. kızı, teyzesi Virginia'nın hediyesi olan günlüğüne edebi yönü daha da gelişsin diye her gün yazılar yazıyor. 1950'lerde dönüşüme giren Türk-Yunan ilişkileri 1964 yılında hükümetin aldığı Yunan uyrukluların Türkiye'yi terk etme kararı ile gerimeye başlıyor ki zaten Kıbrıs bu gerginliğin en temel sebeplerini oluşturuyor. Bu kadar gerginliğin yaşandığı ortamda Niki ve Margarita oyun oyuncağın, kitabın, abur cuburun peşinde her çocuk gibi. Sadece günlük okumak bile bana büyük keyif verirken geçmişten gelip Margarita'nın gün koşulları ile bunu yorumlaması keyfime keyif kattı.
Pedal Çeviren Kadınlar
Pedal Çeviren KadınlarRea Stathopulu · Metis Yayıncılık · 200689 okunma
605 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Dna sarmalınızda mutasyona uğramış bir gen varsa bundan kaçamazsınız zamanı geldiğinde gelir, sizi bulur aynı Calliope Helen Stephanides'de olduğu gibi. Bu Calliope'nin dokuz nesil boyunca kimselerde ortaya çıkmaksızın kuşaktan kuşağa aktarılan beşinci kromozomundaki resesif mutasyonun hikayesi. 1922 yılı Olimpos Dağı yani bizim söylemimizle Uludağ, Kurtuluş Savaşı'nda Türkiye, Bursa Yunan birliklerinin işgali altında Türkler ve liderleri Mustafa Kemal emin adımlarla yurdu temizliyor. Kahramanımızın büyükannesi Desdemona, Olimpos dağı eteklerinde ipekböceği kozahanesinde üretim yaparken kaybettiği anne ve babasının yasını tutuyor bir süre sonra Türklerin Bursa'yı geri almasıyla birlikte Amerika'ya kaçmak zorunda kalacak fakat annesinin ölürken ki son isteği olan kardeşinin evlendirilmesi görevini de yerine getirmeli. Sakin sakin duran mutasyonlu genin oluşumu da bu zamanlara denk geliyor. Kitap genel itibariyle çok akıcı bazı yerlerde verilen bilgiler akışı bozsa da okumayı etkilemiyor. Benim en sevdiğim kısımlar ise Atatürk'ün adının geçtiği kısımlar. Yabancı bir yazarın kitabını okurken "Mustafa Kemal'in resmi: Başında astrgan şapka, sırtında kürk yakalı paltosuyla Türk lider çatık samur kaşlarının altından masmavi gözleriyle keskin keskin bakıyor." tasviri ile karşılaşmak inanılmaz keyifli. Middlesex böyle insanlarda var kimseyi yargılama sadece anla demenin kitap hali olmuş.
Middlesex
MiddlesexJeffrey Eugenides · Domingo Yayınevi · 20151,047 okunma
168 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
Anlatıcımızın yaz tatilinde geçirdiği 18 günü anlatan Rüzgarın Şarkısını Dinle akıcı dilinin yanı sıra pek de samimi. Bize anlattığı hikaye herkesin günlük hayatta yaşayabileceği gerçeklikleri barındırıyor. Zengin arkadaşı Fare, J'nin Barı ve orada yardım ettiği genç kız anlatıcımızın can sıkıntısı ile geçen tatilini biraz neşelendirir.
Rüzgarın Şarkısını Dinle
Rüzgarın Şarkısını DinleHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20205,4bin okunma
511 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Her şey Bastian Balthasar Bux'ın, Karl Konrad Koreander'in kitapçısına kaçarken saklanması ile başladı. Bastian kendi kendine öyküler uyduran dış görünüşü sebebiyle alaya alınan yalnız bir çocuktur. Fantazya ile ilgili öyküyü okurken işlerin bu noktaya geleceğini hiç heseba katmamıştır. Çocuk kitabı gibi görülse de Bitmeyecek Öykü aslında anlamlı mesajlar barındırıyor. Hayal gücünü zorlayan tasvirlerin yer aldığı Bitmeyecek Öykü aynı zamanda gayet akıcı. Bölüm başlarındaki harfle ve karakter çizimlerine hayran kaldım. NE İSTİYORSAN ONU YAP !
Bitmeyecek Öykü
Bitmeyecek ÖyküMichael Ende · Kabalcı Yayınevi · 20092,117 okunma
Reklam
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki İhsan Oktay Anar'ın tarzına hakim değilseniz "Bu nedir, ne anlatıyor, çamdan girdi kavaktan çıktı, ordan oraya atladı." diyebilisiniz bu çok normal ama bu tarza bir alışın aslında tüm o dağınıklığın hepsi bir yerde toparlanıyor. 1870'lerden başlayan hikayemiz 1940'larda son buluyor. Ihsan Sait ana kahramanımız ama hemen hemen her kitabında olduğu gibi ana karaktere ulaşmadan önce bir çok yan karakter ile haşır neşir oluyoruz. Sefil bir haldeyken nasıl zengin olduğunu, zeplin yapma serüvenini, aşkına ulaşmak uğruna göze aldıklarını, Almanları kendince bozguna uğratışını pek keyifli buldum. "Oğul" kısmındaki anlatımı bence yazılmış en iyi savaş tasviri, sanki ordaydım, sanki üşüyen aç kalan süngü takan bendim mükemmel anlatım ve harika bir bağlayış. Diline gelecek olursam evet dili ağır, evet bazı cümleleri anlamak için bir kaç defa okumak gerekebiliyor ama değer mi kesinlikle değer. Bir kaç kitabını okuduktan sonra bu dili bu tarzı zaten sevmeye hatta sürekli okumak için açlık hissetmeye başlıyorsunuz en azından bende öyle oldu.
