“Dünya yıkılırken kendi derdinden başka bir şey görmemek bencillikti, evet. Ama hayat böyleydi, yarıçapı kalbininkiyle eşitti. İnsan, gözü, içine bakmaktan kamaşınca dışını göremiyordu.”
Unutma Dersleri aşk acısı çeken Feribe’nin Mazi İmha Merkezine başvurmasını anlatıyor. Aşkın tohumu ekendedir. Yine acısını tohumun sahibi yaşar. Karşı taraf bunu anlamaz bile.
“İnsan kalbini kaptırsa bile, hiç değilse aklını korumalı.”
Feribe unutmayı tıpkı Eternal Sunshine of the Spotless Mind filmdeki gibi hafızanın o bölgesini silmekle mümkün olacağını düşünüyordu. MİM’de bunun yerine acıyı sağaltmayı ve sonrasıda ne yapacağını öğrendi.
“Yadırgadığın her şeyi yaşayabilir, yargıladığın her şeye dönüşebilirdin.”
Nermin Yıldırım dünü, bugünü romanın içinde çok güzel kurgulamış. Feribe’nin annesi ve babasıyla vedalaşması da bunu gösteriyor. Aslında bugün yaşadığımız bazı durumları anlamak için düne bakmamız gerekir, desek tam yerinde olur.
“Yaşadığı sürece canı yanacak adamın. İnsan olanın çünkü canı yanar. Bu böyledir. Kendimizi elimizden geldiğince korumakla mükellefiz, ama dünya ağrısını geçiremeyiz.”
Unutma DersleriNermin Yıldırım · Hep Kitap Yayınları · 20203,653 okunma
Demek, insan büyük konuşmamalıydı hayatta. Aptallıklar ve hatalar da bizim için yaratılmıştı. Vakti geldiğinde payımıza düşeni alacak, kabahatte ve cehalette de sıramızı savacaktık.