Yedinci Gün
Yedinci Günİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 20163,781 okunma
232 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Geçmiş uygarlıklardan günümüze kalan, arkeologların farklı yorumlarla anlam kattığı antik kalıntılara daha değişik bir bakış açısıyla bakmanızı istiyor Erich von Däniken. Gezegenimizin başka gezegenlerden gelen varlıklar tarafından ziyaret edildiği teorisini ortaya atarken bunu birçok antik kalıntılardan elde ettiği kanıtlarla da açıklamaya
Tanrıların Arabaları
Tanrıların ArabalarıErich Von Daniken · Artemis Yayınları · 20123,844 okunma
392 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 günde okudu
Bitti, beni hüzne esir etti gitti... Sait Faik Abasıyanık büyük hikayeci, etrafı insan seli ama o aslında yapayalnız. Yürürken, yazarken, severken hep yalnız. Sevgisi hep sonsuz ve hırçın açıkçası uyumsuz onu iyi hikayeci yapan da belki bu özelliği. Kitapta bir Sait Faik size eşlik etmiyor bir çok ünlü yazar da yolunuza ışık tutuyor. " Ölüm kalan için fenadır Sait. Gidenden ziyade kalanla ilgili bir meseledir ki zaten ölümü feci yapan şey de budur aslında. Cenazeler ölenler için değildir, o törenler, o ağlamalar... Hiçbiri gidenler için değil... Herkes kendine ağlar gidenin arkasından. Hep kendine yanar, ben şimdi ne yapacağım diye. Kahredici olan geride kalan boşluktur. O boşluğu doldurmak ne kadar zorsa, matem de o denli uzun ve güç..."
Yalnız Hatta Yapayalnız
Yalnız Hatta YapayalnızÖzlem Esmergül · Destek Yayınları · 2018497 okunma
156 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sürgünlerin, kaçakların, gurbetçilerin, sınırı aşanların yada hiç aşamayanların olduğu, kısacası arafta kalanların hikayelerinden oluşan bir kitap Arafat'ta Bir Çocuk. 8 hikaye, 8'i de birbirinden can alıcı. Zülfü Livaneli kitap ile ilgili söyleşisinde " Kitabın adını Yaşar Kemal koydu. Ben " Arafat " yerine " Araf " olması gerektiğini söyleyince de " Halk 'Kaldım arafatta' der. Yanlış bile olsa güzeli budur. " demiştir. Gerçekten de hikayelerde ki karakterler hep bir arafta, istiyorsunuz ki bu şekilde davranmasın ama davranmak zorunda... Okurken sürekli olarak ben olsam şunu yapardım, böyle derdim, şöyle davranırdım derken buldum kendimi ve en sevdiğim hikaye Bir Arpa Boyu, "Ancak o zaman anladı bir arpa boyu yol gittiğini, Türkiye'den hiç çıkmadığını, hiçbir zaman da çıkamayacağını; sınırların, yolculukların, buralara gelmesinin durumu daha ağırlaştırmaktan başka bir işe yaramayacağını... "
Arafat'ta Bir Çocuk
Arafat'ta Bir ÇocukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 20127,9bin okunma
264 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hippi
1970'ler Hippi akımının dünyayı kasıp kavurduğu zamanlar. Kimilerine göre özgürlük, barış, sevgi, aşk, ruhun huzur bulması; kimilerine göre de anarşistlik, düzene başkaldırı, başıboşluk. Böyle bir dönemde Paulo Coelho ( ki kendisi de o zamanlar bu akıma kapılmış hatta anlatılacağı üzere bir çok badireler atlatmış ) Amsterdam'daki Dam Meydanına gelir, tabii ki gelişi uçakla değildir gezgin ruhunun el verdiği şekildedir. Bir sonraki durağının neresi olacağını düşünmeksizin hareket ederken Karla ile tanışır akabinde bir otobüsle Nepal'e doğru yola çıkarlar. Güzergahlarında İstanbul'da vardır. Yolculuk boyunca otobüsteki diğer özgürlük yolcularıyla kaynaşır yol ortağı olurlar. İstanbul'a gelindiğinde ise işler biraz değişir Paulo için semazenlere gönül verir ve yolculuk birden boyut değiştirir...
Hippi
HippiPaulo Coelho · Can Yayınları · 20182,898 okunma
105 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.